BIST 9.791
DOLAR 35,15
EURO 36,52
ALTIN 2.945,12
HABER /  SEÇİM

Hüda Par'dan HDP'ye sürpriz seçim teklifi

Hüda-Par Diyarbakır milletvekili adayı Zekeriya Yapıcıoğlu, “Çözüm adına kiminle aynı masaya oturmak gerekiyorsa, HDP de dahil biz onunla otururuz” dedi.

Abone ol

7 Haziran genel seçimlerine 9 ilde bağımsız adaylarla giren Hür Dava Partisi (Hüda-Par) , seçimlere 38 gün kala HDP'ye sürpriz bir çağrıda buundu.

Hüda- Par Diyarbakır milletvekili adayı Zekeriya Yapıcıoğlu, “Çözüm adına kiminle aynı masaya oturmak gerekiyorsa, HDP de dahil biz onunla otururuz” dedi.

HÜDA-PAR SLOGANI: SÖYLEYECEK SÖZÜMÜZ VAR

Rudaw’a konuşan partinin eski genel başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Diyarbakır, Adana, Urfa, Mardin, Van, Şırnak, Bitlis, Bingöl ve Batman’da bağımsız adaylarla seçime katılacaklarını söyledi. Yapıcıoğlu, Türkiye ve Kürdistan için “söyleyecek sözümüz var” sloganıyla parti çalışmalarına başlayacaklarını söyledi.

huda-par-zekeriya-yapicioglu.20150430102414.jpg 
İşte o açıklamalardan çarpıcı satırlar: 

Biz bağımsız aday olarak seçime giriyoruz. Dokuz şehirde dokuz adayla katılıyoruz. Her bir aday kendi aday olduğu seçim bölgesinde çalışmalar yapacak. Belki bazı aday arkadaşlarımız diğer adaylarımıza destek amaçlı bazı çalışmalarda katkı sunabilir. Diyarbakır, Adana, Şanlıurfa, Mardin, Van, Şırnak, Bitlis, Bingöl ve Batman'da vekil adayı gösterdik.

"KÜRDİSTAN VE TÜRKİYE İÇİN SÖYLEYECEK SÖZÜMÜZ VAR"

Kürdistan için, Türkiye için söyleyecek sözümüz var diyoruz. Mecliste söyleyecek sözümüz var. Barış, adalet ve kardeşlik için söyleyecek sözümüz var. İslami muhalefet adına söyleyecek sözümüz var. Bunun etrafında Türkiye’de ve Kürdistan’da diğer meseleler ile ilgili söyleyecek çok sözümüz var?

"SIRF MUHALEFET OLSUN DİYE..."

Parlamentoda muhalefet sırf muhalefet olsun diye muhalefet ediyor, iktidar da onları çok dinlemiyor ve karşı çıkıyor. Biz bu siyasi yaklaşımları doğru bulmuyoruz. Doğru’ya doğru yanlışa yanlış diyeceğiz. Biz orada olduğumuz zaman doğru kimden gelirse gelsin, memleket için hayırlı çalışmaları kim yaparsa yapsın destek vereceğiz. Yanlış da yine kimden gelirse gelsin karşısında duracağız. Önemli olan kimin söylediği değil, önemli olan ne söylendiğidir veya ne yapıldığıdır. Biz buna bakacağız.

HÜDA-PAR'IN OY ORANI

Türkiye genelinde seçime katılmadığımız için bütün Türkiye’yi kapsayacak bir anket çalışması yapmadık. Yalnız seçime katılacağımız illerde anket çalışmaları yaptık. Yaptığımız anketler 30 Mart belediye seçimlerine göre oylarımızın arttığını ve hatta bazı yerlerde ikiye katlandığını görüyoruz.

