BIST 9.639
DOLAR 34,58
EURO 36,24
ALTIN 2.963,19
HABER /  POLİTİKA

Hükmetten demiryolu atağı

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, son 40 yılda demiryoluna yapılmayan yatırımı yaptıklarını söyledi.

Abone ol

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, ''Hükümetin demir yollarının kalkınmasını ana politika olarak benimsemesi sonucu 3 yıl içinde demir yolu yatırımlarına ayırdığımız kaynak son 40 yılda ayrılan paydan fazla, yani 6 milyar YTL'dir'' dedi.

Bakan Yıldırım, Eskişehir'de kurulu Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayii AŞ (TÜLOMSAŞ) tarafından düzenlenen ''Türkiye'de Demir Yolu Çeken Araçları Üretim Teknolojileri'' konulu sempozyumda yaptığı konuşmada, ulaştırma ve haberleşmenin bir ülkenin olmazsa olmazı, kalkınmanın lokomotifi olduğunu söyledi. ''Eğer insanımıza bulunduğu yerde ulaşamıyorsak, onun ayağına gidemiyorsak, insanları orda tutamayız'' diyen Bakan Yıldırım, şöyle konuştu:

''Bunu da (niye göç ediyorsun?) diye kınayamayız. Yurdun her tarafında, hemen hemen aynı seviyede haberleşme ve alt yapıyı sağlamak zorundayız. Bunu sağlarsak vatandaşın Doğu'dan Batı'ya göçünü engellemiş oluruz. Zenginlik merkezlerini Türkiye'nin her tarafına yaymak mecburiyetindeyiz. Bu da gelişmiş ulaşım alt yapısıyla olur. Ulaştırma sektörünün GSMH'deki payı yüzde 15'tir. Yani 100 trilyon civarında katma değer üreten bir sektörden bahsediyoruz.''

Bakan Yıldırım, yıllardır herkesin ''ulaşım türleri arasındaki dengenin bozulduğunu'' söylediğini ifade ederek, ''Nasıl bozuluş? Kara yolu taşımacılığı yüzde 90'ların üzerine çıkmış. Oysa çok az ülkeye nasip olan bir coğrafyamız var. Türkiye'de kara sınırlar 2 bin 700 kilometre, deniz sahilleri 8 bin 400 kilometredir. Böyle bir coğrafyaya sahip bir ülkenin ulaşım türlerinde, bu dengesiz yapıya varmasının izahı mümkün değildir'' dedi.

''2003 YILI TAŞIMACILIKTA BİR MİLATTIR''
Deniz taşımacılığının 1950'lerde yüzde 30, demir yolunun yüzde 40'larda bulunduğunu, 2000'li yıllarda demir yolu, deniz ve hava yolunun yüzde 8'e sıkıştığını ifade eden Bakan Yıldırım, bunun olumsuz sonuçlarının yaşandığını, binlerce vatandaşın hayatını kaybettiğini, milli ekonomiye her yıl maliyet yüklendiğini bildirdi. Yapılan otoyolların ''25 yıl ömrü olduğunun'' söylendiğini, ancak yolun 2.5 yılda bittiğini anlatan Yıldırım, şöyle devam etti:

''Yeniden yapmak zorunda kalıyorsunuz. Neden? Çünkü, yollar istiap haddini aşmış. Atatürk, Cumhuriyetin ilk yıllarında ülkenin gerçek ihtiyacanı gördü ve demir yolları hamlesini başlattı. 1946 yılına kadar 8 bin kilometre yol yaptık. Demir yolu yapmak sabır, çalışma ister. Demir yolu ömür tüketir ama bir yaptın mı ondan sonra refahı yaşanır. Asırlarca o ülkenin lokomotifi olmaya devam eder. Avrupa'nın bugün gördüğünü, o gün Sultan Abdülhamit ve büyük Atatürk gördü. 1950'den sonra bir çöküş başlıyor. Bir aymazlık, ihmal başlıyor ve taşımalar tek moda düşüyor. Taki 2003'e kadar. 2003 yılı taşımacılıkta bir milattır. Dengelerin tekrar normale dönüştürülme sürecinin başladığı bir tarihtir.''

