Hintlilerin sağlık sırrı Zerdeçal!
En çok araştırılan bitkilerden biri olan zerdeçalın kanserden diyabete 600’den fazla önleyici ve tedavi edici kullanımı bulunmuş. İşte en önemlileri...
Zerdeçal Hindistan’da 2500 yılı aşkın süredir kutsal kabul ediliyor ve ‘’baharatların kraliçesi’’ olarak kullanılıyor. Daha yaygın olarak toz şeklinde bulunan zerdeçal, tropik bir bitki olan “Curcuma Longa”dan elde ediliyor. Günümüzde zerdeçal en çok araştırılan bitkilerden biri. Tıbbi özellikleri ve bileşenleri 5600’ün üzerinde biyomedikal incelemeye konu olmuş durumda. Uzun süredir en çok antienflamatuar özelliği için kullanılıyor ancak romatizma, deri sağlığı, sindirim, bağışıklık ve hatta kansere karşı etkili olabileceğini gösteren bulgular var. Yapılan son araştırmalar, hastalıkların tedavisinde 14 tane reçeteli ilaç kadar etkili olduğunu göstermiş. Myscienceacademy’de yayınlanan bir habere göre beş yıllık “kutsal bitki” projesinde, bilim insanları zerdeçalın 600’den fazla önleyici ve tedavi edici kullanımını, 175 çeşit yararlı psikolojik etkisini keşfetmiş. İşte zerdeçalın araştırmalarla destekli en önemli faydaları:
Enflamasyon, vücuttaki canlı dokunun mikrop ve toksinlere verdiği reaksiyondur. İltihap ya da yangı olarak da geçer. Kronik enflamasyonun kanser gibi pek çok hastalığın gelişimine yol açtığı biliniyor. Araştırmalara göre, zerdeçal, bitki dünyasındaki en güçlü enflamasyon önleyici etkiye sahip. Zerdeçalı oluşturan ana maddelerden biri olan Curcumin, enflamasyonla savaşta bazı reçeteli ilaçlar kadar etkili.
Zerdeçalın aktif maddesi Curcumin, safra kesesinin safra üretimini arttırarak sindirimi rahatlatır. Yakın zaman önce, Almanya’da yiyecek ve ilaçları denetleyen komisyon, zerdeçalın sindirim problemleri için kullanılmasını onaylamış. Sonuçları 2013 yılında Amerika’da yayınlanan başka bir araştırma da, zerdeçalın sindirim sistemi ve karaciğer hastalıklarının tedavisi için ümit verici olduğunu tespit etmiş.
Zerdeçal kansere karşı en etkili maddelerden biri. Vücutta kanser oluşumunu engellediğini, gelişimini ve yayılmasını engellediğini, hatta bazı kanser türlerinin tedavisinde kemoterapi ilaçları kadar etkili olduğunu gösteren araştırmalar var.