BIST 9.300
DOLAR 34,35
EURO 36,36
ALTIN 2.829,15
HABER /  GÜNCEL

Hollanda siyaseti sigara lobilerinin etkisinde mi?

Sigara tüketimini kısıtlayan yasakları kısmen gevşeten Hollanda hükümeti tütün şirketleri ve lobileri ile fazla yakın ilişkiler kurmakla suçlanıyor.

Abone ol

Avrupa sigaranın kamusal alandaki yerini giderek sınırlarken, bu eğilime istisna oluşturan Hollanda'da siyasetçiler, sigara lobilerinin etkisine girmiş olmakla suçlanıyor.

Son yıllarda pek çok ülke sigara tüketimini sıkı önlemlere bağlarken, Hollanda yasakların bir bölümünü gevşetti; barlarda sigara içilmesine kısmen yeniden izin verdi; sigarayı bıraktırma gruplarına sağlanan finansmanı kesti.

Bu adımlar siyasetçilerin tütün ürünleri sektörü ile 'uygunsuz' ilişkiler kurduğu iddialarının gündeme gelmesine yol açtı.

Siyasetçiler ise tavır değişikliğini, bireysel özgürlüklere yer açma isteği ile açıklıyor.

İktidardaki Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi VVD'den Anne Mulder sağlık siyasetinin şekillendirilmesinde rol alan yetkililerden biri: "Sigara aleyhtarı lobide pek çoklarının benden nefret ettiğini biliyorum ama ama ben bir liberalim ve liberal olarak insanların sigara içmek isteyip istemediklerine kendilerinin karar vermesi gerektiğini düşünüyorum" diyor.

'İflastan kurtardı'

Son altı ayda yapılan değişiklikler, işyeri sahibi tek bir kişi olan küçük barlarda müşterilerin sigara içebilmesini sağladı.

Adını açıklamak istemeyen bir bar işletmecisi, hükümetin tavır değişikliğinin işyerini iflastan kurtardığını söylüyor.

"Yasak yürürlüğe girdiğinde, insanlar gelmemeye başladı; ama şimdi işler yoluna girdi. Bakın, şimdi buradakilerin çoğu sigara içiyor. Sigara içmek belki kötü bir şey ama insanların istediğini yapmasına izin verilmeli" diyor.

Dünya Sağlık Örgütü'nün uluslararası tütün ürünleri denetim anlaşması, tütün sanayii ile hükümet siyasetini etkilemesine yol açacak türden bir iletişime geçilmesini yasaklıyor.

Anne Mulder ise sağlık bakanlığının tütün lobisi temsilcileri ile görüştüğünü kabul ediyor.

Sigara "yasal bir ürün" diyen Mulder, "Bir konuda siyaset yapacaksanız karar vermeden önce tüm taraflarla görüşmeniz gerekir" diyerek görüşmelerini savunuyor.

Maastricht Üniversitesi'nden Profesör Onno van Schayck ise bu yaklaşıma bütünüyle karşı ve "sıtmayı kontrol altına alacaksanız sivrisineklerle görüşmeye çalışmazsınız." diyerek hükümeti sorumsuzlukla suçluyor.

Tercih hakkı tartışması

Araştırmacılara göre önümüzdeki 30 yılda sigara ile mücadele için daha sıkı önlemler alınmaz, sigara bırakma desteği sağlanmazsa Hollanda'da bir milyona yakın kişi, sigaraya bağlı sağlık sorunları nedeniyle erken ölebilir.

Ancak ekonomik krizin de etkisiyle, sigara tiryakilerine bırakma sürecinde destek veren kuruluşlara devlet yardımı kesildi.

Lahey'deki Stiviro sigara bıraktırma merkezinden Dr Savitri Ritoe, "insanlara seçim sizin demek kolay ama kişi tiryaki ise aslında özgür değil ve bu bir tür hastalık olduğundan bırakma kararını alamıyor; yardım da bunun için gerekli" diyor.

Hollanda'nın Bergen Op Zoom kasabası dünyanın en büyük Philip Morris fabrikalarından birine ev sahipliği ediyor.

1400 çalışanı olan fabrika her yıl 80 milyar adet sigara üretiyor.

Sektör her yıl Hollanda ekonomisine yaklaşık 2,4 milyar euro katkı yapıyor; bunun yarısı Philip Morris'ten geliyor.

Bu büyük mali güç, hükümetin lobicilerin siyaseti etkilemesine izin verdiği suçlamalarını besliyor.

Şirket için lobi faaliyetleri yürüten Mathijs Peters ise, ürünün zararını azaltmada yasal düzenlemelerin etkili olması gerektiğini belirtiyor.

Peters, "Bazı alanlarda hükümetin daha da çok adım atmasını isteriz." diyor ve bir örnek veriyor: "Şimdi sigara kullanma yaşı 16 ama bunun sıkı şekilde uygulanmadığını da biliyoruz."

Peters buna karşılık kendilerinin yetişkinlere yönelik piyasada rekabet etmesine izin verilmesini savunuyor.