Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan tasarının, milyarlarca doların geri getirip getirmeyeceği tartışılıyor.
Abone olBanka sahipleri, mevzuattaki boşluklar sayesinde mallarını üçüncü kişilere devrederek borç ödemekten kurtuluyor. Yine bilirkişi ve zamanaşımı gibi sorunlar da yolsuzluk davalarını sonuçsuz bırakıyor. 9 yılda 25 bankayı devralmak zorunda kalan devlet, tahsilatın önündeki engelleri yeni kanun tasarısında kaldırmaya çalışıyor. Hukukçular, 3 yıldan beri devam eden banka yolsuzluklarıyla ilgili ceza davalarının tasarıdan etkilenmeyeceğine dikkat çekiyor. İmar Bankası ve Adabank dışında son 4 yılda fona devredilen 20 bankaya 17 milyar dolar aktarıldı. 8 milyar dolarlık büyüklüğe sahip olduğu el konulduktan sonra anlaşılan İmar Bankası da eklendiğinde 25 milyar dolarlık bir rakam ortaya çıkıyor. Kamu bankalarına görev zararı karşılığı 19 milyar dolar, sermaye desteği olarak da 3 milyar dolar aktarıldığı göz önüne alındığında devletin bankacılık sistemini düzeltmek için katlandığı zararın boyutu 52 milyar dolara ulaşıyor. Batık bankalardan ancak 2,1 milyar dolar kurtarılabildi. Banka patronlarının yol açtığı zararın faturası vatandaşa kesildi. Toplumsal Saydamlık Hareketi Derneği Başkanı Erciş Kurtuluş, kamuoyunun kaçırılan milyarlarca doların tekrar geri alınmasını istediğini ifade etti. Tasarıyla yapılan düzenlemelerin buna imkan verecek nitelikte olduğunu söyleyen Kurtuluş, yasa çıktıktan sonra yargının bu düzenlemeleri ciddiyetle uygulayarak bunlardan hesap sormasını istedi. Kurtuluş, yargı ve bürokraside sürekli olarak yasaların yetersiz oluşundan şikayet edildiğine işaret ederek, “Hükümetin bir tasarı hazırlayarak attığı bu adımı takdir ediyorum. Dernek olarak tasarıyı inceleyip eksikliklerin tamamlanmasını isteyeceğiz. Aynı şekilde bu yasaları uygulayacak olan yargı mensupları ve kamu görevlileri de tasarıyı inceleyip tamamlanması gereken bir yönü varsa hükümete iletmeliler.” dedi. Türk Hukukçular Birliği Başkanı Avukat Bilgin Yazıcıoğlu ise yapılan bu yasa değişiklikleriyle batan banka paralarının tahsil edilmesinin çok zor olduğunu söyledi. Ceza hukukuna ilişkin yeni kuralların geçmişe etkili olmadığı için banka yolsuzluklarıyla ilgili sürmekte olan ceza davalarında bir değişiklik olmayacağını anlatan Yazıcıoğulu, batan bankalardan kaçırılan paraların tahsilatı konusunda ise zaten pek çok bankacıyla ödeme konusunda anlaşma sağlandığına dikkat çekerek, çıkarılan yasanın şimdiye batan bankalar hakkında uygulanmasının zor olduğunu savundu. Bankalarda batan paraların tekrar geri alınmasını mümkün görmeyen Müstakil Tüketiciler Birliği Başkanı Avukat Bülent Deniz de, “Banka yolsuzluklarına ilişkin davalarda yargılananların fiilleri daha çok haksız fiil kapsamında olduğu için bundan doğan tazminat ve alacaklar da ceza hukuku kapsamında değerlendirilecektir. Bu nedenle tasarıda tahsilata ilişkin kuralların da birçoğu geçmişe etkili olarak uygulanamaz.” dedi. “Kasırga” adı verilen banka yolsuzluğu operasyonlarından sonra BDDK tarafından fona devredilen bankaların içinin boşaltılması nedeniyle banka sahipleri ve yöneticileri hakkında bir taraftan ceza davaları açılırken bir taraftan da tahsilat için icra takip işlemleri başlatıldı. BDDK Başkanı Engin Akçakoca mevzuat boşlukları nedeniyle hortumlanan bu paraların tahsil edilemediğinden şikayet ederken, konforlu hayat standartlarını sürdürsünler diye banka batıran patronlara mahkeme kararıyla yaklaşık 3’er milyar liralık maaşlar bağlandı. Haklarında 6 bin yıla kadar kadar ağır hapis cezası istenen işadamları bir süre cezaevinde yattıktan sonra tahliye olarak tekrar işlerinin başına ve lüks yaşantılarına geri döndü.