BIST 9.448
DOLAR 34,56
EURO 36,16
ALTIN 2.998,72
HABER /  MEDYA

Hidayet Karaca hapisten Le Monde'a yazdı

58 gündür cezaevinde yatan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, Fransız Le Monde’a mektup yazdı.

Abone ol

Hapisten Le Monde'a yazan Hidayet Karaca, "Tutuklu ilk gazeteci değilim, korkarım son da olmayacağım." ifadelerini kullandı.

Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, hapishaneden Fransız gazetesi Le Monde için özel bir mektup yazdı. Mektubun ayrıntıları Zaman gazetesinde Emre Demir imzasıyla yer aldı.

14 Aralık 2014’teki Tahşiye soruşturması kapsamında tutuklanarak cezaevine konulan Karaca, “Ben Hidayet Karaca, Erdoğan’ın Türkiye’sinde hapsedilmiş bir gazeteciyim” başlıklı mektubunda Türkiye’de basın özgürlüğünün iktidar eliyle nasıl ihlal edildiğini yazdı.

DAVUTOĞLU'NUN PARİS YÜRÜYÜŞÜNE KATILMASI ÇELİŞKİLİ

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Paris’teki basın özgürlüğü yürüyüşüne katılmasının ne denli çelişkili olduğundan hareketle başladığı mektubunda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve onun etkisi altındaki hükümetin nasıl her eleştiri sahibini ‘hain’ ilan ettiğine dikkat çekiyor.

Medya grubu olarak geçmişte AKP’nin demokratik reformlarını desteklediklerini ancak Gezi olayları ve 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmaları sonrasında yaşanan gerileme sürecinde takındıkları eleştirel tavır nedeniyle mağdur edildiklerini savunuyor. Kendisini yargılayan hâkimin, karşısına ikna edici bir dosya çıkartamadığını ya da sorduğu sorulara herhangi bir cevap veremediğini öne sürdü.

HER ŞEYİ YOK ETTİ

İşte Hidayet Karaca’nın Le Monde gazetesinde yayımlanan mektubunda öne çıkan ifadeleri:

“Bir gün geçmiyor ki hükümete yönelik eleştirel gruplar veya kişiler ‘hain’ ilan edilmesin.

“Siyasi iktidar politikalarında köklü bir değişikliğe giderek, 2002 yılından bu yana inşa ettiği her şeyi yok etti.

“Özel yetkili bir mahkemede yargılanıyorum. Benim hakkımda karar veren hâkim daha önce Erdoğan’a övgüsel sözler söylemesiyle tanınıyor.”

“Mahkemede hâkime tek bir soru sordum: Örgüt nerede, silahlar nerede? Hâkim cevap veremedi. Kafka’nın ‘Dava’ isimli eserinde söylediği gibi, böyle bir davayla yargılanmak, onu şimdiden kaybetmiş olduğun anlamına gelir.

OTORİTER REJİM

“Savcılar hükümetin baskısı altında iddianame yazmayı bilinçli bir şekilde geciktiriyor.

“Türkiye’de hapse atılan ilk gazeteci değilim. Maalesef Erdoğan’ın otokratik çıkışlarına bakılırsa son gazeteci de olmayacağım gibi görünüyor.

“Medyanın tam tahakküm altına alınması Türkiye’deki otoriter rejimi ayakta tutan ana sütunlardan birisi.”