BIST 9.273
DOLAR 34,50
EURO 36,47
ALTIN 2.910,66
HABER /  GÜNCEL

Hırvatistan kamuoyu AB üyeliğinden soğuyor mu?

BBC'nin muhabiri Mark Lowen, Hırvatistan'ın üyelik müzakerelerini 2012 sonunda bitirmeyi hedeflediğini, ancak ülke nüfusunun üyeliğe şüpheli yaklaştığını söylüyor.

Abone ol

Hırvatistan, 2012 yılında birliğin 28. üyesi olmayı umuyor

Hırvatistan nüfusu, Avrupa Birliği üyeliği konusunda tereddütlü.

Mario Pecnik ve eşi, yıllardır ürettikleri peynirin uzmanı, süt hangi dereceye kadar ısıtılmalı, tuz ne zaman eklenmeli hepsini biliyorlar.

Ancak Mario, peynir ürettiği tesisleri Avrupa Birliği standartlarına göre yeniden düzenlemek için 72 bin dolar harcamış.

Kendisinin bu harcamayı yapabildiğini, ancak daha eski ve küçük üreticilerin bu maliyetin altından kalmayacağını ve piyasadan silineceğini anlatıyor.

Ne kadar çok değişiklik yapılması gerektiğini fark ettiğinde çok şaşırdığını söyleyen Mario, "benim için böyle daha iyi oldu, ama diğerleri bu durumu kabul edemiyor. Adapte olamayacaklar ve kapanmaları gerekiyor. Dolayısıyla, Avrupa Birliği'nin gerekliliklerine dair kızgın olmalarını anlıyorum" diyor.

'İvme devam etmeli'

Pecnik, AB standartlarına uyum sağlayamayanlar işsiz kalacak diyor

Hırvatistan'da Avrupa Birliği'ne dair şüpheci yaklaşımın nedenleri arasında bu değişiklik korkusu ve yerel geleneklerle duyulan gurur var.

Yeni bir araştırmaya göre, ülke nüfusunun yalnızca yüzde 38'i üyelikten yana, başka bir anket ise üyeliğin iyi bir fikir olduğunu düşünen nüfusun yüzde 26 olduğunu gösteriyor.

Ülkede yakında bu konuda bir referandum düzenlenecek, ancak Avrupa Birliği ile Entegrasyondan sorumlu Devlet Bakanı Andrej Plenkovic, Hırvatistan nüfusunun çoğunluğunun evet oyu kullanacağını düşünüyor.

Plenkovic, "bu anketlerin, belli bir dönemin anlık kesitleri olduğunu düşünüyorum" diyor ve ekliyor: "onları ciddiye alıyoruz ancak bu ivmeyi sürdürmemiz ve Hırvat seçmenlere üyeliğin avantajlarını anlatmamız lazım."

Birkaç yıl önce yüzde 80 gibi yüksek bir seviyede olan desteğin neden düştüğü sorusuna cevaben ise Plenkovic, "2004 yılında diğer 10 ülkeyle birlikte üye olsaydık, destek daha yüksek olurdu" diyor.

Plenkovic, "seçmenler için, bu kadar ertelemeden sonra aynı derecede istekli olmak zor" diye de ekliyor.

Zorlu ilerleyiş

Hırvatistan'ın üyelik müzakereleri, beş yılı aşkın süredir devam ediyor ve ülke birtakım ciddi engellerle karşı karşıya.

Avrupa Birliği, 2004 yılındaki büyük genişlemeden sonra bu alanda temkinli ve Slovenya bir sınır anlaşmazlığı dolayısıyla Hırvatistan'ın müzakerelerini aylarca bloke etti.

Hırvatistan'da ayrıca Romanya ve Bulgaristan'ın erken kabul edildiğini düşünen Brüksel'in artık daha sert bir çizgi takip ettiğine inanılıyor.

Ancak Zagreb'te bu süreci her zaman kolaylaştırmadı.

Hırvatistan'ın Hague merkezli Birleşmiş Milletler Savaş Suçları Mahkemesi işbirliği yapmakta ağırkanlı davranması, ülkenin Avrupa Birliği ile ilişkilerini zorlaştırdı.

Hırvatistan'ın imajını zedeleyen diğer unsurlar ise yolsuzluk ve organize suç oldu.

Ancak siyasi analist Viselav Raos, söz konusu kamuoyunun Avrupa Birliği'ne mesafeli duruşu olduğunda, başka etmenlerin de etkili olduğunu söylüyor.

Raos, Hırvatların yakın geçmişte bağımsızlık mücadelesi verdikten sonra, uluslar üstü bir yapıya henüz hazır olmadıklarını söylüyor.

Raos, "1990'lar boyunca egemenliğe verilen yüksek önemden sonra, Avrupa Birliği'nin 'egemenliğin paylaşımı' kavramını kabul etmek çok kolay olmuyor" diyor.

Avrupa Birliği'nin son dönemde yaşadıkları da, Hırvatların gözünde cazibesini kaybetmesinde etkili.

"Hırvatistan vatandaşları Yunanistan ve İrlanda'da olanları görüyor" diyen Raos, "Avrupa Birliği'nin tüm sosyal ve ekonomik sorunların ilacı olmadığını fark ediyorlar. Avrupa Birliği'nin kendisi bir tür kriz yaşıyor ve bu da Hırvatistan'ın üyelik sürecine yansıyor" diye devam ediyor.

Son kampanya

Mario'nun peynirlerini sattığı şehir pazarına ise görüş ayrılıkları hakim.

Müşterilerden Nadja, "Bence Avrupa Birliği olmadan da hayatta kalabiliriz. Şimdiye kadar kalabildik, bundan sonra neden olmasın?" diyor.

Ancak Goran Vidovik, aynı fikirde değil.

Vidovik, "İnsanlar Avrupa Birliği ve avantajları konusunda daha iyi bilgilendirilmeli. Bu bizim Avrupa toplumunun ortak standartlarını kabul etmek için fırsatımız" diyor.

Başkentin göbeğindeki Avrupa Birliği bilgi merkezi ise yoğun bir şekilde çalışıyor.

Hükümet ve ülkedeki Avrupa Birliği delegasyonu, Hırvatistan kamuoyunun üyeliğe dair yeterince bilgi sahibi olmadığı konusunda hem fikir.

Konuya ilgisizliğin de bilgi eksikliğinden kaynaklandığını düşünüyorlar.

Yakında başlayacak büyük bilgilendirme kampanyasının bu gidişatı tersine çevireceği ve Hırvat kamuoyunu üyelikten yana ikna edeceği umuluyor.

Ancak Avrupa Birliği, henüz bu ülkenin kalbini kazanmış değil ve Hırvat hükümetinin de gururlu halkını bu projeye ikna etmek için zamanı giderek daralıyor.