BIST 9.413
DOLAR 34,42
EURO 36,42
ALTIN 2.843,14
HABER /  POLİTİKA

HSYK'nın kanunu hangisi?

Eski İstanbul Baro Başkanı Yücel Sayman soruyor: HSYK hangi kanuna dayanarak karar alıyor.

Abone ol

Taraf Gazetesi'nden Sadık Güleç, İstanbul eski Baro Başkanı Doç. Dr. Yücel Sayman'la devletin zirvesinde yaşanan krizi konuştu:

Erzurum Örneğinde Özel Yetkili bir savcının, bir başsavcıyı  gözaltına alma yetkisi varmıdır? 

Orada sorun bu soruşturmayı  yürütmeye yetkili olup olmadığıdır. Bir savcı herhangi bir savcı ile ilgili soruşturma yapar. Burada önemli olan 250. maddedeki suçlar söz konusu olduğunda eğer o suçu işlediği ileri sürülen kişi, birinci sınıf hâkim yada savcı ise yargılanması, Yargıtay’da yapılır. Ama 250. madde de diyor ki yargılama Yargıtay da yapılır ama onun soruşturmasını yapacak savcı 250. maddeye göre özel yetkili savcıdır. Böyle derseniz Erzurum savcısının yaptığı işlemlerde yetki açısından sorun yok.  

Peki bu konudaki ihtilaf nereden çıkıyor? 

Ama bir başka görüşte derki bu 250. madde Yargıtay da yargılanır diyorsa da ona uygun usulün uygulanması gerekir. Özel Ceza yetkili mahkeme değil ise aynı şekilde özel yetkili savcıda soruşturma yapmaya yetkili değildir. Farklı olduğu içinde Erzurum savcısı yetkili değildir diyor. Burada hukuki bir itilaf var.  

HSYK bu konuda neye dayanarak özel yetkili savcının yetkilerini düşürüyor? 

Buradaki soru HSYK’nın bu konuda karar verme yetkisi olup olmadığıdır. Bu hukuki yorum karşısında, özel yetkili savcı, bir başka birinci sınıf savcı karşısında soruşturma yapmaya yetkisi varmıdır yok mudur. Bu konuda hukuken HSYK’nın bu konuyu değerlendirme yetkisi yok. Buna ancak mahkeme karar verebilir. Nasıl karar verebilir. Yani o savcının yetkisi olmadığı, buna mukabil kendini yetkili saydığı gerekçesiyle disiplin soruşturması açılması için Adalet Bakanlığına başvurursunuz. Onlar gerekli kovuşturmayı yaparlar. Ama HSYK’nın bu konuda karar verme yetkisi yok. Kendi kanununda yetkisi yok. Yani yetkisi olmayan bir konuda karar vermiştir. Şuna yetkisi yok. Yani bu soruşturmayı özel yetkili bir savcımı yürütür, yoksa bir başka savcımı ya da bir başka usüllemi soruşturma yürütülür. Bu somut olayda karar verme yetkisi yok. Tıpkı Şemdinli davasında olduğu gibi. Şemdinli davasında tartışılan neydi? Bir savcı dava açıyor. O iddianamenin hukuka ve usule uygun olup olmadığı konusunda kim karar verir. Bu konuda karar verecek merci mahkemedir. İddianameyi veriyor. İddianame hukuka uygun değilse, geri gönderiyor. Yani mahkeme denetliyor. Ama mahkeme denetlemesine rağmen o iddianamenin hukuka uygun olmadığı konusunda HSYK karar vermiştir. Orada da yetkisi yok. 

HSYK kararlarına karşı ne yapılabilinir. İtiraz Hakkı Varmı

Yetkisi olmadığı konuda karar veriyor. Buna karşın yargı yoluna başvuramıyorsunuz. Kapalı. Ne yapacaksınız. Hâkimler Savcılar Yüksek kurulunun verdiği kararların yargısal denetimi yok. ‘Yani yetkisinin olmadığı bir konuda karar vermiştir’ iddiasını yargı önünde tartışamıyorsunuz.  

Burada görevden alınan savcının yapacağı hiçbir şey yokmu? 
 