"KÜRTLER GERGİNLİK İSTEMİYOR"

( "Seçim çalışmalarınız da veya mitinglerde bir engelle karşılaşacağınızı düşünüyor musunuz?" sorusuna cevaben) İnşallah olmaz fakat geçen sene belediye seçimlerinde birkaç yerde bazı engellemelerle karşılaştık. Seçim bürolarımıza ve seçim araçlarımıza bazı saldırılar oldu. Öyle büyütülecek çok büyük saldırılar değildi ama biz o dönemde uyarmıştık daha önceki seçim dönemlerinde bir gerginlik politikasını devreye sokarak kendi hanesine altı oyları yayabiliyordu HDP, tabii o zaman ki BDP.

Ama biz dedik ki bu sefer aynı şehirde, aynı mahallede, aynı sokakta hatta aynı apartmanda yaşayan insanlar arasında bir gerginlik çıkarsa bu sizin aleyhinize döner. Yapmayın dedik. Gerginlik çıkardıkları yerlerde oy kaybı yaşadılar. Şimdilik sakin görünüyor inşallah bu sükûnet devam eder. Çünkü gerçekten Kürtler artık gerginlik istemiyor özellikle kendi aralarında gerginliği hiç istemiyorlar. Sağduyu sahibi bütün Kürtlerin böyle düşündüğünü var sayıyoruz, halkın içerisindeyiz, gerginliği kim çıkarırsa onlar kaybedecektir. Bunun HDP tarafından da görülmüş olmasını temenni ediyoruz. İnşallah görmüşlerdir.

"REFERANS İSLAM"

Biz İslamı referans alan bir partiyiz. Dolayısıyla olaylara bakışımızda inancımız, düşüncemiz söyleyeceklerimize ve politikalarımıza da rengini verecektir. Eğer İslamı bir tek kelime ile ifade etmek gerekirse en uygun bir tanesi “adalet” olur. Dolaysıyla adalet konusunda söyleyecek epey sözümüz ve sloganımızı olacaktır. Adaletsizliklere, haksızlıklara, zulümlere karşı çıkma noktasında yine söyleyeceklerimiz olacak.

"YEMİN DEĞİŞTİRİLMELİ"

Şuan ki mevcut yemin Kemalizm’e, Atatürk’ün ilkelerine, inkılâplarına bağlılık üzerine yapılan bir yemindir. Ve biz öyle inanıyoruz ki orada bulunan insanların o yemini okuyanların önemli bir bölümü sadece dilleriyle okuyorlardır. O yemine inanarak okuyanlar az sayıda insan vardır, onlar da bir Kemalist gruptur. Atatürk’ün ilkeleri malumunuz CHP’den altı ok’u ifade eder. Onun için bu yemin CHP için olmasa olmazıdır. Ve bu onlar için geçerlidir. Bu yeminin değiştirilmesi gerekir. Kimlerine göre orda bir yemin olmadığına söylüyorlar. Çünkü islam’a göre Şerr en Allah’ın adına yapılan yemindir. Orada öyle pekte yemin sayılabilecek ibare geçmemektedir. Neticede oraya gittiğimizde inşallah Şerr en bizim sorumlu bırakmayacak bir davranış içerisinde bulunmayacağız.

HÜDA-PAR SEÇMENE NE VAAT EDİYOR?

Biz iktidara aday olmadığımıza göre herhangi bir iddiada bulunmayacağız. Ama biz hem ekonomiye hem toplumun sosyal dokusuna hem gittikçe yükselen suç oranlarına, Kürt meselesine, pek çok konuya değineceğiz. Kötü gidişata eleştirilerde bulunacağız ve ancak bu şekilde çaba sarf edeceğiz.

BARAJ KONUSU

Yüzde 10 seçim barajı temsil ve adalete yönelik yönetimde istikrara feda edilmesidir. Bu seçim barajı seçmenin iradesini sakatlayan bir durumdur. Bu barajın kaldırılması gerektiğini düşünüyorum.

HDP BARAJI AŞAR MI?

