Uzmanlar, yiyecek seçiminin hiveraktivite hareketlerinin önemli bölümünü etkileyebildiği bulgusuna ulaştı...
Abone olOndokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Beslenme Uzmanı Doç. Dr. Funda Elmacıoğlu, yaptığı açıklamada insan davranışını etkileyen çok değişik etmenler bulunduğunu söyledi. Bunlardan birinin de beslenme modeli olduğunu ifade eden Elmacıoğlu, gıda sanayinde besinlere eklenen kimyasal katkı öğelerinin hiperaktivite olgularında davranış değişikliğine neden olduğunun saptandığını kaydetti. Hiperaktivite sendromu ve beslenme arasındaki ilişkiyle ilgili 1985 yılında yapılan bir çalışmada, katkı maddeleri eklenmiş besinlerin tüketilmesinden sonra hiperaktif çocuklarda rahatsızlık, huzursuzluk, dikkat kaybı gibi davranış bozuklukları görüldüğünü anlatan Elmacıoğlu, çalışmaların katkı maddeli gıdaların hiperaktif çocuklarda kısıtlanması gerektiği sonucunu ortaya çıkardığını bildirdi. Elmacıoğlu, davranış bozukluğuna yol açan çok sayıda katkı öğesi ve bu öğelerin bulunduğu yiyecek grubu olduğunu söyledi. Etsuyu, tavuksuyu tabletleri, hazır toz çorbalar, salam, sucuk gibi raf ömrü uzun et ürünler, margarinler, hazır kekler, şekerlemeler, hazır toz tatlılar, pudingler, dondurmada veya evde yapılan keklerde kullanılan vanilya, gazoz, hazır meyve suları, bisküviler ve şekerlerde bulunan katkı maddelerinin davranış bozukluğuna neden olduğunu araştırmaların ortaya çıkardığın anlatan Elmacıoğlu, bu konuda ebeveynleri uyardı. Elmacıoğlu, şekerlerin içinde bulunan katkı maddelerinin yüksek enerji sağlamaları nedeniyle hiperaktif çocuklar için oldukça olumsuz etkiler yapabileceğine de dikkati çekerek, hiperaktif çocuklara yüksek enerjili gıdalar verilirken dikkatli olunması gerektiğini söyledi. Türkiye'de henüz hiperaktif çocukların nasıl beslenmesi gerektiği konusunda yeterli bilgi bulunmadığını belirten Elmacıoğlu, hiperaktivite sendromunda yapılacak beslenme önerilerinin o çocuğa özel olması gerektiğini bildirdi. Elmacıoğlu, diyet ve beslenme önerileri yapılırken, çocuğun beslenme hikayesi alınarak davranışları ile beslenme özellikleri arasındaki ilişkilerin iyi değerlendirilmesi gerektiğini de kaydetti.