Birleşmiş Milletler (BM) eski Siyasi Danışmanı Timur Göksel, Suriye'ye karşı olası bir ABD saldırısında Hizbullah'ın öncelikle Şii toplumun çıkarlarını düşüneceğini söyledi.
Abone olİNTERNET HABER - Timur Göksel, Suriye'de sadece askeri hedeflerin vurularak, büyük bir sivil kaybı olmadığı takdirde, Hizbullah'ın harekete geçmek için bir neden bulamayacağını ifade etti.
Rusya’nın St. Petersburg şehrinde gerçekleşen G20 zirvesine Suriye krizi damgasını vurmuştu. ABD Başkanı Barack Obama, Esed'e karşı sınırlı da olsa askeri bir müdahale yapılması gerektiğini söylerken, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ise askeri bir müdahalenin yapılamayacağını açıklamıştı. Olası bir müdahalede Suriye'de rejime destek veren Hizbullah'ın tavrı merak konusu oldu.
BM eski Siyasi Danışmanı Timur Göksel, Cihan Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada, Hizbullah'ın birinci önceliğinin Şii nüfusu olduğunu söyledi. Hizbullah için Şii toplumunun çıkarlarının her şeyden önce geldiğini ifade eden Göksel, yapacakları bütün hareketlerde bunun birinci sırada geldiğini belirtti.
Suriye ile Hizbullah arasındaki ilişkiyi iyi anlamak gerektiğini vurgulayan Göksel, "Arada bir ideolojik bağ yok ancak Hizbullah'ın burada büyük stratejik ve taktik çıkarları var. Suriye onlar için çok büyük lojistik kaynak ve yol. Onu kaybederlerse İran'la ilişkileri kesilmez ama sekteye uğrar. Dolayısıyla Hizbullah burada kendi çıkarlarını düşünüyor. Kendi toplumlarının ve partinin çıkarları aleyhinde hiç bir şey yapmazlar. Suriye'ye yapılacak saldırı sadece askeri hedeflere olup da sivil halka dokunmazsa Hizbullah'ta gürültüden başka bir şey duymazsınız." dedi.
Hizbullah'ın Suriye'ye minnet borcu olduğunu ifade eden Göksel, "Suriye hiç yalnız bırakmadı. En kötü günlerinde bile yardımcı oldu. Bunu inkar etmek istemiyorlar." diye konuştu.
Hizbullah'ın askeri gücünü sürdürmesinde Suriye'nin büyük rolü olduğunu kaydeden Göksel, şöyle devam etti: "Bugün İran'la olan Hizbullah ilişkisi Suriye vasıtasıyla. Bu yol kesilirse Hizbullah çökmez ama işleri zorlaşır. Kendi çıkarlarını düşünerek, Suriye'ye karşı çok büyük bir saldırı olmazsa kurbanların dinleri, mezhepleri mühim değil, büyük bir sivil kaybı olmazsa Hizbullah harekete geçmek için neden bulamaz."
HİZBULLAH'IN İSRAİL'E KARŞI YAPACAĞI BİR HAREKATTA EN BÜYÜK KAYBI Şİİ TOPLUMU YAŞAR
Hizbullah'ın Suriye'de yapacağı bir harekatı önce kendi toplumuna kabul ettirmesi gerektiğini ifade eden Göksel, "Kolay verilecek bir karar değil. Yardımcı olup ne yapacaksınız? Amerikan uçağı 50 kilometreden bombasını atacak görmeyeceksiniz bile. Başka hedef diyorsunuz... Ne var ki, başka hedef. Savaş mı çıkaracaksınız Orta Doğu'da? Amerika Suriye'yi vurursa onlar da (Hizbullah) İsrail'i vurur deniyor. İsrail'i vurmak kolay da sonra? Bir gerçek var. İsrail'le Hizbullah arasında 2006 savaşı yaşandı burada. Bundan sonra İsrail'e karşı yapılacak bir harekette İsrail'in cevabı misli olacaktır. Eski savaşları arattırırlar bize. Hizbullah da bunu çok iyi bildiği için bir savaş olursa en büyük acıyı en büyük kaybı Şii toplumu verecektir. Ondan sonra Lübnan. Hizbullah bunu yapabilir mi? Suriye'ye biri ateş etti diye kendi ülkesini, kendi toplumunu kendi kitlesini kendi halkını tehlikeye atabilir mi? Sanmıyorum o kadar kolay değil. Hizbullah yapar diyorlar da intihar mı etsin yani. Çünkü İsrail'e karşı bir saldırı intihardır." ifadelerini kullandı.
Amerika müdahale ederse Suriye yanlılarının dışarıdan güdümlü ya da güdümsüz olarak Lübnan'daki batılı hedeflere karşı saldırıda bulunabileceğini vurgulayan Göksel, "On tane delikanlı oturmuşlardır bir köşede Suriye vurulursa ne yapacağız diye düşünüyorlardır. Genellikle bunlar kimseden talimat almazlar. Bomba hazırlıyorlardır, otomobil bombası hazırlıyorlardır. Kendi başlarına yapabilirler. Lübnanlıları korkutan bu belirsizlik. Amerikalılar da bunu bildikleri için hedeflerini azaltıyorlar." dedi.
AMERİKA'NIN VE BATININ EN BÜYÜK KORKUSU, 'ESED GİTTİKTEN SONRA YERİNE KİM GELECEK'
BM eski Siyasi Danışmanı, Amerika'nın geri adım atması durumunda çok büyük bir prestij kaybına uğrayacağını iddia etti. Göksel, "Fakat ciddi bir harekata hazır olduklarını sanmıyorum. Çeşitli nedenleri var. Hedeflerin ne olduğu belli değil. Sivil insan öldürmek istemiyorlar. Suriye'deki muhalif gruplara desteklerini artırırlarsa, diyelim ki Beşar Esed gitti yerine kimin geleceğini bilmiyorlar. Bugün Amerika ve batının en büyük korkusu Esed gittikten sonra kim ve nasıl bir rejim gelecek. Kimsenin bu konuda bilgisi ve tahmini yok. Amerika da bu kumarı oynamak istemiyor. Bugün Suriye ordusu Amerika gelip bizi vursun diye beklemiyor herhalde. Herkes yerini değiştirdi dolayısıyla bir hedef sıkıntısı olacak." şeklinde konuştu.