BIST 9.627
DOLAR 35,25
EURO 36,70
ALTIN 2.966,80
HABER /  GÜNCEL

Hisarcıklıoğlu uyardı

TOBB Başkanı, seçim nedeniyle ertelenen reformların bedelinin ağır olacağını savundu.

Abone ol

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Sosyal Güvenlik Reformu'nun 2007'de öngörülen seçim nedeniyle göz ardı edilebileceğini belirterek, ''Bunun bedelini kayıt dışı çalışan, işsiz olan gençler 30 yıl sonra öder. Bugünkü yumak bile büyük, ama yarın müthiş bir çığ var'' dedi.

Hisarcıklıoğlu, kalabalık bir işadamı heyetiyle gerçekleştirdiği Bosna Hersek ziyareti dönüşünde, uçakta gazetecilerle sohbet etti. Önce geziyi değerlendiren Hisarcıklıoğlu, şimdiye kadar yaptıklarıdış geziler içinde en yoğun teması gerçekleştirdiklerini belirterek, geziye katılan 200 oda başkanın yakında kendi illerindeki işadamları ve sanayicilerle bölgeye benzer geziler düzenleyeceklerini söyledi.

Bu temaslardan somut sonuçlar elde edileceği konusunda ümitli olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, ''Bizim için Bosna Hersek 2010'da AB'ye girdikten sonra, (buraya ben geliyorum) deseniz bile o treni kaçırmış olursun. Şu anda fırsatlar ülkesi Bosna Hersek'' diye konuştu.

Hisarcıklıoğlu ayrıca, Merkez Bankası'na başkan atanması süreciyle ilgili kamuoyuna yansıyan yorumları eleştirirken TÜSİAD'ı kastetmediğini, genel bir değerlendirme yaptığını ifade etti. Hisarcıklıoğlu, ''Süreyya Bey'in başkanlık görevi bittikten sonra (vay tekrar olsaydı şöyle olurdu, böyle olurdu) diye bir çok yazı okuyorum. Başarılı bir başkansa daha önceden sahip çıkıyor olmanız lazımdı. TÜSİAD'ı, şunu bunu kastetmedim, kastetmem de mümkün değil,  genel anlayışa yönelik söyledim'' değerlendirmesinde bulundu.

MB'YE ATAMA SÜRECİ ŞEFFAF MI?

Hisarcıklıoğlu, süreç ve bunun dış dünyaya yansımasına ilişkin soruyu da ''Tekstilde KDV indirimi oldu, turizmde indirim bekleniyor. IMF'nin geçen haftaki temasta bana ilk sorusu Merkez Bankası ataması oluyor. Bu aslında bir çok şeyin cevabı, sorulan sorunun cevabı da burada'' karşılığını verdi.

Atanacak ismin, Bakanlar Kurulu'nca belirlenip Köşk'e sunulacağına işaret eden Hisarcıklıoğlu, ''Bu silsilenin düzgün işliyor olması lazım'' dedi.

Ancak Merkez Bankası'nda bir boşluk bulunduğu yönünde izlenim oluşmaması gerektiğini, Banka'nın kurumsal yapıya kavuştuğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, ''Bu açıdan iyi, ama bu böyle sonsuza kadar devam etmeyeceğine göre başkanın atanıyor olması lazım, doğrusu bu'' diye konuştu.

''Atama sürecinin iyi yönetilememesi gibi bir tablo yok mu ortada'' şeklindeki soru üzerine, ne konuşulduğunu tam olarak bilmediklerini, bu yüzden rahat yorum yapamayacağını ifade eden Hisarcıklıoğlu, ''Bilmediğimiz bir şey için Ankara'da biliyorsunuz sabahleyin bir senaryo sen yazarsın, akşam o senaryoya sen inanırsın. Kulaktan kulağa dönüyor geliyor sana, sen inanıyorsun. İstanbul'dan bakma ile Ankara'dan bakma hadiseleri farklı'' yanıtını verdi.

''Atama süreci yeterince şeffaf değil mi?'' sorusunu da Hisarcıklıoğlu, ''Doğrudur tabii. Ankara'nın kendisine has özelliklerivar, zaman zaman daha objektif bakabilmek için Ankara'nın dışına çıkıp hadiseyi öyle algılamak lazım'' diye yanıtladı.

