BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Herkes muhtar olmak istiyor

Eskiden angarya olarak görülen muhtarlık seçimlere kısa bir süre kala kıyasıya bir yarışın arenası oldu.

Abone ol

Eskiden muhtarlıklar, kimse istemediği için ‘zoraki’ olarak birinin üzerinde kalır ve ‘angarya’ olarak görülürdü. Şimdi ise devir değişti, muhtarlık seçimlerine kısa süre kala kıyasıya bir yarış yaşanıyor. Şık giyimli genç bir adam, kürsüden, kendisini merakla dinleyenlere, “Yollarınızı yapacağım, sinemamız olacak, okulları açacağım” diyor. Kalabalık, konuşmayı zaman zaman alkışlarla bölüyor. Konuşmacı ise bir süre alkışları dinledikten sonra tekrar ateşli sözlerine devam ediyor. Bu sahne bir seçim kampanyasından. Ancak ne milletvekilliği seçiminden, ne de belediye başkanlığı. Bu muhtarlık seçiminde oy toplamaya çalışan bir adayın kampanyası. Süre azaldıkça propaganda çalışmaları daha renkli hale geliyor. Köyden kente göçün artmasıyla nüfusları 100 binleri aşan mahallelerin muhtarları, 40 ilin belediye başkanından daha fazla oy alıyor. Zeytinburnu İlçesi Merkezefendi Mahallesi Muhtarı Sabri Obenik “Milletvekili olacağına muhtar ol” diyor. Bunu da büyük mahalle muhtarlarının çok iyi para kazanmasına bağlıyor. Belediye başkanı gibi çalıştıklarını düşünen muhtarlar, yoğun iş temposuna ayak uyduramayınca görevin bir bölümünü de sekreterlere devrediyor. 17 muhtar adaylı bir mahalle İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan Başakşehir’in geçtiğimiz dönemlerde muhtarlığı yoktu. 40 bin nüfuslu Başakşehir Mahallesi ilk muhtarına 28 Mart 2004’teki yerel seçimde kavuşacak. Seçimlere 3 ay kala Başakşehir, 17 muhtar adayı çıkardı. Aday sayısının bu kadar fazla olması mahallenin yeni kurulmasına bağlanıyor. Muhtar adayları ev hanımından kuaföre, emekli polisten emlakçıya kadar birçok farklı kesimden geliyor. Mahallenin altyapı sorunu olmamasına rağmen sosyal ve kültürel eksikliklerini muhtar olduktan sonra gidermeyi vadediyor tüm adaylar. Muhtar adaylarından biri var ki birçok milletvekili ve belediye başkanının seçim hazırlıklarını da geride bırakmış durumda. Siyasi danışmanlarla çalışan muhtar adayı “Bir kızı 40 kişi ister bir kişi alır” diyor Başakşehir Mahallesi’nin muhtar adaylarından Abdullah Sönmez. Mahalleye muhtar olmayı aklına koyan Sönmez, siyasi danışmanları Rey Medya ve Eylül Tanıtım ile seçimlere hazırlanıyor. Giyeceği elbiseden takacağı kravata, konuşacağı metinden çekilecek fotoğrafa kadar her şeye danışman kadrosu karar veriyor. 33 yaşındaki Sönmez, Dokuz Eylül Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü mezunu. Seçim için 4 daire ayırdığı, Başakşehir’de fısıltı olarak kulaktan kulağa yayılıyor. Abdullah Sönmez’e sorduğumuzda siyaset açısından bunu açıklamasının doğru olmayacağını belirtiyor. Piramit Çarşı’da gayrimenkul alım—satımı yapan Sönmez, Başakşehir’deki site yöneticilerine kendini tanıtmak için verdiği yemekte iki buçuk milyar lira harcadı. Başakşehir’de bulunan 30 kadar ‘bilboard’un büyük çoğunluğunu seçimlere kadar kiraladığını söylüyor. Fotoğrafları Başakşehir sokaklarını süslemeye başlamış bile. Bina girişlerindeki reklamların tamamı da onun tarafından kiralandı. 