Mahkemenin verdiği karar AK Partilileri sevindirirken, bazılarını hayal kırıklığına uğrattı. İşte kararın mağdurları(!)
Abone ol
ZÜBEYİR KINDIRA
İNTERNETHABER
ANKARA- Anayasa Mahkemesi’nin, verdiği karar kimilerini sevindirdi kimilerini üzdü. AK Partinin kapatılmasını istemeyen milyonlarca vatandaşa karşılık, kapatılmasını isteyen milyonlarca vatandaş vardı. Kapatmama kararı ile hayal kırıklığı yaşayanlar çok oldu. Ancak bazıları var ki, onların kaybı daha büyük oldu.
Bunların başında yeni parti kurarak, doğacak boşluktan yararlanmak isteyenler var. AKP’nin kapatılması durumunda sağda ve solda yeni oluşum hesapları yapanların umutları boşa çıktı. Çok sayıda eski ve yeni siyasi isim olası kapatmada Türkiye’nin bir erken seçimle yüz yüze kalacağını planlıyor ve yeni partilerle seçmenin karsısına çıkmayı hedefliyordu.
YENİ OLUŞUMCULAR
Abdullatif Şener’den Mesut Yılmaz’a, Ali Müfit Gürtuna’dan Rifat Hisarcıklıoğlu’na Tuncay Özkan’a kadar pekçok isim, kapatılmama kararı ile planlarını ertelemek ve yeniden gözden geçirmek zorunda kaldı.
Abdullatif Şener: AKP’yi Erdoğan ile kuran 5 isimden birisi. Erdoğan ile ters düştü. “Yeni oluşum” ve yeni bir parti için harekete çoktan geçmişti. Hedefi; AK parti kapanınca bir çok ismi safına katmak ve yeni kurulacak Erdoğan’ın partisini zayıflatmaktı. Şener, mağdurların başında geliyor.
Mesut Yılmaz: Eski Başbakanlardan. 22 Temmuz seçimleri öncesi yürüttüğü kampanyada seçmenlerden “karşınıza merkezi toparlayacak yeni bir parti ile geleceğim” diye oy istedi. Bir yıldır yeni bir parti kurma üzerine kafa yoruyor. Son olarak Japon Liberal Demokrat Parti modelini ortaya attı. Yılmaz, aralarında Hikmet Çetin, Celal Doğan gibi solun önemli isimlerini de bu yapıya katmak ve merkezde sağdan sola geniş yelpazeli bir oluşum yaratmak çabasındaydı.
Rifat Hisarcıklıoğlu: TOBB Başkanı uzun süredir alternatif lider adayı olarak ortada duruyor. Başbakan Erdoğan’ın bu potansiyel varlığından dolayı rahatsızlık duyduğu Hisarcıklıoğlu, uzun süredir merkez sağda güçlü bir siyasal yapı için kafa yoruyor, bu arayışı sürdürenlere destek veriyordu. Somut olarak yeni bir siyasi oluşum için henüz öne çıkmamıştı ancak AKP’nin kapatılması durumunda merkezde bir oluşumun liderliği için adı geçiyordu.
Melih Gökçek: Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı. Anavatan Partisi kökenli. Üç dönemdir Refah, Fazilet ve Ak Parti çizgisinde siyaset yapıyor ve Belediye başkanı seçiliyor. Bir ara Demokrat Parti’yi kuracağı söylentisi çıktı ancak bu girişimden vazgeçti. Merkez sağda liderlik hevesi biliniyor. Olası kapatmada ve Erdoğan’ın yasak alması durumunda liderliğe oynayabileceği kulislerde konuşuluyordu...
