ANKARA Bilkent Üniversitesi'nde geliştirilen "hızlı Kovid testi", Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından, Küresel Salgınla Mücadele Özel Ödülleri kapsamında "tanı alanında" birincilik ödülüne layık görüldü.
Abone olTesti geliştiren ekibinin başında yer alan Doç. Dr. Urartu Şeker, ayrıntıları Demirören Haber Ajansı'na anlattı. Şeker başta Kovid'in hızlı tanısına yönelik hazırladıkları ve PCR'dan daha yüksek hassasiyetle çalışan testi, şimdilerde daha da geliştirerek "RSV", "Adenovirüs" ve "İnfluenza" gibi diğer virüsleri de aynı anda tepsit edebilecek geniş bir solunum yolu paneline dönüştürdüklerini söyledi. Yerli solunum yolu paneli piyasaya çıktığında, laboratuvar ortamı gerekmeden Kovid dahil, diğer enfeksiyonları da yüksek hassasiyetle "evde" test imkanı olacak.
Bilkent Üniversitesi Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi'inden (UNAM) Sentetik Biyoloji Uzmanı Doç. Dr. Urartu Şeker ve ekibinin "SARS-Cov-2 Tanısına Yönelik RNA Anahtar Sistemlerinin Geliştirilmesi" adlı çalışması, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından, Küresel Salgınla Mücadele Özel Ödülleri kapsamında "tanı alanında" birincilik ödülüne layık görüldü. Ayrıntıları Demirören Haber Ajansı'na anlatan Sentetik Biyoloji Uzmanı Doç. Dr. Şeker, bu yöntemle başta Kovid'in hızlı tanısına yönelik hazırladıkları test kitini daha da geliştirerek RSV, Adenovirüs, İnfluenza gibi diğer mevsimsel virüsleri de aynı anda tespit edebilecek geniş bir solunum yolu paneline dönüştürdüklerini kaydetti. Piyasaya çıktığında laboratuvar ortamı gerekmeden evde basit bir testle Kovid dahil, diğer bazı mevsimsel enfeksiyonların PCR'dan daha yüksek hassasiyetle tespit edilme imkanı olacak. Yerli imkanlarla geliştirilen yeni test, birkaç dolarlık maliyeti ile de halihazırda bazı hastanelerde de var olan ama hem laboratuvar gerektirdiği hem de çok pahalı olduğu için yaygın olarak kullanılamayan solunum panel testlerine alternatif olacak.
Basit bir göz analizi ile görülebiliyor
UNAM bünyesinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile TÜBİTAK 6550 Kanunu kapsamında desteklenen projenin yürütücüsü Doç. Dr. Şeker, "2020 Mart ayında pandemi başladıktan sonra farklı çalışmalara başladık. Bu bağlamda birkaç tane yaklaşımımız oldu. Bunlardan birisi de tanıyı kolaylaştıracak, evde herkesin 'yüksek hassasiyetle' kendisini test etmesini sağlayacak bir sistem geliştirmek üzerineydi. Hızı test olarak bilinen bazı testler var. Onlara alternatif olabilecek ve hassasiyeti daha yüksek bir test geliştirmek istedik. Laboratuvarımızın ve araştırma grubumuzun uzmanlık alanı olan sentetik biyoloji tekniklerini kullanmak suretiyle SARS-Cov-2 tanısını 'nükleik asit' üzerinden yapacak, esasında diğerlerine alternatif olabilecek bir yöntem geliştirmeyi amaçladık. UNAM, 6550 kanunu kapsamında desteklenen bir merkez. Bu kapsamda çalışmalarımızı yaptık. Bu testin özelliği, herhangi bir cihaza ihtiyaç duymamasıö dedi. Sadece basit bir göz analizi ile tespit sağlayabilen testte sonuç, numunenin mavi floresan ışığı altında renk değişimi göstererek yeşile dönmesi ile anlaşılıyor. Doç. Dr. Şeker, bu sistemi geliştirdiklerini söyledi ve "SARS-Cov-2 gerçekten artık hayatımızdan çıkmayacak. Onun için yine tanıda kullanmak üzere SARS-Cov-2'nin de içerisinde olduğu bir solunum paneli geliştirmek üzere bu sistemi yeniden modifiye etmeye karar verdik" diye konuştu.
