BIST 8.885
DOLAR 34,31
EURO 37,19
ALTIN 3.018,55
HABER /  GÜNCEL

Houellebecq: İslam'dan korkuyorum ama nefret etmiyorum

İslami yönetim altındaki bir Fransa tasviri yaptığı Soumission (Teslimiyet) adlı kitabıyla büyük tartışma yaratan ünlü Fransız yazar Michel Houellebecq, "İslam'dan korktuğunu ama nefret etmediğini" söyledi.

Abone ol

İslami yönetim altındaki bir Fransa tasviri yaptığı Soumission (Teslimiyet) adlı kitabıyla büyük tartışma yaratan ünlü Fransız yazar Michel Houellebecq, "İslam'dan korktuğunu ama nefret etmediğini" söyledi.

Kitabının İngilizce baskınının çıkması dolayısıyla Guardian gazetesine konuşan yazar, "İslamofobik misiniz?" sorusuna "Muhtemelen evet, ama 'fobi' kelimesi nefretten çok korku demektir" dedi.

Houellebecq, Lire dergisinde yayımlanan demecinde 'İslam en aptal din" dediği için ırkçı nefreti kışkırtmak suçlamasıyla 2002'de yargılanmış ancak suçsuz bulunmuştu.

"Görüşlerim değişti mi bilmiyorum"

Yazar bu kararın ardından İslamofobinin bir tür ırkçılık olmadığını savundu.

Guardian'daki röportajda Houellebecq "İslam'ın en aptal din olduğu" yönündeki görüşünün değişip değişmediğine ilişkin bir soruyu şöyle yanıtladı:

"Gerçekten görüşümün değişip değişmediğini bilmiyorum. Kuran'ı okumanın rahatlatıcı olduğu doğru. Bu yüzden o zaman (kitabın Fransızca baskısı çıktığı zaman) 'Kuran'ı okuduktan sonra rahatladım' dedim. Bununla birlikte bunu söylemeden önce yeterince düşünmemiştim. Nesnel bir şekilde bakınca, Müslümanların Kuran'ı okuma ihtimalları, Hristiyanların İncil'i okuma ihtimalleri kadar az. İki dinde önemli olan ruhban sınıfının, ya da aracı kişilerin, ya da yorumlayanların kim olduğu önemli. İslam'da bu çok açık."

Soumission 7 Ocak'ta, Muhammed Peygamber karikatürlerini yayımlayan Charlie Hebdo düzenlenen, 12 kişinin öldüğü saldırıdan birkaç saat önce yayımlanmıştı.

Yazar 2022'de geçen romanında "üniversitelerde zorunlu olarak Kuran derslerinin okutulduğu, kadınların başlarını örtmeye zorlandığı ve yasaların çok eşliliğe izin verdiği bir Fransa" resmediyor.

Kitapta Yavaş yavaş süren 'çöküş' sürecinin ardından bir Müslüman lider Cumhurbaşkanlığı'na seçiliyor, kadınlar çalışma hayatından vazgeçmeye teşvik ediliyor ve böylece işsizlik düşüyor. Banliyölerde suç oranı sıfıra iniyor. Sonunda da 'duyarsızlaşan' Fransızlar, İslami Fransa gerçeğini kabul ediyor.

Michel Houellebecq, kitabın yayımlanmasından sonra "Edebiyat kisvesi altında İslam karşıtı bir felaket tellallığı yapmak" ve "aşırı sağın politikalarına hizmet etmekle" suçlanmıştı.

Fransa, Almanya ve İtalya'da kısa sürede en çok satan kitaplar arasına giren Soumission'ın İslam karşıtlığını körüklediği öne sürüldü.

Sosyalist Fransa Başbakanı Manuel Valls, "Charlie Hebdo saldırısından sonra "Fransa Michel Houellebecq değildir, hoşgörüsüzlük değildir, nefret ve korku değildir" demişti.

Bazı kesimler ise yazar Houellebecq'ın sadece bir yazar olarak yapmasını gerekeni yaptığını ve 'dünyaya ayna tuttuğunu' savunmuştu.