Hicran yaşları…
En güzel kumbaradır yürek ve en güzel birikimdir dost…
Zordur ayrılıklar bilirim ben…
Bazen en yakınındakini bırakıp gitmen gerekir ardında, bazen hiç sana ait olmayanları, bazen tüm zamanını paylaştıklarını…
Yıllarını geçirdiğin bir odayı, bilgisayarını koyduğun masanı, eşyalarını yerleştirdiğin çekmeceleri terketmek bile zor gelirken insana, en zorudur arkanda sevdiğin insanları bırakıp gitmek...
An gelir, onlarca saatini birlikte geçirdiğin günler boyunca, kırılır diye korktuklarını bırakırsın ardında kanadı kırık…
Sadece onların değil senin de yüreğin buruk…
Birlikte ağlayabilmek dostlarınla, ayrılığın en koyu rengine birlikte tanık olabilmektir aslında…
Her gün ve her yaşında çok şey öğreniyor insan, en özel derslerden biridir dostluk, temennim odur ki herkes dost edinebilsin bu hayatta ve dilerim ki bulunduğu ortama huzur verebilen, samimiyetini neşeyle birleştirebilen insanlar çıksın hep karşınıza… Benim öyle oldu, Mert insanlarla karşılaştırdı hayat beni hep, yazılarımda geçen her kelimeye Esin oldu dostlarım, bana olan inançlarını, bana olan sevgilerini hep hissettim gülümsemelerinde, Edalarıyla, dostane tavırlarıyla, hiç bitmek bilmeyen enerjileriyle ruhuma gençlik katan arkadaşlarım oldu benim…
Hepsini kalbimin bir yerinde muhafaza etmek, bir görev gibi şimdi benim için…
Oya gibi işledim her birini yüreğimin kenarlarına…
Ama Hicran gereklidir bazen, gerekli olmasına gereklidir de en güzel gidişler bile dostlarının omuzlarına sarılıp ağlamayı gerektirir ama inanın, dostunun olması insanın, sanırım en çok omuzları var diye gereklidir…
En çok en sevdiklerini kıskanır insan, en çok en değerli dostunu kırar sonra bin pişman olacağını bilse bile, duyduğu "aşırı" sevgiden…
Aslında her dost "Nihan'dır dideden"…
Gidişlerin en kötü dönemidir ayrılık, hani zamandır
en iyi ilacı, öyle diyor büyükler...
Alışkanlıklar gibidir dostlar, onlarla neşeyle geçirilen çay
saatleri, kahkahalarla gülünen saçma sapan espriler bile ihya eder
insanı… En olmadık anlarda, en yalnız olduğun anda, senin bir
bakışınla, bir sözünle isteklerini hissedip ona göre davranandır
dost dediklerin…
Hep söylerim, bu dünyadaki en şanslı insanlardan
biriyim ben, Emel ettiğim her şeye,
Özlem duyduklarımın hepsine kavuşmayı başarabildim
çünkü, hep düşünürdüm şans nasıl çalar insanın kapısını diye,
dostlar biriktirmekmiş asıl sebebi…
En Huysuzu da değerlidir dostların en ılımlısı
da...
Zaten onları değerli yapan, dostluklarıyla size kattıklarıdır
aslında...
Kendinizi Özgür hissettirir dostlar, elleriniz
kollarınız bağlıyken, etrafınıza duvarlar örülmüşken bile sizi
Sertaç ederler, herkes sizi terk edip
gittiğinde...
En güzel kumbaradır yürek ve en güzel birikimdir dost…
Yıllardır, birbirimizin her halini gördüğümüz, aynı şeylere üzülüp, aynı şeylere güldüğümüz, bazen sinirlenip çocukça tepkilerle birbirimize suratımızı astığımız değerli dostlarım var benim…
Dedim ya, ben bu dünyanın en şanslı insanlarından biriyim…
Bu yazıyı okuyan herkesin her anını paylaşacağı dostlarının olmasını, dostlarıyla birlikte bulunduğu her ortamdan büyük keyif almasını diliyorum.
"Dostlarınız, sizin seçtiğiniz akrabalarınızdır" diye okumuştum bir yerlerde, eğer dostlarınız varsa hiçbir çıkar için bırakmayın peşlerini...
Ne demiş Yunus Emre; Bir bahçeye giremezsen, durup seyran eyleme. Bir gönül yapamazsan, yıkıp viran eyleme.
twitter.com/nsrnylmz