BIST 9.660
DOLAR 34,61
EURO 36,37
ALTIN 2.921,76
HABER /  GÜNCEL

Hizbullah mağduru Erdoğan'a seslendi!

Hizbullah tarafından 1994 yılında öldürülen öğretmenin oğlundan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin'e öfke!

Abone ol

Ceza sürelerini kısaltan CMK 102'inci maddesinin yürürlüğe girmesi ile tahliye edilenler arasında yer alan terör örgütü Hizbullah'ın üst düzey yöneticilerinin 1994 yılında öldürdükleri öğretmen Recep Oyur'un oğlu Ahmet Arif Oyur, tahliyelere sert tepki gösterdi.

Oyur, tahliyelerin sanıklar için bir piyango ve af olduğunu belirterek, "Tahliye kararına çok üzüldük, gerçekten yaralayıcı, kamu civdanını yıkıcı ve rencide edici bir karar. Tahliye kararı konusunda, sayın Başbakan ve Adalet Bakanı'nı mağdurlarla empati kurmaya çağırıyorum" dedi.

Hizbullahçıların yasal düzenleme ile tahliye edilmesini tepki gösteren Ahmet Arif Oyur, babası Recep Oyur'un 29 Nisan 1994'te Hizbullahçılar tarafından öldürüldüğünü ve azmettirici olarak Cemal Tutar'ın yargılandığını söyledi. Oyur şöyle konuştu:
"Tahliye kararına çok üzüldüm, gerçekten yaralayıcı, kamu civdanını yıkıcı, rencide edici bir karar. Resmen adamlara Hizbullahın üst düzey yöneticilere, Hizbullahçı katillere, mafyaya, çetelere yeni yıl piyangosu çıkmış, resmen onlara piyango vurmuştur. Ama burda iki kat, 3 kat 5 kat dahada mağdur edilen kesim biziz. Yani biz ailece şok olduk, kararın resmen bir daha gözden geçirilmesini Adalet bakanından talep ediyoruz."

FİRAR EDECEKLERİNİ DÜŞÜNÜYORUM

1994'te 18 yaşındayken babası Recep Oyur'un Diyarbakır'da öğretmenlik yaptığını söyleyen Oyur, "Babam, Cuma günü istiklal marşı çıkışı çarşıya giderken Hizbullahçılar tarafından pusuya düşürülüp ensesinden iki kurşun ile şehit edilmiştir. Yüzlerce kişinin gözü önünde gündüz ortası öldürülmüştür" dedi.

Oyur, şöyle konuştu:

"Şimdi adama piyango vurursa tabiki tahliyeden faydalanıp çıkacak. Fakat asıl sorun gerek Adalet Bakanı, gerekse Yargıtay'ın buna karşı önlem almamasıdır. Tutup zamanında ara mahkemelerini, bölge mahkemelerini, istinaf mahkemelerini kurmaları gerekirken vakit kaybettiler ve AB de dayatınca bunlarda mecburen bıraktılar, oldu bittiye getirdiler. Bu defakto bir aftır, örtülü bir aftır, kabul edemiyoruz bunu. Yani gerçekten bunu ben vatandaş olarak anlayabilmiş değilim. Bu saatten sonra serbest bırakılanların çoğu hatta tamamı firar edecek, İran'a ve başka yerlere kaçacaklar. Çünkü akıl var mantık var niye geri dönsün, dönse tekrar cezaevine girecek. Fakat ev hapsi uygulanabilir. Derhal istinaf bölge mahkemeleri ve yerel mahkemeler kurulacak ya da Yargıtay'a ek daireler tahsis edilerek gerekenlerin mutlaka yapılması gerekir"

BAŞBAKAN VE ADALET BAKANI EMPATİ KURSUN

Ahmet Arif Oyur, son olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin'e şöyle seslendi:

"Ben bir soru sormak istiyorum Başbakan ve Adalat Bakanı'na. Sizin genç babanızı Diyarbakır'da, il merkezinde Hizbullahçılar tutup çarşı ortasında kurşunlayıp, ondan sonra bunu planlayıp azmettirenler 10 sene sonra bilmem ne kararla serbest bırakılır ve eline kolunu sallarsa siz buna ne tepki göstereceksiniz? Burada bir empati kurmaları lazımdır."