BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL  /  EMLAK

Herkese ev müjdesi

Yoksullarda 45-55 metrekare büyüklüğünde peşinat vermeden 100 YTL taksitle ev sahibi olabilecek.

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kaçak yapıların yıkılması sırasında acındırma gayreti içinde olanların bulunduğunu belirterek, "(Zavallıların bir evi vardı, bak onu da yıktılar)... Nereden zavallı oluyor. Orada bir işgal var. Zavallı dediğiniz, bak 200 YTL taksitle daire satılıyor, gitsin oradan bir daire alsın. Yok. Gettolar oluşturuluyor ve bu gettolarda nelerin olduğunu düşünün" dedi.

Başbakan Erdoğan, Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından düzenlenen "1. Konut Kurultayı"nın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 78 viyaletinde 182 ilçede 460 şantiyede 166 bin konutu inşa eden TOKİ’nin hizmet performasının diğer kurumlara örnek olması gerektiğini söyledi.

20 yılda üretilen hizmetin 5 mislinin 3 yılda üretildiğini belirten Erdoğan, sadece konut üretilmediğine, şehirlerin de yeniden inşa edildiğine işaret etti.

Fakir fukaranın ev sahibi olma hayalinin de artık gerçeğe dönüştüğünü ifade eden Erdoğan, alt gelir grubuna yönelik 62-72-75 metrekare büyüklüğünde 2 bin YTL peşin, 200 YTL taksitle 15 yıl vadeli konut üretildiğini kaydetti.

Yoksulları da 45-55 metrekare büyüklüğünde, peşinat alınmadan 100 YTL taksit 20 yıl vade ile konut sahibi yapacaklarını bildiren Başbakan Erdoğan, "Zaten hiçbir imkanı, geliri yok ki, tamamen yoksul ne yapacak" denildiğine değinerek, şöyle dedi:

"Ona da bizim çözümümüz var. İmkan meydana getirebilen o 100 YTL taksiti ödeyecek. Yoksa biliyorsunuz Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu’ndan biz Türkiye genelinde yoksullara aylık bir yardımda bulunuyoruz, destek veriyoruz. Oradan 100 YTL taksitini ödeyecek. Bu konuda valiliklerimizin, kaymakamlıklarımızın hepsi bilgilendirilmiştir. Bir vakıf medeniyetinin mensupları olarak bizim fakirimiz yoksulumuz da gururludur. Bunu bildiğimiz için, ona böyle bir imkanı da hazırlıyoruz."

Bedavacılığa da insanı alıştırmamak, "bedava, hibe değil, parasını verdim aldım" diyebilmesi için iş imkanı yaratabilmek gerektiğini belirten Erdoğan, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu’nun meslek edindirme fonu bulunduğuna işaret ederek, "Oradan da meslek edindirelim. Meslek sahibi ol, alınterini dök, alınterinle kazan ve kazandığınla da al. Tembelliğe alıştırmak yok" dedi.

Başbakan Erdoğan, Cumhuriyet tarihinde ilk defa bu kadar büyük kapsamlı olarak 66 belediye ile gecekondu dönüşüm protokolleri imzalandığını, 36 belediye ile 35 bin konutluk uygulama başlatıldığını bildirdi.

Konut Seferberliğinin Yatırım Maliyeti 7 Milyar YTL
Konut seferberliğinin yatırım maliyetini KDV dahil 7 milyar YTL olarak açıklayan Erdoğan, 900 ihale ve 3 milyar YTL civarında hakediş ödemesi yapıldığını, satışa sunulan 99 bin konutun 78 bininin satıldığını, hasılat paylaşımı modeli ile yapılmakta olan 30 bin 186 konuttan da 3 milyar YTL gelir elde edileceğini anlattı.

Bu uygulamalarla doğrudan ve dolaylı olarak 600 bin kişinin istihdamının sağlandığını, 60 bin konutun sosyal donatı ve çevre düzenlemeleriyle birlikte bitirildiğini, bir kısmının sahiplerine teslim edildiğini belirten Recep Tayyip Erdoğan, 2003 yılından itibaren 56 bin konutun tamamlama kredisi şeklinde kredilendirildiğini söyledi.

Başbakan Erdoğan, "Önümüzdeki dönem için hedef bu yıl ve önümüzdeki yıl 250 bin konuta ulaşmak. Ama TOKİ’nin hedefi toplamda 350 bin konuta ulaşmak. Bu yıl 200 bin konut inşa halinde olacak, Önümüzdeki yıl 50 bin daha ilave edeceğiz, 250 bin konuta ulaşacağız.

2007 sonuna kadar inşallah yarıdan fzalasını da sahiplerine teslim etmiş olacağız" şeklinde konuştu.

Erdoğan, belediyelerle işbirliği içinde kentsel yenileme ve gecekondu dönüşüm projelerinde alt gelir grubu ve yoksullara yönelik sosyal konut projelerine, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Diyarbakır gibi büyük şehirlerde uydu kentler kurulmasına, tarım köy uygulamalarına, altyapılı arsa üretimine ağırlık verme kararlılığında olduklarını bildirdi.

Kentsel dönüşüm projelerinin kendileri için hayati önem taşıdığını vurgulayan Erdoğan, eğer bir medeniyet mücadelesi varsa, konutları yolu, suyu, bütün sosyal donatı alanları, bütün çevre düzenlemeleri ile en ideal şekilde yapmak gerektiğini kaydetti. Başbakan Erdoğan, "Bunu halletmediğimiz sürece biz kalkıp da çağdaşlıktan, medeniyetten bahsedemeyiz. Bunu başarmaya mecburuz" dedi.

