Hiç kadın 'fordçu'ya denk geldiniz mi?
Nereden çıktı bu kadın "fordçu" mevzusu demeyin! Oraya
geleceğim, önce elime geçen bir kitabı anlatayım...
Erzurumlu İbrahim Hakkı'nın Marifetname kitabı...
Bir kaç gündür onu okuyorum...
Kitapta bir cennet tarifi var ki...
Okuyunca fena halde bozuldum...
Bu kitaba göre beyler, cennet tamamen sizin
için...
Şöyle anlatıyor cenneti;
"Mü'minler için rengarenk süslenmiş ve döşenmiş köşkler ve bu
köşklerde tahtlar üzerinde saçları amber kokulu, hilal kaşlı, kara
gözlü, güneş gibi parlak yüzlü, tatlı sözlü, nazlı, işveli, inci
dişli, mercan dudaklı, gül yanaklı, selvi boylu, gülden taze ve
körpe huri kızları vardır. Onlar cennetteki erkeklere mahsusdur. Bu
huriler çeşitli mücevherlerle süslenmiş tahtlar üzerinde yaslanmış,
ait oldukları mü'min erkekleri beklerler. Karşılarında hizmetleri
için binlerce gılman (cennet delikanlıları) saf halinde ayakta
dururlar..."
Hayda!
Huriler erkeklerin...
Gılmanlar da hurilerin...
Eee! Biz kadınlar?
Valla o bölümü sonuna kadar okudum...
Dedim mutlaka kadına da başka bir ödül
vardır...
Yok! Cennet bölümünde kadın için tek cümle var;
O da şöyle;
-"Kadınlar hayız ve nifas görmezler"...
Kitaptaki cennet tarifi doğrudur yanlıştır
bilemem...
Hoş kimse de bilemez...
Sonuçta öte tarafa gidip de geri dönen olmadığına
göre...
Bunlar mecazi anlatımlar tamam...
Ama mecazi anlatımda bile kadının yok sayılmasına takıldım
valla...
Zaten Türkiye'de yaşarken kadın olmak zor...
Neden derseniz...
Şöyle anlatayım;
*Birinci senaryo; Erkeksiniz...Hava kararmış.
Sokakta tenha. Arkanızda "tık tık" ses
çıkaran topuklu ayakkabı sesi duyuyorsunuz. Belli ki gelen bir
kadın. Korkar mısınız?
Biz kadınlar için aynı sahneyi anlatayım. Arkamızda "pat
pat" ayak sesi duyarsak. Gelen de bir
erkekse, ödümüz kopar...
Aklımızdan ilk geçen, sapık mı acaba? İkinci
ihtimal hırsız olabilir mi?Ardından da bir sürü
senaryo, ta ki o kişi bizi geçip gidene, ya da son sürat
eve ulaşana kadar...
*İkinci senaryo: Otobüstesiniz, ayakta kaldınız.
Cama doğru döndünüz elinizle askıdan tuttunuz. Otobüs sarsıldıkça
arkanızdaki bayanının omuzu arada sırtınıza
değiyor. Bu kadın beni taciz ediyor diye düşünür
müsünüz? Ya da hiç kadın "fordçu"ya denk geldiniz
mi?
Ama bir kadın otobüse bindiğinde ne yazık ki bu duyguyu yaşar...
Boş yerden çok taciz edilmeyeceği bir yer arar... Her kadın da ömrü
hayatında mutlaka bir erkek "fordçu"ya denk
gelmiştir.
*Üçüncü senaryo; Bekarsınız akşam eve 22:00 gibi geldiniz.
Anne-babanız sorar; "Neredeydin?" Yanıtınız
diyelim ki "Kız arkadaşımla buluştum" olsun... Bu
yanıta aileniz kıyameti koparır mı?
Kızlar için genellikle böyle bir yanıtın sonucu "Sürtük mü
olacaksın?" ile başlayan bir cümle ve sonrasında ailenin
kapasitesine bağlı gelişimler olur... Kimi ailelerde mor
makyajlar da revaçtadır...
*Dördüncü senaryo; Trafikte ilerliyorsunuz. Yan
şeritten biri makas atarak geldi ve önünüze girmeye kalktı. Siz
frene asıldınız ama nafile, kaza yaptınız. Daha doğrusu
size kaza yaptırdı.
Sürücü kadın ise kaza yerinin yanından geçen
araçlarda şu yorum yapılır;
-"Kadınmış be! Adamın da başını yakmış..."
Sürücü erkek ise yorumlar şöyle olur;
-"Abi hasar bayağı var. Nasıl olmuş acaba kaza? Hımmm. Şu
sağdaki suçlu gibi duruyor..."
Bunları daha da uzatırdım ama...
Bakın aklıma bir de ne geldi...
Cennet mevzusundan girdik ya konuya...
Siz erkekler şu 5 vakit namaz mevzusunda da çok
şanslısınız...
Neden mi?
Gidiyorsunuz camiye...
"Uydum imama" deyip duaların yarısını
okumuyorsunuz.
Bu işin şakası elbette...
Ama emin olun..
Kadın olmak çok zor...