İnsan Hakları İzleme Örgütü, Soma'da 301 madencinin ölümüyle sonuçlanan facianın yıldönümünde yayımladığı bildiride, "mağdurlar ve mağdur aileleri için adaletin tam anlamıyla tecelli etmesini AKP hükümeti engelliyor." dedi.
Abone olİnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) Soma'da 301 madencinin ölümüyle sonuçlanan facianın yıldönümünde yayımladığı bildiride, "mağdurlar ve mağdur aileleri için adaletin tam anlamıyla tecelli etmesini Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti engelliyor." dedi.
HRW Türkiye uzmanı Emma Sinclair-Webb imzalı yazıda, "savcılık makamının, özel bir şirket tarafından işletilen madeni teftiş etmek ve gözlemlemekle görevli devlet denetçilerinin ve resmi kurumların bu görevlerinin ifasındaki çok sayıdaki ihmallerine yönelik soruşturma açma talebini, Çalışma ve Sosyal Güvenlik ile Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanlarının her ikisinin de reddettiği" belirtilmekte.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne konuşan, oğlu faciada ölmüş emekli bir madencinin, "Başbakan faciaya kader dedi, ona bakarsanız işin fıtratında varmış bu, ama bizi böyle kandıramazlar. Bu bir katliam. Önlenebilirdi. Ve şimdi devlet de kendini korumaya çalışıyor." dediği aktarılıyor.
"Ölenlerin yakınları teselli edilemedi"
Emma Sinclair-Webb, hükümetin iş güvenliğiyle ilgili yasa ve yönetmeliklerin gelecekte harfiyen uygulanacağına ve özel şirketlerin çalışanları için bireysel kaza sigortası yapmaya zorlanacağına yönelik irade beyanı, ölen madencilerin ailelerini teselli etmekte yetersiz kaldığı gibi, faciada kaybettikleri oğullarını ve eşlerini geri de getirmiyor." diyor ve şöyle sürdürüyor:
"Hükümetin Mart ayında Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) Maden İş Yerlerinde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi'ni onaylayarak attığı olumlu adım, ancak sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmesi kaydıyla anlam kazanabilir. Hükümet anlamalıdır ki, madenleri düşük maliyetle ve yüksek kömür üretimi düzeyleriyle işleten ve insan yaşamı pahasına yüksek karlar kazanan özel şirketlere işletme lisansı vererek devletin sorumluluktan yakasını sıyırabileceğini ummak, hem hukuken, hem de ahlaken yanlıştır."
"Şeffaf bir soruşturma yürütülmeli"
7 Haziran seçimlerinden sonra kurulacak yeni hükümetin ilk işlerinden birinin, devletin, Soma faciasındaki her düzeydeki sorumluluğunu soruşturmak ve bu soruşturmanın hesap verebilirlik ilkesini tam anlamıyla işletebilecek ve şeffaf bir şekilde yürütülmesini sağlamak olması gerektiğini kaydeden HRW Türkiye uzmanı Emma Sinclair-Webb, şu noktayı vurgulamakta:
"Hükümetin, yeni yasalar çıkartmanın yanı sıra, hesap verebilirlik ilkesinin tam anlamıyla işletilmesine destek vermesi, Soma faciasından ders çıkartmaya hazır olunduğunu göstermekle kalmayacak, Türkiye'nin madenlerindeki yüksek ölüm oranlarının altında yatan nedenleri de ciddiyetle ele almanın en etkili yolu olacaktır."