Amerikan dışişleri bakanı Hillary Clinton Bosna, Sırbistan ve Kosova'yı kapsayan Balkanlar ziyaretine başladı. Clinton'un gündeminde Sırbistan ile Kosova arasında diyalog oluşturmak ve Bosna'daki katı tutumlu liderleri işbirliğine davet etmek var.
Abone olAmerikan dışişleri bakanı Hillary Clinton Bosna, Sırbistan ve Kosova'yı kapsayan Balkanlar ziyaretine başladı.
Clinton'un gündeminde Sırbistan ile Kosova arasında diyalog oluşturmak ve Bosna'daki katı tutumlu liderleri işbirliğine davet etmek var.
Ayrıca Clinton'un her üç ülkenin de Avrupa Birliği üyeliğine destek mesajı vermesi bekleniyor.
Amerika Birleşik Devletleri'nin Balkan ülkeriyle olan ilişkisi 1990'lara dayanıyor. ABD Bill Clinton'un başkanlık döneminde, bölgedeki Sırp tehditine karşı Bosna ve Kosova'da oluşturulan NATO birliklerinin yönetiminden sorumluydu.
Dolayısıyla Hillary Clinton'un bölgede ne şekilde karşılanacağı konusunda farklı tahminler var.
Clinton'a farklı yaklaşımlar
Bosnalı Müslümanların ve Kosovalı Arnavutlar'ın, kendilerini Sırp tehdidinden kurtaran güç olarak gördükleri ABD dışişleri bakanını sıcak bir şekilde karşılayacağından şüphe yok.
Bölgedeki Sırplar'ın ise, müdahil güç ve "Sırp-karşıtı" olarak gördükleri ABD'ye daha mesafeli duracakları tahmin ediliyor.
Clinton'un mesajları arasında Bosna, Sırbistan ve Kosova'nın Avrupa Birliği üyeliğine destek olacağı tahmin ediliyor.
Ancak ABD Dış İşleri Bakanı'nın bölge ülkelerine uyarı niteliğinde mesajları olacağı da öne sürülüyor.
Üç ülkeye tavsiye
Bosna'da, ülkedeki Sırplar, Hırvatlar ve Müslümanlar arasındaki gerilimin savaşın ardından geçen 15 yıla rağmen sona ermemiş olması, Clinton'un farklı etnik gruplar arası işbiriliğini artırma talebinde bulunmasına yol açacak.
Hillary Clinton'un, Sırbistan ve Kosova taraflarına ise yüzyüze diyaloğa başlama çağrısında bulunması bekleniyor.
Sırbistan'ın Kosova'yla görüşmelere başlayabileceği sinyalinden sonra gündeme gelen müzakerelerde ABD'nin kilit rol oynayacağı tahmin ediliyor.
ABD, Avrupa'nın bu en hassas noktasında söz sahibi pozisyonunu korumak niyetinde olduğunu, Clinton'un ziyareti aracılığıyla bir kez daha gösteriyor.