Emine Ülker Tarhan HSYK kanun değişikliğini yorumladı.
Abone olNESRİN YILMAZ
İNTERNETHABER-ANKARA
Cumhuriyet Halk Partisi Ankara milletvekili Emine Ülker Tarhan, HSYK kanun değişikliğini İnternethaber'e yorumladı. Tarhan, Kanun değişikliğinin getireceği sorunları ve yaşanabilecek sıkıntıları anlattı:
2010 BİZE İTİBAR EDİLMEDİ
"2010 yılında biz bu ülkenin mevcut değişikliklerle ve özel bir yapılanmayla iktidara bağlı bir yargı sistemiyle kocaman bir cezaevine dönüşeceği ikazında bulunduğumuzda ve doğrudan yürütmeye yakın bir yargı sistemi ve onun istediği yargıçların konuçlandırıldığı bir sistem yaratılacağını söylediğimizde bizi niyet okumakla suçladılar ve uyarılarımıza itibar edilmedi."
NEDEN ŞİMDİ?
"Şimdi hangi nedenledir ki birden bire, üstelik Anayasayı da dolanarak sistemi değiştirmeye çalışıyorlar. Bir aceleleri var diye düşünüyorum ben. Bu yaptıkları, yargı bağımsızlığına, hukuk devletine, ileri götürme açısından, ne gibi bir katkı sağlayacaktır ki bu ani değişiklikler yasayla yaptıkları değişiklikler nedendir, hükumet bunu kamuoyuna açıklamak zorundadır."
TOPLUMU İKNA EDEBİLECEKLERİNE İNANMIYORUM
"2010 yılındaki değişiklik sürecinde, "Venedik kriterleri uyarınca biz demokratik meşruiyeti sağlayacağız" diyorlardı. Peki şu anda tam tersi bir noktaya gelmelerinin nedeni nedir? Hukuk devleti midir, yargı bağımsızlığı mıdır, Venedik kriterleri midir? Bence tüm uygulamalarının ardında her zaman başka bir sebep olduğu gibi burada da aynı anlayış var. Ben, toplumu bu değişikliğe ikna edebileceklerini düşünmüyorum."
BİR ACELELERİ VAR BELLİ
"Etkin itiraz, demokratik meşruiyet, mahkemelerin bağımsızlığı, hakim güvencesi, hukuk devleti ilkeleriyle ilgili ne oldu da bu ülkede değişikliğe gitmeye çalışıyorlar bunu açıklamaları gerekir. Bir aceleleri var belli, bir şeyleri örtbas etmek için yapıyorlar, toplumda bu konuda yoğun bir kuşku var."
"HSYK'nın açıklamasının yargı bağımsızlığını hukuk devletine yönelik bir yasa değişikliğidir biçimindeki açıklamasının yargının refleksi olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum."
BAŞBAKAN'IN TEK İŞARETİYLE HSYK'YI BAŞBAKAN'A BAĞLIYORLAR
"Daha önce birlikte hareket eden iki yapıdan söz ediliyor. Birlikte hareket eden bu iki yapının karşılıklı atışması, lanetleşmesi, sürekli birbirini suçlar hale gelmesinin bir nedeni olmalı. Öncesinde devlet kadrolarını birlikte donatırken yargıda kadrolaşmayı birlikte yaratırken, bazı davalarda birlikte davanın savcısı olurken, ne değişti de bu noktaya gelindi. Bu soruların yanıtını iktidardan sormak durumundayız."
"Şeffaf ve temiz siyasete en çok ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde o kadar çok yolsuzluk söylentileri var ki. Hepimiz bu süreçte daha şeffaf olunmasını bekliyorduk, iktidar, "sonuna kadar araştırılsın, bizim bununla ilgili bir endişemiz yok" diyebilsin, bunu beklerdim. Ama toplum olarak, bütün yolsuzlukları topyekün, Başbakan'ın tek işaretiyle kapatmak için bugün alelacele HSYK'yı Başbakan'a bağlıyorlar algısı var hepimizde."
KENDİ YARATTIKLARI YARGIDAN KENDİLERİ KORKTULAR
"Bu da şu algıyı yaratıyor; Bir yapı kendini korumak için daha 3 yıl önce büyük gürültülerle Anayasa'yı da değiştirerek yarattıkları kendi yarattıkları yargılarından vazgeçiyorlar. Biz onlar kendi yargılarını yaratırken, "yargıyı birilerine teslim ediyorsunuz, devleti hukukun üstünlüğüne değil, başka odaklara teslim olmuş bir yapıya teslim edemezsiniz" ikazlarını yaptık. Çünkü o zaman yargıya ateş düşmüştü. Şimdi kendilerini korumak için, 3 yıl önce büyük gürültülerle yaptıkları, yarattıkları yargıdan kendileri korktular."
BUGÜN BUNU YAPAN YARIN DAHA FAZLASINI YAPAR
"Yargı iktidarın oyuncağı değil. Kim olursa olsun, hangi görüşten olursa olsun, yargıyla bu kadar oynanmasına, araç haline getirilmesine hepimiz karşı çıkmalıyız. Çünkü, yargıyı Bypass etmek ne olursa olsun, "yargı benim olsun" demek demokrasiyi bypass etmek demektir. Bugün bu yola başvuran bu zihniyet, yarın başka demokrasi sışı yollara ve kaos ortamlarına da başvurma cüretini gösterebilir, benim ülkem için endişem budur."