Darbe günlüklerinde ilginç gelişme. O dönemin Genelkurmay Başkanı Özkök'ün sözleri olayı esrarengiz hale getirdi.
Abone olDarbe günlükleri tartışması yeni bir boyut kazandı. Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ten çarpıcı açıklamalar geldi. Milliyet Ankara temsilcisi Fikret Bila'ya konuşan dedi.
Emekli oramiral Özden Örnek'in bilgisayarında bulunduğu iddia edilen günlüklerde kuvvet komutanlarının darbe hazırlığı ileri sürülüyordu. Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ün darbe düşüncesine karşı çıktığı ve destek vermediği bilgileri yer alıyordu.
Özkök'ün bu açıklamalarıyla darbe günlükleri tartışması ilginç bir boyut kazandı. İşte o dönemin hükümete karşı sessiz kaldığı için bazı çevrelerce eleştirilen paşası Hilmi Özkök, Bila'ya ilginç açıklamalar yaptı:
'Vardır da demem, yoktur da’
Anılarda geçtiği öne sürülerek gündeme getirilen bu olaylarla ilgili olarak, ne vardır, ne yoktur derim. Başka bir ifadeyle ne teyit ederim, ne tekzip ederim. Benim söyleyebileceğim budur.
‘Amirale itibar etmek lazım’
- Bir taraf, “Günlükler Özden Amiral’e ait” diyor. Amiral ise, “Benim ilgim yok, bana ait değil” diyor. Ben amirale itibar edilmesi gerektiğini düşünüyorum. “Bana ait değil” diyorsa, amirale itibar etmek lazım.
Tanık olur mu?
- Onu o zaman düşünürüz. Hukuki mekanizmayı bilmiyorum. Eğer benim Genelkurmay Başkanlığı dönemimle ilgili bir tanıklık istenecekse, o zaman belki Genelkurmay’ın devreye girmesi gerekebilir. Tanıklık için Genelkurmay’a başvurmaları gerekebilir. Genelkurmay adli müşavirliği bir değerlendirme yapar, ona göre hareket edilir diye düşünüyorum. Ama, dediğim gibi, hukuki mekanizmayı da tam bilmiyorum. Ben hukukçu değilim. Bunları da tahmini olarak söylüyorum. İncelemiş değilim.
‘Durumlarına üzülüyorum’
- Komutanlar, arkadaşlarımız. Durumlarına çok üzülüyorum. Asker arkadaşlarımın bir an önce bu süreçten tertemiz çıkmalarını istiyorum ve diliyorum. Bir an önce sonuçlanmasını diliyorum. Çünkü uzun süre, kişilerin de kurumların da töhmet altında kalmaları doğru bir şey değil. Ceza da varsa, cezayı çekmek de insanı rahatlatır. Ünlü ‘Suç ve Ceza’ romanı, bu psikolojiyi çok iyi anlatır, biliyorsunuz.