BIST 9.009
DOLAR 34,20
EURO 37,24
ALTIN 3.066,19
HABER /  MEDYA

Herkesin dilindeki fotoğraf! Hadi Özışık'a epeyce yaklaşacaklar Serdar Arseven yazdı

Gazeteci Serdar Arseven, Hadi Özışık'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edilmesini değerlendirdi. Arseven, "Özışık’a, “Ben ne yaptım size ya! Ben ne yaptım KARDEŞİM!” dedirtenler, epeyce yaklaşacaklardır kendisine.” dedi.

Abone ol

İnternethaber Yayın Grubu Başkanı Hadi Özışık'ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kabul edilmesi medya dünyasında yankı uyandırdı.

Seda Peker olayından sonra adeta yok sayılan, dışlanan Hadi Özışık, yılların isyanını, mağduriyetini "şer cephesi ‘kudurmaya’ devam edecek!” ifadeleriyle dile getirdi.

Beştepe'den yansıyan bu fotoğraf, muhalif medyayı çılgına çevirdi. Saldırıya geçen kimi gazeteciler akıllara ziyan yorumlar yaptılar.

Özışık'a destek Milat Gazetesi yazarı Serdar Arseven'den geldi. Arseven, Özışık'ın zor günlerini, kendi mahallesinde ona sırt çeviren gazetecilerin Beştepe'den yansıyan fotoğraf sonrası tavır değişikliğine gideceğini yazdı. 

"Muhalif takımı dört köşeydi"

İşte Arseven'in "Merhum Süleyman Özışık'ın ardından!.." başlıklı o yazısı: 

İnternet Haber’in kurucusu Hadi Özışık’ın bir paylaşımı hayli dikkat çekici.

Bir fotoğraf, ortada Sayın Cumhurbaşkanı…

Şöyle yazmış Özışık: “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı kızım Nazlı Özışık ile birlikte Külliye’de ziyaret ettim. İyi günde kötü günde yanımızda olan dostlarımız bu fotoğraf karesini gördüklerinde her zamanki samimi duygularını ifade edecekler. Pek tabii ki şer cephesi ‘kudurmaya’ devam edecek!”

Bir ziyaret.

Gazeteci Özışık, 14 yıldır İnternethaber’in reklam şirketinin Genel Müdürü olarak görev yaptığını açıkladığı Kızı Nazlı Özışık ile birlikte Sayın Cumhurbaşkanı’nı ziyaret ediyor.

Ziyarete dair paylaşımda, “iyi gün-kötü gün”, “şer cephesi”, “kudurmak” gibi ifadelerin yer alması dikkat çekici değil mi?

Sayın Cumhurbaşkanı tarafından kabul edilen Özışık, yalın bir “ziyaret” paylaşımı ile iktifa edebilirdi.

Böyle yapmamış…

Paylaşımda çok sert ifadeler kullanmış.

Birikimin dışı yansıması.

x

Hadi Özışık, Merhum Kardeşi Süleyman Özışık ile birlikte, sürekli olarak “merkez kanal” denilen yerlerde ağırlanırdı.

Sayın Erdoğan’ı ve Ak Parti’yi daima savunur, bu yolda sert tartışmalara girerlerdi.

Özellikle Merhum Süleyman Özışık “Muhalif Medya” oklarını en fazla üzerine çekenlerdendi.

Sonra…

Hadi Özışık’ın, Sedat Peker’le “özel” görüşmesi, Sedat Peker tarafından servis edildi.

Hadi Özışık özür diledi…

Diledi ama sonuç değişmedi.

İktidar destekçisi, iktidar karşıtı medya hep birlikte Hadi Özışık’a ve Özışık Kardeşlere yüklendi.

Hiçbir şey demeyen, onları görünmez hale getirmeyi tercih etti.

Burun kıvırdı, artistlik yaptı!

Ekranlarda görmeye alıştığımız Özışık kardeşler, kendilerine çok itibar eder “rollerdeki” medya organlarında görülmez oldu.

Muhalif takımı, dört köşeydi.

Olanca gücüyle yüklendi.

x

Hadi Özışık, Türkiye’ye internet haberciliğini getiren isim.

Yanlışları, hataları olmuştur ama büyük resme baktığımızda, milli meselelerdeki duruşunun net olduğunu görürsünüz.

Sosyal medyadaki “Bir Kısım Medya” hegemonyasına uzun yıllar boyunca tek başına karşı çıktı, etkili yayınlar yaptı…

Sayın Erdoğan’ın ve Ak Parti’nin seçim başarılarında, oranı ne kadardır bilemem ama Hadi Özışık ve Özışık Kardeşler’in de payı vardır.

Özışık kardeşler, “gazeteciliklerini” konuşturdukları, icabında “iktidarı” da eleştirebildikleri için oldukça etkili olmuştur…

Farklı kesimler tarafından takip edilmiştir..

Bundan dolayı da, “muhalif medya”nın en fazla saldırdıkları arasında yer almıştır.

O ve Merhum Süleyman Özışık.

Hadi Özışık’ın son günlerdeki paylaşımlarını görünce..

O günlere döndüm.

"Anında dirsek"

Şunları yazmışım sosyal medya hesabıma:

“Muhafaza-KÂRlık misali!