KDV İNDİRİMİ

Bir gazetecinin, tekstil sektörünün ardından tüm sektörlerin KDV indirimi beklentisi içine girdiğini ifade ederek, ''Bütün sektörlere yönelik toplu bir indirim olabilir mi?'' sorusu üzerine Hisarcıklıoğlu, tekstilde ve indirim beklenen turizm alanındaki  talebin haklı sebeplere dayandığını belirtti.

Turizmde Türkiye'nin rakipleri arasında en yüksek KDV oranını yüzde 10 olduğuna dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, ''Ama esas olarak süreçşuna gelir, makro ekonomide düzelmeler gerçekleşti. Şimdi artık  mikroya eğilmeli'' dedi.

Bu noktada yapısal reformların hızla gündeme getirilmesini isteyen Hisarcıklıoğlu, aksi halde rekabet gücünü yitireceklerini ve sürdürülebilir büyümenin devam edemeyeceğini kaydetti.

''SOSYAL GÜVENLİK REFORMU ŞART''

Bunun tehlikeli bir durum olduğuna işaret eden ve önceliğin Sosyal Güvenlik Reformu'na verilmesi gerektiğini vurgulayan TOBB Başkanı, şöyle devam etti:

''Sosyal Güvenlik Reformu, 2007'de seçim olduğu için göz ardı edilebilir. Bunu gündeme getirmezsek, kayıtdışında çalışan, işsiz binlerce insan var. İçimizde genç arkadaşlarımız var, 30 sene sonra bunun bedelini onlar ödeyecek. Bunların sosyal güvencesi yok. 30 sene sonra çalışamayacak, çalışma gücünü kaybetmiş insanların bedelini, hastane parasını kim ödeyecek. Yumağı öyle büyütüyoruz ki bugünkü yumak bile büyük, ama yarın müthiş bir çığ var. Geleceğimize kötü bir miras bırakıyoruz. Onun için sosyal güvenlik reformunu hep beraber bastırıp çıkartıyor olmamız lazım. Bu, bugünü değil yarını kazanmanın projesi.''

ENERJİ ÖZELLEŞTİRMELERİ

Bu arada enerji maliyetinin yüksekliğine de değinen Hisarcıklıoğlu, Ankara'da kamu eliyle dağıtılan doğalgazın 1 metreküp fiyatının 450 bin lira, özel sektörün bulunduğu Çorlu'da ise 350 bin lira olduğunu söyledi

''İşte yapılmasını istediğimiz şey bu'' diyen Hisarcıklıoğlu, bunun AK Parti seçim beyannamesinde, hükümet programında, acil eylem planında yer aldığına dikkat çekti. Hisarcıklıoğlu, ''özel sektör olarak devletten 1 lira talep etmediklerini'', yalnız rekabet gücü istediklerini kaydetti.

TARIM REFORMU

Hisarcıklıoğlu başka bir soruyu yanıtlarken de Türkiye'nin tarımda kendi kendisine yeten 7 ülkeden biriyken bugün alandaki ihracat ve ithalatın ''kafa kafaya'' geldiğini söyledi. Globalleşen dünyada tüm sektörlerde olduğu gibi tarımda da ''büyük ölçek ekonomiye'' geçmek gerektiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, ''5 dönüm tarla, hiç kimseyi beslemez. Tarımdaki reform, bir an önce mirashukukundan başlayarak, arazi toplulaştırılması yapılmalı, arazilerin bölünmesini önlenmeli. Yoksa beslemez, beslemiyor da zaten'' şeklinde konuştu.

Türkiye'de petrol olmadığını, ancak GAP sayesinde 15 milyar dolar yatırımla 4 milyon kişiye iş yaratabilme sahası bulunduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu, ''Çok enteresan bütün dünyada tarımla ilgilenen ülkeler, GAP bölgesiyle ilgileniyorlar'' dedi.

Hisarcıklıoğlu, konuya ilişkin farklı bir soru üzerine, İtalyanların, Gaziantep ve Kayseri'de ''girişimcilik ve eğitimli işgücünden faydalanarak bir atlama tahtası yapmak istediğini'' belirtti ve ''Kendisinde kaybetmiş olduğu rekabet gücünü burada devam ettirmek istiyor, bizim de Bosna'ya bakışımız aynı İtalya'nın bize baktığı gibi'' değerlendirmesinde bulundu.