HSYK Başkanvekili Metin Yandırmaz, Gülen Cemaati'ni ima ederek, "Yetkileri çeşitli amaçlarla kötüye kullanarak mevzuata aykırı şekilde dinleme yapan kim olursa olsun, hukuk devletinin gereği olarak cezalandırılmalıdır" dedi.
Abone olFarklı dünya görüşlerindeki bir grup hâkim ve savcının kurduğu adaletgundemi.net internet sitesinin sorularını cevaplandıran HSYK Başkanvekili Metin Yandırmaz, yasadışı dinlemeler ile ilgili de çarpıcı açıklamalar yaptı.
HSYK seçim sonuçları için, "Alınan bu netice bizlerin değil, hukukun üstünlüğüne inanan tüm meslektaşlarımızın zaferidir" değerlendirmesi yapan Metin Yandırmaz şöyle devam etti: "Ülkemiz zor bir dönemden geçiyor. Maalesef yaşanılan bu süreçte en fazla örselenen de yargımız oldu. Yapılan kamuoyu yoklamalarına göre yargıya olan güven endeksi yüzde 20'lere kadar düştü. Memleketini seven hiçbir yargı mensubunun bu duruma kayıtsız kalması düşünülemezdi. Biz de bu yola çıkarken, milletimizin vicdanındaki adalet duygusunu en doğru biçimde tatmin noktasında yargının tam bağımsız ve tam tarafsız şekilde görev yapması için çalışmayı önceliğimiz kabul ettik."
HALK YARGIDAN SOĞUDU
Yargıya güveni yeniden artırmak istediklerini kaydeden Yandırmaz, "Millet adına yetki kullanan etkin bir bağımsız yargı insan haklarının da en büyük güvencesidir. Hal böyleyken, son birkaç yılda yaşanan haksız uygulamalar, maalesef halkımızı yargıdan soğutmuş ve hukukun eksik ya da yanlış uygulandığı inancının oluşmasına sebebiyet vermiştir. İşte tam da bu noktada, liyakat, kıdem ve eşitlik esasına dayalı bir uygulamayı esas alarak görev ifa edeceğimize dair imzaladığımız Etik Sözleşme çerçevesinde, milletimizin güvenine mazhar bir yargı sisteminin yeniden tesisi için çalışacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın" yorumunda bulundu.
KİM OLURSA OLSUN CEZALANDIRILMALI
Metin Yandırmaz, yasadışı dinlemeler ile ilgili de şunları söyledi: "Son yıllarda sokaktaki vatandaştan en üst düzeydeki kamu görevlisine kadar herkeste telefonlarının dinlendiğine dair bir endişe oluşmuştur. Maalesef bu endişenin yersiz olmadığına dair ciddi veriler mevcuttur. Hukuk devletinde bu durumun kabul edilebilirliği mümkün değildir. Bu bağlamda, gerek illegal yollarla, gerekse de pozitif hukukun tanıdığı yetkileri çeşitli amaçlarla kötüye kullanarak mevzuata aykırı şekilde dinleme yapan kim olursa olsun, hukuk devletinin gereği olarak cezalandırılmalıdır. Aksi halin kabulü, bizleri hukuk devleti idealinden uzaklaştırır. Unutmamak gerekir ki; hukuk devleti, 'hukuku olan devlet' ya da 'devletin koyduğu hukuk' değil, 'hukukun egemen olduğu devlet'tir. Hukuk devleti, belirli bir hukuk düzeninde anlam kazanırve yürürlükteki kuralların içeriği ile nitelenir.
Gerçekten de, vatandaşların devlete karşı güven beslemeleri ve kendi kişiliklerini korkusuzca geliştirmeleri, ancak hukuk güvenliğinin bulunduğu bir hukuk devleti sisteminde mümkündür."
GECİKEN ADALET EN BÜYÜK ADALETSİZLİKTİR
"Hâkim ve savcı hakkında yapılan şikâyetlerin sonucunda açılan dosyalar, meslektaşlarımız için moral bozukluğu ve ceza tehdidi yaratmaktadır. Gelen şikâyetlerin hızlı bir şekilde sonuçlanması bu anlamda önem arz etmektedir. Bu konudaki çözümleriniz neler olacaktır" şeklindeki soruya ise Metin Yandırmaz, şöyle cevap verdi:
"Geciken adalet en büyük adaletsizliktir. Meslektaşlarımızın terfi ve tayin işlerine engel olacak biçimde dokuz bin civarında şikâyet evrakının 3. Daire'nin gündemine alınmak üzere bekletilerek yeni teşekkül eden kurulumuza devredilmesi hususunu, meslektaşlarımızın takdirine sunuyorum. Sorunuzda bahsettiğiniz mesleki kaygıları tüm üye arkadaşlarımla beraber yürekten paylaşıyorum. Başkanı olduğum dairede bir daha böyle bir terakümün yaşanmayacağını söylemek isterim."
EN ÖNEMLİ 4 SORUN...
HSYK Başkanvekili Metin Yandırmaz "Yargının dört temel sorunu nedir? "sorusunu ise şöyle cevapladı:
1-Yargıya olan güven endeksinin azalması,
2-Terfi ve tayin sistemindeki kriterlerin objektif olarak uygulanmadığı yönündeki mesleki kanaat, 3-Meslektaşların teftiş sistemine olan güvensizliği,
4-Bir kısım meslektaşın görevlerini ifa ederken Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak kullanmakla yükümlü oldukları vicdani kanaatlerini başka güçlerin inisiyatifine terk ederek hukuk harici saiklerin etkisi altında tasarrufta bulundukları yönünde oluşan güçlü toplumsal algı.
'HAKSIZLIĞA UĞRAYAN BAŞVURSUN' ÇAĞRISI...
"Özellikle 2010'dan sonra mağduriyet yaşayan hâkim, savcı ve hâkim-savcı adaylarının mağduriyetlerini gidermek konusunda bir çalışmanız olacak mı?" sorusu üzerine ise Metin Yandırmaz şöyle konuştu:
"Maalesef bu aksaklıkların yarattığı pek çok mağduriyet ve mesleki küskünlük yargı sistemini kilitlenme noktasına kadar getirdi. Şimdi bu haksız uygulamaların yarattığı tahribatı giderme zamanı geldi. Bu çerçevede, sizlerin aracılığıyla haksız uygulamaya maruz kaldığı düşüncesindeki tüm meslektaşlarımıza çağrıda bulunmak istiyorum. Hukuk dışı olduğunu düşündükleri her türlü davranışla ilgili yeniden inceleme, itiraz ve şikâyet gibi yasal haklarını kullansınlar. Kurul olarak tüm başvuruları titizlikle inceleyip yasaların verdiği imkân dahilinde mağduriyetleri gidereceğiz."