42 gece miting düzenleyecek Sönmez, 21 bin kişiye kürsüden seslenecek. Türkiye’deki birçok milletvekilinin ve belediye başkan adayının siyasi danışmansız hazırlandığı seçimlerden ise hiçbir beklentisi olmadığını ifade ediyor: “Muhtarlık basit bir görev olarak algılanmış. Muhtarlık ikametgah veren bir makam olmasın. Bu işi vizyon sahibi, proje üretebilecek genç insanlar üstlenmeli. Sosyal, ekonomik hayatla ilgili problemlere çözümler üretsin.” Seçimi kazanması durumunda imza bedeli olarak alınan 1 milyon 750 bin lirayı 500 bine indireceğini açıklıyor. Piramit Çaşı’daki muhtar adayı sadece Sönmez değil. Çarşının bir diğer üyesi 32 yaşındaki kuaför Beşir Abdülkerim Ertan, 500 bin lira vaadine inanmıyor. “İnsanların bir kısmı bunun maddi yönünü de düşünüyor. Tabii ki bunun maddi geliri de var. O kadar para harcadıktan sonra imza bedelini 500 bin liraya indirmek bana gerçekçi gelmiyor. Yoksa neden aday olsun?” “Belediye başkanı olmak istiyor” Türkiye’deki üç muhtar derneğinden biri olan İstanbul Muhtarlar Derneği Genel Sekreteri Mehmet Maranki, muhtarlığı gençlerin yapamayacağını düşünüyor. “Muhtarlık bizim gibi yaşlıların işi. Seçime böyle yatırımlar yaparak hazırlananların bilinçaltında gelecekte belediye başkanı olma isteği var. Muhtarlar Derneği’nin kurucusu Ayhan Altuğ milletvekili oldu. Anadolu’da da birçok muhtar daha sonra belediye başkanı oluyor.” Bir diğer Piramit Çarşı esnafı ve muhtar adayı ise 42 yaşındaki emekli polis Bülent Özdemir. Mahallenin sorunlarının çok fazla olduğunu savunuyor: “Çatılar su alıyor. Çevre düzenlemesi sıfır. Mezarlığın etrafının bir an önce çevrilmesi gerekiyor. Bir an önce sosyal ve kültürel faaliyetlerin yapılabileceği yerler açılmalı.” Muhtar adayları seçimi kazanırlarsa bu sorunlara acil çözüm bulmaya çalışacak. Ancak bu kadar sorunu dile getiren muhtarların çok da fazla yetkisi yok. İnönü Mahallesi Muhtarı Nazım Kızılkaya, muhtarın ‘yapacağım’ sözü yerine ‘yaptırmaya çalışacağım’ sözünü kullanması gerektiğini ifade ediyor. Muhtarların bir diğer asli görevi de ikametgah ve nüfus sureti vermek. Ancak bu evrakı imzalama bedeli olarak alınan 1 milyon 750 bin lira muhtarlığın en cazip yönü. Vatandaş için ‘küçük’, muhtar içinse ‘büyük’ bu rakam toplanınca milyarlar oluyor. İmza bedeli olarak alınan ve yasal olan paranın tamamı muhtara kalıyor. Her muhtar istemiyor gibi görünse de aslında bu para onlar için çok önemli. Zeytinburnu ilçesine bağlı 20 bin nüfuslu Merkezefendi Mahallesi’nin Muhtarı Obenik büyük mahallelerin maddi getirisinin fazla olduğuna dikkat çekiyor. 100 bin nüfuslu bir mahallede herkes senede bir belge alırsa muhtarın yıllık kazancı 175 milyar lirayı buluyor. İnönü Mahallesi Muhtarı Nazım Kızılkaya da kazancından memnun olanlardan. 30 bin nüfuslu Tarabya Mahallesi’nin Muhtarı Refet Üstün, yüksek nüfuslu mahallelerin ‘darphane gibi’ çalıştıklarını düşünüyor. “Kimi muhtarlar milletvekilinden daha fazla para kazanıyor.” Bazı mahallelerin nüfusu Edirne, Afyon, Aksaray, Hakkari, Sinop, Nevşehir, Tokat, Ardahan gibi yaklaşık 40 ilin nüfusundan daha büyük. Muhtarların muhatap olduğu kitle büyük olunca iş temposuna ayak uydurmaları da zorlaşıyor. Onlar da çözüm olarak sekreter tutuyor. Mahallenin büyüklüğüne göre kimi muhtar bir, kimisi de beş sekreter ile çalışıyor. İşte bu 40 ilden daha fazla seçmeni olan mahallelerden biri de Küçükçekmece Belediyesi’ne bağlı İnönü Mahallesi. 