Hızlı teste dönüştürdük
Doç. Dr. Şeker ve ekibinin şu anda patent başvuru sürecinde olan test ile ilgili çalışmaları, geçtiğimiz Temmuz ayında Amerikan Kimya Derneği'nin yayınlarından "Analytical Chemistryö dergisinin kapağından duyuruldu. Doç. Dr. Şeker, "Biz yenilikçi olarak geliştirdiğimiz RNA anahtar sistemlerine paralel olarak PCR testleri de üretiyoruz. Hem Kovid için hem de influenza ve başka hastalıklar için PCR testleri üretmeye başladık. Çünkü bizim bu alanda çok ciddi bir know-how'ımız var. Bu bağlamda da solunum panel testleri oluşturmaya başlamıştık zaten. Hem SARS-Cov-2'ye bakabilen, hem de influenzaya bakabilen (PCR) testlerimiz var. Bizim oluşturduğumuz yeni hızlı tanı sistemini de hem SARS-Cov-2'ye, hem influenza, hem de başka virüslere (RSV, parainfluenza gibi) bakabilecek şekilde genişletiyoruz. Kısa zamanda uygulanabilir olacak. Bizim oluşturduğumuz sistemdeki en büyük avantaj, herhangi bir uzmana gerçekten ihtiyaç duyulmaması. Sadece karıştırma ile yapılıyor olması ve test maliyetlerini de düşürmesi. Test başına yaklaşık birkaç dolara kadar indirmek mümkün. Kompleks cihazlara ulaşımın mümkün olmadığı yerlerde çok işe yarayacak. Çünkü PCR makinesi bile kendi başına maliyeti olan ve komplike bir elektronik cihaz. Bunlara gerek duymada basitçe bir ısıtıcı ile yapılabilecek bir test sistemi geliştirilmiş olduk" diye konuştu.
Varyantları da kaçırmayacak şekilde dizayn edildi
Yeni solunum yolu panelinin "ev testiö şeklinde kullanılabilecek hale getirileceğini de vurgulayan Doç. Dr. Şeker, sözlerini şöyle sürdürdü: "Zaten SARS-Cov-2 ve diğer viral enfeksiyonların dolaşımı sürekli devam edeceği için sadece Türkiye değil, uluslararası kullanıma açılmasını da istediğimiz için, farklı yarım kürelerde kullanmasını sağlayacak şekilde bir an önce çalışmayı tamamlamaya çalışıyoruz. Solunum panel testinin Kovid'i tespit etmesiyle ilgili yeni varyantlarda değiştirilmesine de gerek olmayacak. Çünkü biz bu tasarımı yaparken biyoinformatik araçları kullanmak suretiyle virüsün en az mutasyona uğrayan, mutasyona uğrama potansiyeli en düşük olan genomik bölgelerini kullanarak hedeflerimizi seçiyoruz. Varyantlardan etkilenmeyecek ve varyantları kaçırmayacak şekilde yeni tasarımlar yapıyoruz. Bu sistem piyasaya çıktıktan sonra tabii ki otoritelerin izin vermesi durumunda, eczanelerden ya da örneğin internet üzerinden alınabilmesi de mümkün olacak"
Bağışıklık durumu da hızlı testle görülebilecek
Hızlı test çalışmalarına ek olarak aşılanma ya da hastalığı geçirdikten sonra vücutta nötralizan antikor (virüsü yok eden bağışıklık hücreleri) olup olmadığını anlamaya yönelik başka bir hızlı test üzerinde daha çalıştıklarını anlatan Doç. Dr. Urartu Şeker, bu sayede de laboratuvarda yapılan Eliza testine gerek kalmadan, bir damla kandan kişinin vücudunda nötralizan antikor olup olmadığının anlaşılabileceğini belirtti. Doç. Dr. Şeker, bu test hakkında da şu bilgileri verdi: "Antikor testine bir yenilik kattık ve 'nötralizan antikor' yani virüsün doğrudan hücrenin içerisine girmesini engellemeye yarayan antikorların var olup olmadığını anlamak üzere bir test geliştirdik. Bu test de aslında daha kompleks cihazlara ihtiyaç duyan, Eliza sistemleri ile yapılıyor normalde. Bizim yeni testimiz bunlara alternatif olarak, evde kullanılabilecek. Özellikle aşılamadan sonra aşı cevabı oluşmuş mu, hızlı bir şekilde bunu anlamak mümkün bu testle. Ayrıca hastalık geçiren bireylerde, hastalık sonrasında nötralize edici antikorlar oluşmuş mu gibi sorulara cevap vermek için kullanmak istedik. Bu şekilde toplumda bir bağışıklık oluşmaya başlamış mı, hızlı bir şekilde görülebilmesi mümkün olabilir. İhtiyaç olması durumunda farklı varyantlara karşı da hızlıca modifiye edilmesi mümkün. Bizim zaten aynı amaçla geliştirdiğimiz nötralizan Eliza testlerimiz de var. Bu nötralizan Eliza testlerimizle bireyin sahip olduğu antikorların Alfa, Beta ya da Omicron'a karşı bağışıklık sağlayıp sağlamadığını test edebiliyoruz. Ama o test laboratuvar ortamında yapılmak üzere tasarlandı. Biz bu bilgiyi kullanarak, hızlı antikor testimizi de hemen değiştirebiliriz"