Özışık kardeşler bir ara çok popülerdi. ‘Merkez’ kanallar hep davet ederdi. Birçok zat-ı muhterem de, onların medya gücünden istifade etmek için yakınlarında olmaya özen gösterirdi. Sonra…

Özışık kardeşler için zor günler başlayınca…

Anında…

Dirsek!”

X

O süreçte, bir videosu gündeme düştü Hadi Özışık’ın…

Youtube hesabından şöyle “isyan” ediyordu Özışık:

“Ben ne yaptım size ya! Ben ne yaptım KARDEŞİM! İlk defa bu kadar böyle sesimi yükselterek konuşuyorum, ne yaptım ben size…Sedat Peker’le konuştum diye beni hain ilan ettiniz, şimdi de itin kopuğun kucağına atıyorsunuz, al başına gelecekler ne olursa olsun önemli değil, öldükten sonra bir şeyler söyleriz. Ben ne yaptım kardeşim; 60 kişinin çalıştığı internet yayın grubuna, internet haber yayın grubuna siz reklam ambargosu koyuyorsunuz. Ben ne yaptım ya, kardeşim Süleyman Özışık ne yaptı? Ne yaptı da evinde aç susuz 19 aydır kirada yaşıyor, kirasını ödeyemiyor, işsiz kalmış, ne yaptık biz ne yaptık! Biri bize söylesin. İnternet habere reklam gittiği zaman , ‘Kesin orayı vermeyin!’ demenin sebebi ne kardeşim? Niye bizim önümüze engel oluyorsunuz. Biz ne ihanet içinde olduk!”

Bu tepkiler…

Hadi Özışık’ın, Özışık kardeşlerin “ambargo” altında olduğu, Hadi Özışık’ın “İtin kopuğun kucağına atıldık” diye feryat ettiği dönemden…

“İt-kopuk” olarak işaret ettikleri, “şer odakları…”

PKK çevreleri filan işte…

Burası tamam.

“KARDEŞLERİM” diyerek işaret ettikleri kimler acaba?

İnternethaber medya grubuna ambargo koyanlar kimlerdi?

Onca meslektaşımızın çalıştığı müessese niçin ve kimler tarafından batırılmak istendi?

Özışıkların batırılmasının kimlere, ne gibi faydaları olurdu?

Hard Muhalif çevreleri anlıyorum da…

Hadi Özışık’ın “KARDEŞLERİM” diyerek işaret ettiklerinin niyetleri neydi?

Bugün…

Ne düşünüyor Hadi Özışık?

x

Hadi Özışık, bizi “biraz” tanır.

Onu bana meyletmediğimizi, talepkâr olmadığımızı bilir.

Sırtı yerde pehlivan yenilmezmiş…

Bizde “sırtı yerde pehlivan rahatlığı”nın olduğunu da iyi bilenlerdendir.

Epeyce vakit aynı gazetede yazmıştık.

O günlerde, sosyal medyada gittikçe büyüyen bir isimdi.

Bir ilk, çok mühim.

"Silip atanlardan olmazdık"

Bir kanal sahibi ya da yöneticisi olsaydık, zaman zaman kendisini de davet ederdik .

“Saldırılara” maruz kaldığında da…

“Dirsek gösterenlerden” olmazdık.

Bir “hata” yaptı diye, “silip atanlardan” olmazdık.

Hata ettin, bir daha etme!..

Lütfen!..

O kadar!

Onun bunun önüne atmak da nesi?

x

Sosyal medya hesabımız vardı seslenebildiğimiz…

Sedat Peker’le görüşmesini, hele görüşmenin kıvamını, içeriğini asla tasvip etmemekle birlikte, birden bire “dirsek” moduna geçmek de bizim işimiz olamazdı.

O günlerde ve sonrasında, Özışık’ların “KARDEŞİM” dedikleri arasında olmayan bir Gazeteci, bir vatandaş olarak topa girdik…

Mesela…

Merhum Süleyman Özışık’ın vefatının ardından…

Yine twitter hesabımızdan:

“Şimdi…

Süleyman Özışık’ı rahmetle anarken…

Yıllardır üzerinde durduğumuz MuhafazaKÂR Kompleks meselesi üzerine tefekkür. MuhafazaKÂR aydıncıklar, Özışık kardeşleri iltifatlara boğarlardı. Sonra…

Bir anda terk!

Hadi Özışık, ‘Süleyman ne yaptı size?’ diye sormuştu…

Sahi ne yaptı?”

"Bizi hep “KARDEŞİM” dediklerimizin vuruyor değil mi?"

Neyse ki…

Hadi Özışık, kızı ile birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edildi…

KKTC Seyahati’yle de uçaktaki yerini aldı.

Meslektaşlarıyla bir arayla geldi.

Tahmin ederim ki…

Bundan sonra…

Özışık’a, “Ben ne yaptım size ya! Ben ne yaptım KARDEŞİM!” dedirtenler, epeyce yaklaşacaklardır kendisine.”

Bu dünya…

Kavanoz dipli dünya!

x

Özışıkları batırmak isteyenlerin, Sayın Erdoğan iktidarı kaybettiğinde neler yapacaklarını tahmin edebiliyor musunuz?

Bizi hep “KARDEŞİM” dediklerimizin vuruyor değil mi?

Ne demiş büyüklerimiz:

“Taş uzaktan gelmez,

Bunu iyi biliniz!”