Galatasaraylı Hıncal Uluç'un ağır ithamları ve komplo teorileri Mehmet Demirkol'u isyan ettirdi.
Abone olSabah yazarı Hıncal Uluç'un Milliyet yazarı Mehmet Demirkol'un söylediğini iddia ettiği bazı cümlelere muhatabından cevap geldi. Uluç'a diyen Demirkol yazara sert eleştirilerde bulundu.
Yazı: Mehmet Demirkol
Kaynak:
-Uluç demek istiyor ki, Mehmet Demirkol sahtekarlık yapıyor. Ve duydum diyor. Stada gitmeyip, taraftarla yüzleşmeyip, Fenerli'nin, Beşiktaşlı'nın, Trabzonlu'nun, Galatasaraylı'nın nabzını tutmamanın sonucu bu...
"Bir tek Mehmet Demirkol'dan duydum, 'Fenerbahçe Stadı kapatılmalı' diye o da NTV koridorlarında". Böyle yazmış Hıncal Uluç. Demek istiyor ki, Mehmet Demirkol sahtekarlık yapıyor. Televizyonda söylemiyor, kapalı kapılar ardında söylüyor. Ne yazık! Ne üzücü!
Saptırılmış
Ama neyse ki şahitler var. Haşmet var, Fuat var. Ve bu 4 kişi arasında algısı açık olan herkes çok iyi biliyor ki, ben programda ne söylediysem çıkışta, koridorda ve salı yazımda da onu söyledim. Peki neydi bu? "Kayseri maçındaki olaylar nedeniyle Ankaragücü'nün sahasını kapatmayanlar ya da geçtiğimiz hafta kapatılmasını engellemek için Başkent'i disiplin kuruluna salı günü verenler, Fenerbahçe'nin sahasını kapatamazlar". İşte söylediğim bu. Ve bundan, bizzat benim ağzımdan çıkanların Hıncal Uluç'un zihin süzgecinden çıkmış hali de bu. Saptırılmış, cıvıtılmış, anlamı kaçırılmış, kendi yarattığı o koca ilüzyona uydurulmuş. Duydum diyor Hıncal Uluç. Nasıl duyduğunu bilmiyorum. Ama anlamadığı, anlamak istemediği ya da anlayamadığı çok açık. Böyle duyan, duyduğunu böyle anlayan, TV'den gördüklerini nasıl anlar? Demek Türk Spor medyası yetersiz, kötü ha!
Fikri takip yok
Bir hafta önce "Kutsal İttifak Fenerbahçe'yi kesin şampiyon yaptı" derken de böyle anlıyordu Hıncal Uluç. 3 gün geçmeden Ersun Yanal'ın takımı sadece Fenerbahçe'yi değil, Hıncal Uluç'un bu kesin tespitini de yerle bir etti. Peki Ersun Yanal kim? Yine Uluç'un iddiasıyla bir yıl önce Galatasaray'ı karıştırıp, şampiyonluğunu çalan Milli Takım hocası. Hani Ali Sami Yen'de ana avrat küfür yiyen ve Galatasaray'a kaybeden Yanal. O maçtan sonra ne demiştin abi?: "Yapılır mı böyle? Ayıp. Küfür edilir mi?". Sahaya inip dövmediklerine şükret. Sen "Takımın şampiyonluğunu çaldı" diyeceksin, onlar de bağırlarına basacak. Bunu mu bekliyorsun?
Hıncal Uluç'un "Fenerbahçe kesin şampiyon" iddiasından bir hafta sonra Yanal perişan ediyor Fener'i. Ama ustamızda fikri takip yok. Ben öyle dedim, ama şimdi işler değişti yok. Koridorda ne var peki? Siz bilmiyorsunuz ama, ben duydum. "Fener, Trabzon'u yenerse şampiyon olur" diyordu Hıncal Uluç biliniz. Yumuşamış değil mi? Kesinlik ortadan kalkmış. Ama yazıda, programda bu yok. Fikri takip yok. Tıpkı Diyarbakır-Fenerbahçe maçının Malatya'da oynanmasının ardından çıkardığı yaygarada olduğu gibi. Ama işte ilahi adalet. Bir hafta sonra ben Diyarbakır-Galatasaray maçı için İzmir'deydim. Üstad ise evinde sadeleştirilmiş Galatasaray tribünüyle maçı seyrediyordu. Sonuçta ne oldu? Galatasaray, Diyarbakır'la 2 kez evinde seyircili oynadı, Fenerbahçe iki kez seyircisiz. Ama Hıncal Uluç'ta ses yok. Bir hafta sonra. Ben öyle dedim, ama yanıldım yok. Neyse. İlk değil ki bu?
Komplo teorileri
Geçen hafta hakemler ceza sınırındaki Galatasaraylılara bilerek, derbide eksik bırakmak için sarı kart göstermedi diyeceksin. Derbide cezalı bir tek Galatasaraylı olmayınca çıt yok. Van Hooijdonk'un ağzından 'Aziz Yıldırım maçı satın aldı' diye yazacaksın. Sonra haber düzmece çıkınca ses yok. Tuğba Karademir'in buz pateni programını TRT yayınlamadı diyeceksin, yayınlandığı ortaya çıkınca ses yok. Alıştık artık. Maalesef alıştık artık. Alıştığımız için cevap vermedim sene boyunca. Ama bu kadar ileri gidebileceğini, bu kadar kendini kaybedebileceğini tahmin etmemiştim.
Sene boyunca sadece Galatasaraylı bir grup taraftarla maç seyredip, onların komplo teorileriyle spor yorumculuğu yapmanın sonucu bu. Stada gitmeyip, taraftarla yüzleşmeyip, Fenerli'nin, Beşiktaşlı'nın, Trabzonlu'nun, hatta Galatasaraylı'nın nabzını tutmamanın sonucu. Kin ve nefreti körükleyip TUTMAYAN komplo teorilerini sürekli ortaya atmanın sonucu. Sene boyunca bu ilüzyonun parçası olmamaya, insanların maneviyatını bozmamaya çalıştım. NTV ve Milliyet'in ağırlığının ne olduğunu bilerek.
Aksu anlatmıştı
Sayfalar yetmez ya! Aslında cevap vermeye de değmez. Yiğiter Uluğ'un harika tespitiyle "Sevgiyle yaşlanmayı başaran" Sezen Aksu anlatmıştı aslında her şeyi. Biraz da şu şarkısının sözlerinde:
"Kulağıma geliyor, atıp tutuyorsun,
ileri geri konuşuyorsun aleyhimde.
Çok ayıp, çok ayıp.
kendini ele veriyorsun,
Güvenini kaybediyorsun insanların"
Çok ama çok ayıp!