SIRA BEKLEYENLER
Ali Müfit Gürtuna: 1999’de Fazilet Partisi’nden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. AKP ile yıldızı barışmadı. 1994 seçimlerinde aday gösterilmedi ve ardından Turkuaz hareketini kurdu. Hedefi partileşmek olan bu hareket henüz bu adımı atmadı. Gürtuna’nın olası kapatma sonucunda yeni bir hareketi filizlendirebileceği ya da mevcut bir yapı ile örneğin Abdullatif Şener ile dirsek temasına girebileceği konuşuluyordu
Erkan Mumcu: Anavatan Partisi Genel Başkanı. ANAP kökenli ama AKP’de de siyaset yaptı, bakanlık görevleri üstlendi. 2002 seçimleinden sonra Erdoğan’ın yakınındaydı. Ancak daha sonra siyaset yapma biçiminde anlaşamadılar ve Mumcu ayrılarak Anavatan Partisi’nin başına geçti. Doğru Yol Partisi ile 22 Temmuz seçimleri öncesi başarısız bir birleşme deneyimi yaşadı. Hedefi olası kapatmada ittifakları da zorlayarak Anavatan’ı merkezin çekim alanı haline getirmekti.
Numan Kurtulmuş: Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı. Necmettin Erbakan hareketi içinde sevilen bir isim. Erdoğan ve arkadaşları ile geçmişte Erbakan’ın önderliğinde siyaset yaptı. İstanbul Eski il Başkanı. Profesör olan Kurtulmuş’un ciddi bir etki alanı bulunuyor milli görüş camisaında. Genel Başkan Recai Kutan olsa da “gizli genel başkan” olarak anılıyor ve Erdoğan’a o tabanda rakip olabilecek bir isim olarak gösteriliyor. Kurtulmuş da seçim olasılığı ortadan kalktığı için şimdilik beklemek durumunda...
SOLDAKİLER
10 Aralık Hareketi: DİSK’in önderliğinde kuruldu. Süleyman Çelebi, Prof. İbrahim Kaboğlu, Prof Erol Katırcıoğlu gibi akademik kökenli isimler yürütme kurulunda yeralıyor. Uzun soluklu bir arayış içinde olan hareketin önderliğini Prof. Burhar Şenatalar yapıyor. Hareket seçim olasılığında partileşmeyi tartışıyordu.
Tuncay Özkan: Kanaltürk adlı televizyonun kurucusu. Gazeteci-yazar. Ulusalcı bir çizgisi var. Aynı çizgideki kanalı AKP’yi destekleyen İpek Grubuna satmakla eleştiri aldı. “Biz kaç kişiyiz” hareketini kurdu. Cumhuriyet mitiginlerini organize edenler arasında yeraldı. Başlangıçta CHP çizgisi ile örtüşen Özkan, Baykal’dan genel sekreter olmak için onay istedi. Bu isteği geri çevirilince, parti kurma kararı aldı. Özkan da seçim havası ile oluşumuna hız vermeyi planlıyordu.
Murat Karayalçın: Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı. SHP Genel Başkanlığını yürütüyor. Bir dönem solun parlayan yıldızıydı. SHP ile CHP birleşmesini sağlayan isim olarak anıldı. CHP’den miletvekili yaptı birleşme sonrasında ancak Baykal ve arkadaşları ile anlaşamadı ve yeniden SHP’yi açtı. Ancak başarılı olamadı. Kürtlerle 2002’de seçim ittifakı yaptı, başarılı olamadı, eleştiri aldı. SHP çevresinde bir etki yaratamadığı için solda örneğin 10 Aralık hareketi ile ittifak yapabileceği konuşuluyordu.
MUHALEFET
Deniz Baykal: AK Partinin kapatılmasıyla siyaset alanında bir boşluk doğacağı, dağılan ve zayıflayan AK Parti ile daha rahat mücadele edebileceğini hesaplıyordu. Olası bir hükümet krizinde hükümeti kurma görevi alabileceği bile hesaplar arasındaydı.
Devlet Bahçeli: Klonlanma önerisi ile AK Parti’yi geren MHP lideri, olası bir kapatma ile AK Parti’nin zayıflayacağı ve bu parti içindeki milliyetçi kanada mensup isimlerin kendi safına kayacağını hesaplıyordu.