BIST 9.916
DOLAR 35,22
EURO 36,64
ALTIN 2.974,06
HABER /  GÜNCEL

Hisarcıklıoğlu'ndan güçbirliği çağrısı

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Yozgat'tan birlik çağrısı yaptı. Dünyada duvarların yıkıldığını belirten Hisarcıklıoğlu sermaye gruplarına birleşme çağırısı yaptı.

Abone ol

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Yozgat'a gelerek, Ticaret ve Sanayi Odası tarafından 2004 yılı içerisinde ihracat yapan firma sahiplerine ödül verilmesi için düzenlenen törene katıldı. Yozgat Galata Çamlık Otel'de düzenlenen ödül töreninde bir konuşma yapan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, 20 yıl önce 2.9 milyar dolar ihracatı olan bir Türkiye'nin bugün 70 milyar dolar ihracat yapar duruma geldiğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, "Bugün bu ihracat için Yozgat'ta tören yapıyoruz. Yozgatlılar'a ihracat plaketi veriyoruz. 20 yıl önce düşünebiliyor musunuz burada bir ihracat plaket töreni yapmayı. Ama bu millet 70 milyar dolar ihracat yapmaktadır. Yüzde 90 doğal ürün satarken bugün yüzde 85'i sanayi ürünü yapan bir Türkiye olmuştur. Yapılan toplam ihracatımızın yüzde 65'ini dünyanın en gelişmiş en zengin bölgelerine yapıyoruz. Zengin bölgeye mal satmak demek iki şeyi getirir. Fiyatta rekabet, kalitede rekabet. Çok şükür 20 yıllık devrede Türk özel sektörü kendisine güvenen bu milletin yüzünü ak çıkartarak 70 milyar dolar ihracat yapmış ve sanayi ürünü ihraç etmiştir. Eskiden sanayi dediğimiz zaman 3 tane araba markası, teknoloji olarak da merdaneli çamaşır makinesi aklımıza gelirdi" dedi. Bugün 40 bin ihracatçının sanayi ürünü ihraç ettiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Artık biz yüksek katma değeri elde etmek üzere yüksek teknolojik ürün ihraç ediyoruz. Bu tabloyla Türk özel sektörü olarak hep beraber gurur duymalıyız. Yapmış olduğumuz işin başarı hikayesini herkese anlatmalıyız. Sizler bu milletin gözbebeğisiniz, sizler olmadan üretim, istihdam olmaz, sizler olmadan devletin bütçesini oluşturacak vergi olmaz" dedi. Daha sonra katılımcılara tavsiyelerde bulunan Hisarcıklıoğlu, "Türkiye'de 20 yıl önce sadece İstanbul ve İzmir'in sanayisi konuşulurken, bugün Anadolu'muzda çeşitli marka şehirler çıkmıştır. Bunlarda 20 yıllık devrede oldu. Bunlar marka şehir haline geldi. Bunlar Manisa, Denizli, Eskişehir, Kayseri, Maraş, Gaziantep nasıl marka oldu diye baktığımızda şunu görüyoruz. O ilin valisi, belediye başkanı, oda ve borsa başkanları, milletvekilleri o şehrin ticari hayatını geliştirmek için bir bütünlük içerisinde hareket ediyorsa, 'önce benim şehrim' diyebiliyorsa o şehirler almış başını gitmiş. Kayseri'nin sanayileşmesi 1990 yılından sonradır" şeklinde konuştu. İş adamlarına birlik ve beraberlik içerisinde olmaları konusunda tavsiyede bulunan Hisarcıklıoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Benim sizlerden ricam, herkes hangi siyasi görüşte olursa olsun, ne görüşünde olursa olsun, aynı hedef doğrultusunda birleşmeniz. Birbirimizi motive etmeliyiz. Birbirimizi eleştirerek bir yerlere varamayız. Sadece birbirimizi motive etmemiz yetmiyor. Bunun dışında güçlerimizi birleştirmemiz gerekiyor. Artık bu global dünyada duvarlar yıkılmıştır. Eğer bu duvarların yıkıldığı dünyada ve çok büyük yoğun rekabetin yaşandığı bir dünyada başarılı olmak istiyorsak güçlerimizi birleştirmemiz gerekiyor. Gücümüzü birleştirmekten maksat, sermayemizi birleştirmekten bahsediyorum. Ortaklık kültürünü geliştirmek durumundayız. Eğer ortaklık kültürünü geliştiremezsek ve eskiden olduğu gibi küçük olsun benim olsun prensibiyle çalışmamıza devam edersek bu global dünyada hepimiz yok olmaya mahkumuz. Hiçbirimizin sermayesi çocuğumuzun hayatını idame ettirmeye garanti değil. Tek yapmamız gereken güçlerimizi birleştirmekten geçiyor. Bunun yanında da muhakkak kurumsallaşmamız gerekiyor. Bugün Türkiye'deki şirketlerin yüzde sekseninin ömrü 20 yılın altında. Sizden sonra çocuklarınızın şirketleri ortaklık kültürü içerisinde devam ettirebilmesi için mutlaka şirketlerinizi kurumsallaştırın. Son 5 ay içerisinde Türkiye'de 45 bin bakkal dükkanı kapandı. Bu bütün sektörler için geçerli. Bunu önlemenin de tek yolu güçleri birleştirmekten geçiyor. Bunu da yapacağımıza inanıyorum. Ortağımıza kapıdan geçerken 'ortağım buyur sen önden geç' demesini öğreneceğiz."