Bugünkü tablo ile bizim göre bildiğimiz kadarıyla HDP’nin barajı aşması çok kolay değil. Bazı anketlerde HDP yüzde 11 -12 deniliyor hatta 13 civarında oy alıyor deniliyor. Bunun manipülatif olduğunu düşünüyoruz. HDP şimdiye kadar Kürt seçmeninde oy alıyordu. Kürt seçmeninde de almış olduğu oyda doyum noktasına ulaştı. Bir önceki seçimde bunu gördük. Hatta oyları düştü. Bunun üzerine ilave olarak Türk solunda, LGBT (Lezbiyen Gay Biseksüle Trans ) ve Alevi kesiminden “Türkiyelileşme” sloganıyla bu kesimlere yöneldi ama onların da HDP’ ye barajı aşmasına yetecek miktarda yönelecekleri zayıf bir ihtimal olarak görüyoruz. Bu nedenle HDP barajı aşma ihtimali bize çok güçlü gibi görünmüyor.

Fakat neticede seçime kırk güne kadar bir zaman var. Bu zaman zarfında yapılacak çalışmalar veya söylemeler HDP’nin seçmeni ikna edebilecek noktalar belirleyici olacak. Eğer barajı aşmasa yüzde dokuz civarında oy alır diye düşünüyorum ki herkes de bunu söylüyor. Barajı aşmaları için biraz daha çalışmaları gerekir. Barajı aşmaları için bir şey daha yapmaları gerekir.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde nitekim daha sakin daha makul bir dil kullanmışlardı. En ufak bir gerginlik kaybettirir onlara. Nitekim belediye seçimlerinde ortamın gergin olduğu yerlerde oy kaybı yaşadılar. Daha sakin kampanya yaptıkları yerlerde yükseldiler. Eğer yine gerginlik çıkarırlarsa bu sefer HDP’nin barajı seçmesine neredeyse imkânsız hale getirecektir diye düşünüyorum.

HDP'NİN LGBTİ'LERİ ÖN PLANA ÇIKARMASINA TEPKİ

Bunun bazı çevrelerin HDP’yi eleştirdikleri gibi biz de eleştiriyoruz. Biz bunun toplumun ahlaki yapısını çökertmek için bilinçli bir şekilde yapıldığını düşünüyoruz. Kadın haklarının çok ön plana getirmelerini de çok iyi niyetli olduğunu görmüyoruz. Başka bir şekilde kadını vitrine çıkarma suretiyle onu kullanma olarak okuyoruz. Nitekim bir taraftan kadının özgürlüğünden bahsederken yapmış oldukları çalışmalarda işte çarşafa, tesettüre saldırmaları. Ve kendilerinden olmayan örtülü kadınlara fiili saldırmalarda bulunmaları.

Yine söylemlerinde namusun toplumsal bir kabus olduğunu şeklindeki yaklaşımları aile toplumu çökertmek amacıyla yapıldığını düşünüyoruz. Bu da kendi ideolojilerinde kaynaklanmaktadır. Kürt toplumun değerlerine terstir bunlar. Bu LGBT’lilerin öne çıkarması hatta bazılarını bölgede aday gösterme bu tür sapkınlıkların toplumun zihninde meşrulaştırması için yapıldığını görüyoruz. Kürt seçmen geleneklerine bağlıdır, ailesine bağlıdır, inançları güçlüdür. Bu hareketleri sandıkta cezalandıracaktır diye düşünüyoruz.

"HÜDA-PAR HDP’YE YAKINDIR"

Kürt sorununa ilişkin söylemlerde belki AK Parti’nin söylemlerinden ziyade HDP’ ye daha yakın söylemlerimiz olduğu söylenebilir. İktidar Kürt meselesini sadece PKK’nin önündeki silahların bıraktırılması noktasına indirmektedir. HDP de kendi taleplerini ya da PKK’nin taleplerini Kürt toplumun talepleri olarak kabul ettirmek istiyor. Bu bizim için doğru bir çizgi değildir. Bize göre Kürt meselesi vardır ve bu sorun iki yüzyılı bulan bir sorundur. PKK ortalıkta yokken de bu sorun vardı.

KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ NASIL OLMALI?

Kürtler’in anayasal olarak, Kürtçe’nin de ikinci bir resmi dil olarak kabul edilmesi gerekir. Hatta bunların hiçbir şarta bağlanmadan yerine getirilmesi gerekir. Biz şunu da söylüyoruz: Türkiye Kürdistanı’nda ve Kürdistan’ın diğer parçaları arasındaki sınırlar Sünni sınırlardır. Bu sınırlar kaldırılmalıdır. Bu sınırlar milletimizi birbirinden ayırmıştır, bu sadece harita üzerindedir. Sınırın iki tarafında çok yakın akraba olanlar vardır. Ekonomik, sosyal, kültürel her türlü ilişiklerin geliştirilmesi için sınırların kaldırılması istiyoruz. Sadece bir parçanın sorunlarını çözmek yeterli bir adım olmaz. Kürdistan’ın bu tarafını çözelim de diğer taraflar bizi ilgilendirmez gibi yaklaşımlar doğru değildir.

Kürdistan bir bütündür sorunun çözümü de bir bütün olarak ele alınmalı. HDP’nin Türkiyelileşme projesiyle Kürt meselesini kendi talepleri kabul ettirme veya sosyal hâkimiyetini genişletmek için kullanma eğilimi baş gösterdi. Seçim beyannamelerine de baktığımız zamanda Kürt sorunu ve Kürtlere ilişkin çok fazla bir şey yok. Yedi defa Kürt kelimesinin geçtiği yerde dokuz defa LGBT kelimesi geçebiliyor.

Bir yandan Türkiyelileşme adına Türkiye’nin bütünlüğünden birliğinde bahsederken, öbür taraftan Irak Kürdistan yönetiminin parçası olan bazı yerlerde kanton ilan ederek oraları parçalama girişiminden geri durmuyorlar. Biz Kürt meselesinin Kürdistan’ın dört parçasının birbirinin ilgilendirdiği, birbirinden etkilendiği bir mesele olarak görüyoruz. Ve gelinen noktada bu sorunun bir an önce çözülmesi gerektiğini söylüyoruz. Çözülmese çok daha acılara sebebiyet vereceğini söylüyoruz. Hükümeti bu noktada samimiyetini ortaya koymaya davet ediyoruz.

HDP'NİN TÜRKİYELİLEŞME PROJESİNE HÜDA-PAR NASIL BAKIYOR?

HDP’nin Türkiyelileşme projesine karşı olup olmamamız bir şey ifade etmez. Kategorik olarak bunu destekliyoruz veya karşı çıkıyoruz dememiz de doğru olmaz. Bunu HDP karar verecektir. Ama eğer HDP Türkiyelileşecekse biz Kürt partisiyiz ve Kürtler’in tek temsilcisiyiz iddialarda bulunmasın o zaman. Biz bunu söylüyoruz.

"KÜRTLER İÇİN HDP İLE MASAYA OTURURUZ"

Sonuçta masa yuvarlaktır o masada herkes kendi düşüncesini söyleyebilmelidir. Eğer sorun varsa, bu sorun bizleri de ilgilendiriyorsa - ki ilgilendiriyor - ve sorunun çözümü için söyleyecek sözleri varsa, çözüm adına kiminle aynı masaya oturmak gerekiyorsa otururuz. HDP de dahil otururuz.

ZEKERİYA YAPICIOĞLU KİMDİR?

1966 yılında Batman'da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Batman'da tamamladı. 1988 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. 1990-2012 yılları arasında avukatlık yaptı. Hüda - Par'ın kurucularından olan Zekeriya Yapıcıoğlu, 30 Haziran 2013'te Ankara'da yapılan kongrede genel başkanlığa seçildi. Yapıcıoğlu evli ve beş çocuk babasıdır.