Hıncal Uluç'tan basına veryansın!

Her olayda, sürekli Türk basınının suçlu bulunması artık doğal bir hale gelen ülkemiz de Sabah yazarı Hıncal Uluç da köşesinde Türk basınını suçladı. İşte Uluç'un yazısı?

Başbakan ve Sağlık Bakanı, Ağrı'nın Doğubayazıd İlçesi'nde kuş gribine yakalanan Koçyiğit kardeşlerin kuş gribi olmayıp zatürree hastalığına yakalandığını belirterek, Türk basınını tüü-kaka ilan etmişti. Kardeşlerden Muhammed Ali'nin ölüm nedeni kuş gribi olarak belirlenmesi ve tahlillerin Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nden Ankara'ya, buradan da karayolu ile İstanbul'a gönderilmesi, bu tehlikeli salgının yayılmasında ülkemize en az 2 gün kaybettirmişti. Basının konunun üzerine hassasiyetle gidişi önlemlerin alınmasında etkili olmuştu. Fakat yapılan haberler Başbakanı rahatsız etmiş, "Dış ülkelerde yaptığınız haberler imajımızı zedeliyor" demişti.
Sabah yazarı Hıncal Uluç bugünkü yazısında Türk basınını suçlayarak, raiting ve tiraj uğruna Türk turizmini tehlikeye sokmakla suçladı. İşte "?" başlıklı Uluç'un yazısı?

Kaynak:
Yazı: Hınçal Uluç

Bindiğimiz dalı kesme yarışını kim kazanacak?

Sunday Times'in dünyanın dört bir yanında okunan hayli ağırlıklı bir eki var.. Travel/ Gezi..

Bu hafta kapak konusu "Yazın 100'ü".. Dergi, turizmde rezervasyon sezonunun tam da açıldığı günlerde, okurlarına, tüm dünyada tatil yapabilecekleri 100 yeri tavsiye ediyor..

İtalya, Fransa sahillerinden, Barbados, Seyşeller'e.. Zambia'dan Çin'e.. Florida'dan Yunanistan'a.. Nil'den Yeni Zelanda'ya..

Ülkeyle beraber, orada belli bir yeri seçmişler.. 100 cenneti sıralamışlar.. Nasıl gideceklerini de anlatarak.. Bu listenin 1 numarasında hangi ülke ve neresi var, bilin bakalım?..

Bilmezsiniz..

Çünkü benim ülkemde, iyi haber, haber değildir.. Bayram günü milleti kuş gribi paniği ile milletin ruhunu karartmak dururken, iyi haberi kim yazar..

1 numara, Türkiye.. Clup Phokaia.. Foça'da.. Bu kentin simgesi Horoz iyi mi?.. Yaşamın ve erken uyanışın simgesi Horoz.. Kente girerken heykeli var, kuş gribi ile alay eder gibi. Bu Foça'da bir Karataş varmış.. Mitolojiye göre, bu taşa basan bir daha Foça'dan ayrılamazmış..

İşte Clup Phokaia, Sunday Times'in "2006 Yazının Top Tatil Yerleri" listesinin en tepesine koyduğu yer burası..

"Üç yüzme havuzu, dağ bisikleti, tenis, yelken, windsörf, Türk Hamamı, çocuklar için kulüpler.."
"Gelmiş geçmiş en iyi beach clup" diyor gazete.. Daha ne desin..

4 numara gene Türkiye.. Fethiye.. Hillside Beach Club.. "Kartpostal gibi güzel özel bir koya bakıyor. Yelken, windsörf, okçuluk, tenis.. Özellikle tavsiye edilen çocuk köyü.." demişler.

48 numara gene bizden.. "Özellikle yalnız tatile gidenler, burada guruplar içinde bulurlar kendilerini" diyor Sunday Times.. Kuşadası.. Atınç Otel..

72 numara.. Gene Türkiye.. Gene Fethiye.. "7 Burunlar Deniz Feneri, bir deniz feneri değil, kırsal bir dağ sükuneti" diyor gazete.. "6 yatak odası var sadece.. Bir haftalık tatilde 3, kılavuzlu trekking turu da var.."
Bakar mısınız adamlar nerelere kadar araştırmış, incelemişler..

Tekrar bakalım.. Tam da dünya insanları, en başta da Türkiye'ye gelmeye çok meraklı İngilizler, yaz tatilleri için rezervasyon yaptırırken, Sunday Times'in "2006'nın En Güzel 100 Tatil Yeri" listesinin başına Türkiye'yi koyması ne demek?.. Ve de ilk yüz içine, biri de dördüncü, 4 Türk tatil yeri alırken, tüm yöreyi ve ülkeyi tavsiye etmesi, neler kazandırır, bize, Türkiye'ye..

2005'in ilk dokuz ayında Türkiye'ye gelen yabancı turist sayısı 21 milyon.. Bıraktıkları para 15.3 milyar dolar. Turizm, Türkiye'nin tüm gelirlerinin yüzde 5.5'unu sağlıyor. 1.5 milyon insan hayatını turizmden kazanıyor.. Bu 1.5 milyon aile demek..

2005 böyle iken, 2006'ya böylesi dillere destan bir tavsiye ile girmek ne demek varın hesaplayın..

Ya da hiçbir şey hesaplamayın..
Çünkü kuş gribi, tüm bu yazılanların etkisini, tam da Turizm Rezervasyonları Mevsiminde nerdeyse sıfırlayacak..

Tiraj ve reytinglerini, halkı paniğe sevk edecek yazı ve yorumlara bağlayıp, acımasız bir yarışa giren medyamız, Avrupa medyasında Türkiye aleyhine çalışanların eline en büyük silahı bizzat veriyor.

"Şeffaflık" adı altında yapılan sallama haber ve yorumlar, aynen dünyaya yansıyor.. Türkiye nerdeyse karantina altına alınıyor..
Türk Turizmi, Türk basını yüzünden tehlikede.. Türkiye, Türk basını yüzünden tehlikede..

Kuş gribi hakkındaki gerçekleri yazmak, halkı soğukkanlı olmaya yöneltmek, paniğe hiç gerek olmadığını bilimsel olarak açıklamak, her hapşıranı kuş gribi ilan edip, palavra istatistikleri manşetlere çekmek yerine, ülkedeki tüm ölümlerin, o da hastaneye iş işten geçtikten sonra başvurma yüzünden, 3 olduğunun altını çizsek..
Biraz sorumlu gazetecilik yapsak..
Yapamayız ki..

Reyting.. Tiraj..
Başınızda paralansın..
Bu ülke batarsa, kime satacaksınız gazetelerinizi.. Kim açacak televizyonlarınızı?..