Yıldırım, Ulaştırma Ana Planı çerçevesinde raylı sistemlere gereken önemi verdiklerini belirterek, ''Hükümetin demir yollarının kalkınmasını ana politika olarak benimsemesi sonucu 3 yıl içinde demir yolu yatırımlarına ayırdıkları kaynağın son 40 yılda ayrılan paydan fazla, yani 6 milyar YTL olduğunu'' ifade etti. Türkiye'de 2003 yılında toplam kamu yatırımlarının sadece 8 milyar YTL olduğunu anlatan Yıldırım, şunları söyledi: ''Bu Hükümet, neredeyse toplam kamu yatırımlarının yüzde 70-80'ini kadar bir kaynağı bunca ekonomik sıkıntıya rağmen demir yollarına ayırmıştır. Bu da demir yollarına verdiğimiz önemin en açık göstergesidir. Onlarca yıl dillerden düşmeyen hızlı tren hikayesi Hükümetimiz döneminde gerçekleşme aşamasına gelmiştir. Eskişehir, İstanbul-Ankara arasında uçağın bile alternatif olmayacağı bir kent haline geliyor. Herkes Eskişehir'e gelmeye çalışacaktır. Eskişehir'i cazibe merkezi haline getirdik.''

''PERSONEL AZALMASINA KARŞIN VERİMLİLİK ARTTI''
Bakan Yıldırım, son 3 yılda personel sayısının yüzde 11 azalmasına karşın verimliliğin yüzde 58 arttığını belirterek, şöyle devam etti:

''Genellikle kamu tesisleri (yük) diye algılanır. Peki TÜLOMSAŞ'ta ne değişti? Tesisler, makineler, teknoloji aynı. Değişen heyecandır. Heyecansızlık gitti, heyecan geldi. TÜLOMSAŞ'ın ihracatı yüzde 300 artmış, hala çok mütevazı rakamlar. Ama bir başlangıç var. Dünyada neler oluyor görmeye başlamış. Bu imkanların, bu fabrikaların üçte birine sahip olmayan tesisler başka ülkelerde dünyanın bu sektörde yüzde 60-70 paya sahipler. Kore'de Rothen dediğiniz fabrika bu kadar işte. Ama dünyanın yüzde 30-40 pazarına hakim. Peki TÜLOMSAŞ ve TÜVASAŞ niye yapamasın bunu? Neyi eksik? Hiçbir şeyi eksik değil. Yapacağını da son iki yılda ortaya koymuştur.'' TÜLOMSAŞ'ın randımanının gittikçe arttığını, ancak yeterli olmadığını anlatan Bakan Yıldırım, ''Bununla kendinizi teselli etmeyin. Demir yolları çok süründü, ayağa kalkma zamanı gelmiştir. Artık demir yolları ayağa da kalkmıştır. Çünkü demir yolcular demir yollarına sahip çıkmıştır. Sayın Başbakan demir yolları için yapılacak her şeye açık çek verdi. Önemli olan budur. Bizim desteğimiz artarak devam edecektir. Geçici işçilerin sorunlarını çözmek için de girişimleri başlattık'' dedi.

TCDD GENEL MÜDÜRÜ KARAMAN
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Genel Müdürü Süleyman Karaman da TCDD'nin demir yollarını yeniden ayağa kaldırmak için hızlı tren hattı inşa etmek, mevcut sistemi iyileştirmek, demir yollarını yeniden yapılandırmak, özel sektörün katılımını sağlamak üzere 4 ana hedefinin bulunduğunu söyledi. TCDD'nin hedeflerinin kağıt üzerinde kalmadan kısa sürede hayata geçirildiğini ifade eden Karaman, şöyle konuştu: ''Kısa sürede 2006 yılı sonunda, Türkiye'nin ilk hızlı tren hattı Ankara-İstanbul Hızlı Tren Projesi'nin 1. etabı olan Ankara-Eskişehir kesimi tamamlanmış olacak. Diğer taraftan bu yıl yapımına başlanılan Ankara-Konya ve yapımına başlayacağımız Eskişehir-İstanbul Hızlı Tren Projesi ile uygulama projeleri yapılmış olan Afyonkarahisar üzerinden Ankara, Sivas, Kars, Kapıkule-İstanbul rehabilitasyon projeleri ile Türkiye tam anlamıyla hızlı tren çağına girmiş olacak. Çok yakında TÜLOMSAŞ'ı daha sık ziyaret etme fırsatımız olacaktır. 2006 yılı sonunda Ankara-Eskişehir hızlı tren hattı ile Eskişehir-Ankara adeta birbirinin banliyösü haline gelecek, seyahat süresi 1 saat 5 dakikaya inecek.'' Karaman, Türkiye'de ilk defa bir trenin şehri ikiye bölmeden kenttin altından geçeceğini anlatarak, ''Dünyada çok az örneği bulunan bu yenilik Türkiye'de ilk olarak Eskişehir'e nasip olmuştur. Diğer hızlı tren projeleri tamamlandığında, çok değil iki yıl sonra İstanbul, Sivas, Konya, İzmir, Bursa gibi önemli kentlerimiz birbirine kapı komşusu olacak'' dedi.