TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Kızılcahamam'da yapılan Yatırım Konferanslarının ikincisine katıldı. Hükümeti bir yandan öven Hisarcıklıoğlu uyarmayı da ihmal etmedi.
Abone olTürkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ''Makro ekonomik rakamların da gösterdiği şekilde bugün dünden daha iyi bir noktadayız. Ama bunu yeterli görmüyoruz'' dedi. Odalar Birliği'nin Yatırım Ortamını İyileştirme Reformu çerçevesinde ilkini 3-5 Ocak 2003 tarihinde gerçekleştirdiği Yatırım Konferanslarının ikincisi Kızılcahamam Patalya Termal Resort Oteli'nde başladı. Toplantıya Devlet Bakanı Ali Babacan'ın yanı sıra, Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakçı, Devlet Planlama Teşkilatı (DTP) Müsteşarı Ahmet Tıktık ile Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu'nu (YOİKK) temsil eden özel sektör temsilcileri ve işadamları katılıyor. Toplantının açılışında bir konuşma yapan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB olarak YOİKK'in bundan sonraki somut gündemini oluşturma yönünde önemli bir adım attıklarını, bu amaçla Dünya Bankası ile birlikte ''Yatırım Ortamı Analizi'' çalışması başlattıklarını bildirdi. Bu çalışmanın Türkiye'deki ürün piyasalarının işleyişini kısıtlayan faktörleri, finansal ve finansal olmayan faktör piyasaları ile düzenleyici, yasal ve kurumsal çerçevedeki zayıflıkları içeren altyapı hizmetlerini kapsayacağını anlatan Hisarcıklıoğlu, böylece Türkiye'de hep eksikliği hissedilen 4 konuda somut bilgilere ulaşmayı hedeflediklerini bildirdi. Hisarcıklıoğlu, bu hedefleri şöyle özetledi: ''Bunlar, özel sektör iş ortamının durumunu değerlendirmek, şirket verimliliğini arttırmak ve küçük şirketlerin büyümesinin önündeki temel engelleri belirlemek, ülkemizdeki yatırım ortamını rakip ülkelerdeki yatırım ortamıyla karşılaştırmak, yatırımların önündeki bürokratik engelleri azaltarak, şirket verimliliğini ve ihracata dayalı rekabet gücünü arttıracak politikaları belirlemektir. Bu çalışma ile ayrıca sadece kağıt üzerinde herkesçe bilinen sorunların ötesinde, şirketlerimizin hangi alanlarda ve hangi kamu kurumlarıyla ne gibi sorunlar yaşadığı da ortaya çıkacaktır.'' BUGÜN DÜNDEN DAHA İYİ BİR NOKTADAYIZ Söz konusu çalışmanın ardından TOBB ve Dünya Bankası'nın ''Türkiye'de Yatırım Ortamını Değerlendirme Raporu''nu hazırlayacaklarını da anlatan Hisarcıklıoğlu, bu raporun kamu ve özel sektör kurumlarıyla da tartışılacağını belirtti. TOBB Başkanı, böylece son halini alacak olan raporun YOİKK sürecinin bundan sonraki yol haritasını belirlemede yardımcı olacağını bildirdi. Hisarcıklıoğlu, ''Makro ekonomik rakamların da gösterdiği şekilde, bugün dünden daha iyi bir noktadayız. Ama bunu yeterli görmüyoruz. Ülkemizde yatırım ortamını iyileştirme yolunda katedilecek daha çok mesafe var'' dedi. 17 Aralık'ta alınan kararın Türkiye'ye sadece bir fırsat verdiğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, ancak bu kararın tek başına Türkiye'yi bir cazibe merkezine dönüştürmek için yeterli olmadığını ifade etti. Hisarcıklıoğlu, bugün yapılan toplantıda kararlaştıracakları düzenlemeleri hayata geçiremezlerse, Fikri Haklar Yasası'nın Yönetmeliğinde yapıldığı türden vahim hatalardan geri dönülemezse, bu fırsatın da kaçırılacağını söyledi. Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: ''Türkiye, başlayan bu yeni süreci, sadece bir dizi idari, uyum önlemlerinin uygulandığı bir dönem olarak değil, ekonomik ve kurumsal reformların ağırlıklı olduğu bir atılım dönemi olarak değerlendirebilirse, AB üyeliğine daha güçlü bir şekilde hazırlanabilir. Bu yüzden yapısal reformlara sadece AB müzakere sürecini başarıyla tamamlamak için değil, ülkemizdeki iş ortamını, dünya standartlarına getirmek için de ihtiyaç duyuyoruz. Bu reformlar, şüphesiz kısa vadede bazı sıkıntılara da yol açacaktır. Biz, özel sektör olarak camiamızın tamamının bu reformlardan olumlu etkilenmeyeceğinin de farkındayız.'' Ancak ülke, çocuklar ve kendi işlerinin geleceği için bu sıkıntılara katlanmaları gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, bu nedenlerden ötürü başlanılan yapısal dönüşümün tamamlanması gerektiğini ifade etti. TÜRKİYE EKONOMİSİ ŞAHA KALKACAK Hisarcıklıoğlu, bu nedenlerden ötürü AB sürecinde hükümetin ortaya koyduğu müthiş performansın aynısını ekonomideki yapısal reformlar konusunda da görmek istediklerini belirterek, ''Ben, inanıyorum ki, yapısal reformların tamamlanması ile Türk özel sektörü daha da gelişecek, yerli ve yabancı yatırımlar artacak ve Türkiye ekonomisi şaha kalkacaktır'' diye konuştu. YAŞANAN SIKINTILAR YOİKK sürecinde gelinen nokta ile yetinmenin mümkün olmadığına da değinen Hisarcıklıoğlu, hala eksik bırakılan çok sayıda kanuni düzenlemeye ihtiyaç bulunduğunu anlattı. Bu konuda bir örnek de veren Hisarcıklıoğlu, yabancıların çalışma izinleriyle ilgili birçok farklı Bakanlık ve kuruluşlarda yürütülen işlemlerin, tek ve ihtisas sahibi bir merci olan Çalışma Bakanlığı'nda yürütülmesinin doğru olacağına inandıklarını ve bu yönde bir Kanun değişikliği talep ettiklerini hatırlattı. Hisarcıklıoğlu, ancak bu yapılan değişiklikten sonra şikayetlerin daha da arttığını belirterek, ''Elbette yeni bir düzenlemeye uyum zorluklarını anlayışla karşılayabiliriz. Ancak yaşanan sıkıntılar süreklilik arz ediyorsa, o zaman bir yerlerde hata var demektir'' dedi. Yatırım ortamının iyileştirilmesi için yapılması gerekenlere de konuşmasında yer veren ve bu konuda bazı örnekler veren Hisarcıklıoğlu, sözgelimi yabancı sermayeli bir şirkette genel müdür veya üst düzey personel atanırken, üniversite diploması konusunda YÖK'ten denklik istendiğini, YÖK'ün ise yurt dışında okuyan Türk vatandaşlarının dahi denkliğini 1 yıldan az sürede onaylamadığını anlattı. Hisarcıklıoğlu, ''Peki o zaman bu fabrika genel müdürsüz mü çalışacak?'' diye sordu. Yine Fikri Mülkiyet Hakları konusunda da bazı sıkıntılar yaşandığını belirten Hisarcıklıoğlu, bu konuda onlarca kanun çıkarıldığını, ama bunların hiç birinin teknik komitede tartışılmadan, AB'ye verilen taahhütler çerçevesinde apar topar çıkarılmasını eleştirdi. Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti: DIŞ TİCARETİ DEVLETLEŞTİRİYORUZ ''Hele bir Fikri ve Sanat Eserleri Kanunu var ki, uygulaması tam bir ibret örneği olmalı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın maalesef ciddi bir çalışma yapmadan, alelacele getirdiği yönetmelik yüzünden sektör içindeki tüm taraflar, birbirleriyle ihtilafa düşmüştür. Esnafı 5 ayrı müzik birliğine, ayrı ayrı ve her yıl üstelik de, hiç bir standarda bağlı olmayan, fahiş miktarlarda telif ödemek zorunda bırakan bir anlayış yatırım ortamını iyileştirme kavramıyla nasıl örtüşür, anlamam mümkün değildir. İthalatçı Birlikleri meselesi de başlı başına bir sorun kaynağıdır. Hem YOİKK'de, hem de ilgili teknik komitelerde görüşülmesine ve karşı çıkılmasına rağmen, maalesef dünyada başka bir örneği olmayan böyle bir kurumun gereksizliği ve yatırımcıya yeni bir masraf ve engel kapısı çıkaracağı dikkate bile alınmamaktadır. Bir tarafta dış ticaretin önemi vurgulanırken ve tüm dünyada ticaretin önündeki engeller kaldırılırken, maalesef biz dış ticaretini devleştiren ülke konumuna gidiyoruz.'' Odalar Birliği'nin Yatırım Konferansı, açılış konuşmalarının ardından basına kapatılacak. Toplantıda paralel oturumlarla, 10 teknik komite çalışmalar yapacak. Teknik komite toplantılarında 2003 tarihinde yapılan Konferansta alınan kararlardaki gerçekleşmeler ve YOİKK sürecinde yürütülen diğer çalışmalar ele alınacak. Ayrıca 15 Mart 2004 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında toplanan, Dünya Bankası Başkanı ve dünyanın sayılı yatırımcı kuruluşlarının başkan ve CEO'larının katıldığı Yatırım Danışma Konseyi'nin sonuç bildirgesinde yeralan konular ve ilerlemeler gözden geçirilecek. Türkiye'de yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik olarak son 2 yılda gerçekleştirilen düzenlemelerin yanı sıra özellikle özel kesim temsilcileri tarafından yeni somut önerilerin de konferansta ortaya konulması bekleniyor.