52 yaşındaki muhtar Nazım Kızılkaya ‘adeta bir belediye başkanı gibi’ çalıştıklarını ifade ediyor. O da bu iş yoğunluğuna dayanamayıp üç sekreter tutmuş. Odasını dolduran ziyaretçisi de hiç eksik olmuyor. Üç sekreteri olan bir diğer isim de 15 senedir Bakırköy’ün 70 bin nüfuslu Kartaltepe Mahallesi Muhtarı Yılmaz Ufuk. Makamına çok fazla uğramadığını söyleyen Ufuk “Genellikle halkın içinde gezer, onların sorunlarını dinlerim” diyor. Muhtarların birçoğu seçim yatırımı olarak harcadığı parayı da inkar etmiyor. Muhtar Nazım Kızılkaya, seçim kampanyası için en az 25 milyar harcanması gerektiğini belirtiyor. Aday sayısının artması ile harcanacak para da artıyor. Ancak muhtarları gelecekte bir tehlike bekliyor. Türkiye’nin e—devlet’e geçmesi durumunda hiçbir yerde evrak istenmeyecek. Bu da evraka ihtiyaç duyulmayacağından muhtarlık makamının kapanmasına yol açacak. Tarabya Mahallesi Muhtarı Üstün bunun bir an önce gerçekleşmesi halinde memnun olacağını belirtiyor. Ancak kimileri de muhtarlıktan başka iş yapamamaktan korkuyor. Mahallede oturuyor, sayımda doğuya gidiyor Bazı mahalle muhtarlarının kayıtları ile Devlet İstatistik Enstitüsü’nün(DİE) 2000 yılında yaptığı sayım sonuçları çelişiyor. Örneğin Küçükçekmece ilçesinin verilerine göre Ziya Gökalp Mahallesi’nin nüfusu 100 bin. Ancak 2000 seçim sonuçları bu rakamın 30 binlerde olduğu yönünde. Aynı ilçenin İnönü Mahallesi muhtarı kendi kayıtlarında 130 bin kişinin olduğunu söylüyor. Ancak DİE bu rakamın 50 binlerde olduğunu belirledi. Ümraniye ilçesine bağlı Yukarı Dudullu Mahallesi’nin sayım sonuçlarına göre 43 bin, muhtarlık verilerine göre ise 79 bin yaşayanı var. DİE yetkilisi, muhtarların verdiği rakamların doğru olabileceğini kaydediyor. Genellikle kırsal bölgelerden gelen mahalle sakinleri sayım dönemi doğuya geçici göç ediyor. Bunun nedeni de doğudaki küçük yerleşim alanlarının ilçe ya da belediye yapılmak istenmesine bağlanıyor. Böylelikle de devletten fazla maddi destek alınabiliyor. Kırsal kesimden gelenlerin yaşadığı bu mahallelerden belediyelerin Doğuya otobüs kaldırdığı belirtiliyor. Ayrıca bir mahalleden başka bir mahalleye taşınıldığında, ikamet kaydı eski mahallede bırakılıyor. Bu da mahallelerin gerçek nüfusunun ortaya çıkmasını engelliyor. DİE de mahallelerle ilgili kesin bir sayım sonucunu henüz açıklamış değil. 43 YILLIK MUHTARLIĞI İNÖNÜ’YLE BAŞLADI 27 Mayıs 1960 darbesini izleyen günlerde Refet Üstün Tarabya Mahallesi Muhtarı olur. Muhtar olduğu yıl İsmet İnönü ziyaretine gelir. Refet Üstün’ün koltuğuna oturur ve yumruğunu masaya vurarak, “Şimdi buranın muhtarı benim” der. Üstün, İnönü’nün elini öper ve saygı ile ‘Tabii ki efendim’ der. O zaman 31 yaşındadır. 43 yıl önce oturduğu muhtar koltuğundan hiç kalkmaz. Girdiği 9 seçimin tamamını kazanır. 30 bin kişinin yaşadığı mahallesinde kimler oturmamış ki: Kemal Derviş, Hülya Avşar, İsmail Cem, İbrahim Tatlıses, Sakıp Sabancı, Rahmi Koç... “Saymakla bitmez” diyor. “Benim mahallemde 97 tane kalburüstü hane var. Muhtarlık reisicumhurun alt makamıdır. Bundan dolayı birçok ünlü ziyaretime gelir, zaman zaman da ikametgah almak için.” Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan, Mehmet Ağar, Alpaslan Türkeş gibi siyasetin önde gelen temsilcileri de onun makamına uğrayanlardan... O da diğer adaylar gibi muhtarlığın milletvekilliğinden zor olduğunu, muhtarların en az ortaokul mezunu olması gerektiğini düşünüyor. 74 yaşındaki muhtar, Türkiye’de ilk bilgisayar alanlardan. Zengin ailelerin yaşadığı mahalle olarak bilinen Tarabya’da fakir var mı sorusuna ise “Fakir elbette burada da var. Bu yıl 280 kişiye kömür ve para yardımı yapıldı. Bu yardımları bazen mahallenin zenginleri, bazen de kaymakamlık yapıyor” diyor. 30 bin nüfuslu mahalledeki işler yoğun olunca Refet Üstün’e eşi Nur Hanım yardım ediyor. Refet Üstün, muhtarlık seçimlerinde para harcamayı düşünmüyor. Çünkü mahalleli onu 43 yıldır tanıyor. Kaynak : Aksiyon