Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç, Yemeksepeti'nin CEO'su Nevzat Aydın'ın Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin "Lezzet Ankara" adlı uygulamasını eleştirmesine ve onları koruyan isimlere tepki gösterdi.
Abone olSabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin (ABB) yeni tip koronavirüs ( Covid-19) salgını dolayısıyla zor zamanlar geçiren lokantaların paket servisleri için sıfır komisyonla aracı olmasına yönelik eleştirilere tepki gösterdi.
Uluç, bugünkü köşe yazısının “Bu nasıl gazetecilik!” başlıklı kısmında ABB’nin hayata geçirdiği uygulamayı şöyle özetledi:
Ankara Büyükşehir Belediyesi " Lezzet Ankara" adlı bir uygulama başlattı. Pandemi yüzünden uzun süre kapalı kalan, sonra sadece "Evlere servis" için açılan, tam açılma beklerken, esas para kazanılan gece yemekleri saatlerinde gene kapalı kalan, iki yıldır neredeyse aç lokantacı esnafına destek olmak için "Lezzet" diye bir uygulama başlatmış. Lokantacı esnafa verilen siparişleri 0 komisyonla müşteriye götüren bir sistem kurmuş. Böylece zaten 3 kuruş para kazanan esnaf, bunun önemli bir yüzdesini kurye şirketlerine komisyon diye vermekten kurtulmuş.
Sektörde tekel olarak görülen Yemeksepeti’nin bu uygulamaya itiraz ettiğini belirten Uluç, “bazı gazetecilere” yönelik eleştirisini şöyle dile getirdi:
"Güya" itiraz ediyorlar''
Alkış değil mi?. Ama milyarlık kurye şirketi Yemeksepeti "Haksız rekabet" diye itiraz etmiş.. Şimdi bazıları Ankara Belediyesi'nin partisine muhalif olduğundan, bazıları itiraz edenin milyarlık bir şirket olmasından dolayı "Güya" itiraz ediyorlar.
Bir gazete, bir gazeteci, nasıl olur da, iki yıldır çoğu zaten batmış, dükkânını kapatmış, çoğu da zar zor ayakta durmaya çalışan ve milyonlarca insanın eve ekmek götürmesini sağlayan esnafa bir yerel yönetimin sahip çıkmasına itiraz eder?. Bir gazeteci nasıl batan fakir, zavallı ekmek teknelerinin değil, milyarlık holdinglerin yanında durur? Açın belediyeler yasasını ve yerel yönetimlerin yasal görevlerini okuyun bir. Ama siz sosyal medyadan başka şey okumazsınız ki?.
'Saçmalamayın'
Narh diye bir şey duydunuz mu?. Ekmeğin fiyatını ve gramajını kim tayin eder?. O ekmeğin kaç gramını kaça satacağını tayin hakkın var, ama alıcının evine teslim etmeye hakkın yok öyle mi?. Saçmalamayın.. Siz hiç "Tanzim satışı" diye bir laf duymadınız mı?. Belediyeler, hal, çarşı, pazar, manav, bakkal, kasap esnafının fiyatları yüzünden nerdeyse aç kalan halk için açtı bu mağazaları.. Rekabet, fahiş fiyat koyanları da yola getirdi. Milyarlık Yemeksepeti, belediyenin bu rekabeti yüzünden komisyonunu indirir ve lokantacı esnafının eline üç kuruş fazla geçerse ne olur, beyler?.