Şimdi bu olayda ne yapılabilinir. Buradaki savcı, Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulunu oluşturan hâkimlerin yetkilerini aşarak bir karar verdiklerini, bu nedenle kendisine zarar verdikleri gerekçesiyle, tazminat davası açabilir. Belki o hâkimler hakkında suç duyurusunda bulunabilir. Bu karar nedeniyle Adalet Bakanlığına şikâyet edebilir. Sonuçta hukuk davası da açsa tazminat davası da açsa, Adalet bakanlığına başvursa, bu hâkimler hizmet kusuru işlemişlerdir diye… Kararı Adalet bakanlığı verecek.. HSYK’yı oluşturan hâkimler hakkında dava açılıp açılmamasına Adalet Bakanlığı karar verecek. Eğer tazminat davası yada ceza davası açmışsanız Yargıtay’a gidecek. Dava Yargıtay’a giderse HSYK’nın bu konuda karar verme yetkisi varmı, yokmu diye tartışacak. Ama şu anda Yargıtay hukuka uygun diye açıklama yapıyor. Yani hukuka uygun diyorlar. Yani şimdiden ihsas’ı reyde bulunuyorlar. Götürmenin anlamı yok.  

Şu anda HSYK’nın yetkisi olmadığı bir alanda karar verdiğini varsaysak bile verilen kararlar uygulanacak mı? 

HSYK’nın kararını  şu anda uygulamak zorundalar. O savcı hakkında aynı zamanda suç duyurusunda bulunuldu. Yani yetkisizken yetkisi olmayan bir alanda soruşturma yürüttü diye. Bu suç duyurusuna kim bakacak. Ona da mahkeme bakacak. Ama önceden HSYK yargının halledeceği bir konuyu kendisi halletmiş oldu. Yani ‘yetkisizdir’ dedi. Yargıtay’da ‘evet yetkisizdir’ diye açıklama yaptı. Yani şimdiden mahkûm etmiş oldu.  

HSYK kararı  sonrasında tutuklanan Erzurum Başsavcısı  Cihaner’in durumu ne olacak. Savcının isteği ile tutuklanmasına karar veren hâkimler bu durumdan nasıl etkilenirler? 

HSYK kararı sonrasında garip bir durum ortaya çıktı. Yani HSYK’nın verdiği idari bir karar mahkemeleri bağlıyor olacak. Bağlı olduğu zamanda yapılan bütün işlemlerin yeni baştan tekrar başlaması lazım. Hukuka aykırı delil toplanmış sayılır. Cihaner’in yargılanması açık bir şekilde Yargıtay’da yapılacak. Ama hakkındaki deliller yetkisiz bir savcı tarafından toplanmış ise hepsi hukuka aykırı sayılır. Dosyadan çıkartılması lazım. Ama mahkemeler bunu kabul etmezlerse o zaman HSYK’nın aynı karar nedeniyle hâkimlere de ceza vermesi lazım. Hukuka aykırı olduğu için, yetkileri olmayan bir alanda bir ihtilafı çözen bir karar verdikleri için. Bence  HSYK’nın bundan sonra hiçbir şeyin altından kalkması mümkün değil.  

Bu konuda HSYK’nın kararlarını  dayandırdığı bir kanun maddesi yokmu? 

Yani ne Yargıtay nede Danıştay üyeleri, nede HSYK, ‘bu yetkiyi hangi kanunun hangi maddesinden çıkartıyorsunuz söyleyin’ dediğiniz zaman söyleyemiyorlar. Genel şeyler söylüyorlar. Usuli karar verdik diyorlar. Bir ihtilaf çözüyorsunuz. Usulü olarak ta yetkiniz yok. Tıpkı Şemdinli davasındaki iddianame ile ilgili bir karar vermeleri gibi. HSYK ne zaman bir karar verebilir? Özel yetkili savcının yetkisiz olduğu, bir mahkeme kararı ile sabit olursa.. O karar üzerine HSYK ‘evet sen yetkin olmadığı halde bütün bu sürede yetkili gibi davrandın’ diyebilir. O zaman bir disiplin cezası verebilir. Ama şu anda veremez. Mahkemelerin vermesi gereken bir konuda kendisi karar verirse iş çığırından çıkmış olur.

Özel yetkili savcının yetkili olup olmadığını siz hangi kanunun hangi maddesine dayanarak belirliyorsunuz. Buna cevap veremiyorlar.