Belli Yerleri Göstererek Aldatmayalım
Hala Anadolu’nun değişik yerlerinde kenar mahallelerinde, büyükşehirlerde arzu edilmeyen yapılanmalar bulunduğuna dikkat çeken Erdoğan, büyükşehirlerin sadece belli yerlerini, belli merkezlerini ya da tam aksi olarak arka mahallelerini fotoğrafta göstererek birbirimizi, dünyayı aldatmamak gerektiğini ifade etti.

Erdoğan, şöyle konuştu.

"İstanbul’da ben kalkıp da Ataköy’ü göstererek, ’İstanbul budur’ diyemem. Güzel kentler oluşuyor, bunları göstererek, ’İstanbul budur’ diyemem. İstanbul’un bütünü nedir, bunu demek zorundayız. Ankara’nın Kızılay’ını, Çankaya’sını göstermek suretiyle ’Ankara budur’ diyemem.

Acaba Ankara’nın Çankaya’sının arka tarafı nedir? Altındağ’ın acaba arka tarafı nedir. Mamak nedir. Bunu görmek zorundayız. İzmir... Bir Kadifekale’sine bakıyorsunuz. E kalkıp da İzmir’i Konak olarak gösterebilir misiniz? Kadifekale’yi gördüğü zaman bakıyorsun ki bir fekalet. Az önce Samsun, Adana gösterildi.

Öyleyse gelin bunu bütününe yayalım. Bütün bu güzellikleri tüm milletimiz yaşasın. Ama milletimiz de bu konuda bize yardımcı olsun.

Vatandaşımız bu bilinci taşısın. Kalkıp da bir at arabasının çektiği, taşıdığı tuğlalarla biriketlerle hemen oraya bir şey buldum kondurayım... ondan sonra burası benim. Ben vatandaşım... Olmaz. Bu bir vatandaşlık hakkı değildir. Bu vatandaşlık hakkını ihlaldir. Bunun da böyle bilinmesi lazım."

"Gettolar Oluşturuluyor"
Başbakan Erdoğan, bir tarafta kolundaki bileziğe varıncaya kadar bütün gayretini ortaya koyup borçlanarak daire alan vatandaşlar varken, milletin hak sahibi olduğu araziyi işgal ederek "burası benim" demenin haksızlık olduğunu vurgulayarak, buna "evet" diyemeyeceklerini, hiçbir merkezi ve yerel yönetimin de "evet" dememesi gerektiğini kaydetti.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Zaten sıkıntı burada. Yıllar yılı siyasi rant hesabıyla şehirlerimiz peşkeş çekilmiştir. Ama o peşkeş çekenlerden acaba bugün kaç tanesi parlamentoda kaldı. Hepsi de gitti. Demek ki çözüm bu değil. Çözüm adil, dürüst olmaktır. Şehrin insanlar üzerinde hakkı olduğuna inanmaktır. İnsanın şehir üzerinde hakkı olduğu gibi, şehirlerin de insanların üzerinde hakkı vardır. Doğanın insan üzerinde hakkı vardır. Bunu bir defa bir kenara koyamazsınız. Gereğini hep beraber yerine getirmemiz lazım. Birisi bir yerde kaçak inşaat mı yapıyor, işgal mi var uyarmak lazım. Anlamıyor, ilgili yerlere şikayet etmek lazım.

Belediyeler birçok yerde yıkımlar yapıyor. Ben istiyorum ki, duyarlı olan kesimlerle dayanışma içinde olalım. Acındırma gayreti içinde olanlar var. ’Zavallıların bir evi vardı, bak onu da yıktılar’... Nereden zavallı oluyor. Orada bir işgal var. Zavallı dediğiniz, bak 200 YTL taksitle daire satılıyor, gitsin oradan bir daire alsın. Yok. Gettolar oluşturuluyor ve bu gettolarda nelerin olduğunu düşünün." Başbakan Erdoğan, Büyükşehir Belediye Başkanı iken İstanbul’da yaşadığı ilginç bir olayı da aktardı.

Hemşehrilerinin yoğun olarak oturduğu, zamanında işgal edilmiş İstanbul’un en güzel yerlerinden birisinde olayın geçtiğini belirten Erdoğan, "Çağırdım kendilerini, ’gelin burayı yıkalım, Büyükşehir Belediyesi olarak burada modern bir site kuralım, isterseniz buradan daire verelim, enkaz bedeli biçelim, üstünü de taksitle uzun vadeli olarak ödeyin. Yok parasını istiyorsanız enkazınızın parasını verelim, başka yerde istiyorsanız başka yerde yapalım, gelin sizle anlaşma yapalım’ dedim. Bana ne dediler biliyor musunuz? Çok enterasandır.

’Başkanım, iyi güzel de, annem ineğini nerede besleyecek’ dedi." Şehrin en lüks yerinde ahırı olan ev yapıldığını, büyükşehirlerin bir çoğunda durumun böyle olduğunu belirten Erdoğan, Ankara’da geç vakit uçuşa geçerken bir kokunun etrafı sardığını kaydetti.

Erdoğan, "Neden? Malum... Bunun tedbirleri alınıyor. Kokular kısa zamanda duyulmayacak. Adımlarını attık. Ama bunlar medeniyetin gereği.

Medeni olmak kelime anlamı itibariyle şehirli olmak demek" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan konuşmasında, TOKİ’nin konut üretiminin deprem açısından önemine değinirken de, Türkiye’nin depremden çok çektiğine, peşpeşe Marmara, Düzce, Bingöl, Erzurum Aşkale depremlerinin yaşandığına işaret ederek, "Süreç içinde imdada yetişen TOKİ oldu.

Eğer ilimizde böyle bir altyapı olmasaydı bu imdat çağrımız belki de karşılıksız kalırdı" ifadesini kullandı.