Hıncal Uluç'tan medyaya Avrasya Tüneli eleştirisi

Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç, bugünkü köşesinden medyanın Avrasya Tüneli projesine yeterli değerin verilmemesi eleştirdi.

Avrasya Tüneli ile Asya ve Avrupa kıtaları beşinci kez birbirine bağlandı.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın dev projesini bugünkü köşesine taşıyan Hıncal Uluç, medyayı ağır dille eleştirdi.

"Salı günü Avrasya Tüneli açıldı. Bu ne demektir bilir misiniz?
Ekonomik olarak ne demek? Türkiye için ne demek?
Nerden bileceksiniz ki?"

sözleriyle başlayan Hıncal Uluç, İngiltere ile Avrupa'yı birbirine bağlayan Manş Tüneli'nin açılışının yarattığı etkiyi hatırlattı ve şu öneride bulundu:

"İyi haberler vermeyi, iyi olayları tartışmayı bir deneyin. Ölmezsiniz" dedi.

Hıncal Uluç'un bugünkü köşesinin detayları şöyle:

"...

Avrupa kıtası ile, o kıtaya bağlı bir Ada'yı birleştiren Manş Tüneli açılırken, dünyada yer yerinden oynamıştı. Şimdi, Avrupa ile Asya tünelle bağlanıyor, bu ülkede kimsenin umurunda değil, desem yeridir.

Bunun sebebi ne?

Benim kendi medyam işin farkında olmazsa, benim kendi medyam anlatmazsa, benim kendi medyam, hele bu gri, bu kasvetli günlerde, milletin içini, gurur, moral ve umutla doldurmazsa, eloğlu niye ilgilensin ki?.

Geçen gün İtalya'dan geldi, iş adamı arkadaşım..

"Hıncal" dedi, "İtalya ekonomisi çökmüş.. Millet para harcamaya korkar olmuş.. Zaten parası da yok ki?." Yunanistan farklı mı?.
İspanya farklı mı?.

Çin'e 16 trilyon dolar borçlu, ekonomisi deprem işaretleri veren Amerika'da Trump seçimi niye kazandı, sanırsınız? Çin dahil, dünya ekonomik kriz içindeyken, Türkiye'de durum ne?.

Osmangazi Köprüsü..
Yavuz Selim Köprüsü..
Şimdi de Avrasya Tüneli, arka arkaya açılan dünya çapında dev projeler..
Avrupa'nın en büyük hava alanı inşaatı devam ediyor. "Çılgın Proje" yolda..

Bir akşam, bir kanalda toplanmış dört adamın, rakamlarla, istatistiklerle İtalya, İspanya, Yunanistan, Amerika ile Türkiye'yi karşılaştırıp tartıştığını gördünüz mü?

İnsanımıza "Vay be" dedirttiğine rastladınız mı?.

Olmaz!.

İyi şeyler tartışır mı, bizim reyting hesapçıları.

Terör tık der, haydi tüm kanallarda kerametleri kendilerinden menkul, sokakta görse kimsenin tanımadığı ekran meraklısı bedava konuşmacılar toplanır. Aralarına siyasiler de karıştırılır ki, saatlerce birbirlerine sövsünler, saysınlar.. Bunlar lafları ertesi gün gazetelere geçsin diye bir de "Sivri" konuşurlar.. Bu da kanalın hoşuna gider.. Yayında ne kadar küfür, kafir, o kadar reyting!.
Sonra vatandaş keyiflenecek..
Vatandaş sokağa çıkacak, vatandaş para harcayacak öyle mi?.
Anlatsanıza millete, bu sokakların, bu dükkânların, bu mekânların boşluğu böyle devam ederse, İtalya'dan, Yunanistan'dan, İspanya'dan beter olacağımızı.. Ama önce, İtalya, Yunanistan ve İspanya'nın "Beter" halini anlatın, gösterin..

Oralarda deprem varken, Türkiye'nin dev eserleri birbiri ardına tamamlayıp açmasının ne demek olduğunu anlatın!.

"Biz hepsinden iyiyiz" deyin..
İyi haberler vermeyi, iyi olayları tartışmayı bir deneyin.
Ölmezsiniz..

Tersine farkına varırsınız belki, bu millet, asık suratlara, sövenlere, bağırıp çağıranlara değil, gülümseyen yüzlere, gurur veren haberlere, umut saçan sözlere hasret. Onları nasıl heyecan, nasıl özlemle bekliyor..
O zaman görürsünüz, asıl reyting, felaket tüccarlığında değil, "İyi haber" televizyonculuğunda.