BIST 9.420
DOLAR 34,41
EURO 36,27
ALTIN 2.843,27
HABER /  GÜNCEL

Herkes bu gazeteciyi konuşuyor

Son günlerde belediye başkanından kaymakama, parti başkanlarından bürokratlara kadar birçok insanın başını ağrıtan yerel gazetecinin marifetleri konuşuluyor.

Abone ol

Olay, bir yerel gazetecinin insanlar üzerinde ne derece baskı, korku ve dehşet oluşturabileceğini gözler önüne sermesi bakımından ibret verici. Silivri'de belediye başkanı ve kaymakam dahil hemen herkes, ismini bildikleri halde bu gazetecinin adını sırf şerrinden uzak kalmak için telaffuz etmeye çekiniyor. Olay Silivri Belediye Başkanı Hüseyin Turan'ın Ankara'da TÜSİAD ve Türkiye Bilişim Vakfı'nın (TBV) layık gördüğü ‘e-belediyecilik' ödülünü almak üzere kürsüye çıktığı sırada aldığı bir haberle ulusal bir boyut kazandı: "E. adlı bayanla zina fotoğrafınız internet sitelerinde dolaşıyor.” İnternette, pantolonunu çıkarmak üzereyken çekilmiş fotoğrafını gören başkan, kısa bir şoktan sonra olayı araştırınca Silivrililerin çok yakından tanıdığı bir gazeteciye ulaşmış. Bu yerel gazeteci, Silivri'de kaymakamdan, siyasi parti ilçe başkanlarına kadar birçok bürokratın çok yakından tanıdığı bir isim. Teknolojiyi çok iyi kullanıyor. Uğraştığı kişilerin cep telefonundan başkalarına müstehcen mesajlar atmak, çocuklarına annelerinin fahişe olduğuna dair mektup yazmak gibi yöntemleri çekinmeden kullanıyor. İnternete ve hukuka vakıf olan gazeteciyi herkes tarif ediyor; ama şerrinden uzak durmak adına kimse ismini teleffuz etmiyor. Hatta internette fotoğrafları yayınlanan Başkan Hüseyin Turan bile. Silivri'de de son bir haftadır Başkan Hüseyin Turan'ın başına gelenler konuşuluyor. Belediyenin internet ortamındaki başarılarından dolayı Ankara'ya ödül almaya giden Başkan, internetten gelen bir haberle yıkıldı. Pantolonunu çıkarmaya çalışırken çekilmiş bir fotoğrafa “E. adlı bir bayanla yasak ilişki yaşıyordu ve bu fotoğraf E. tarafından ilişki öncesi cep telefonuyla çekildi.'' notu düşülmüştü. Başkan haberi yalanlasa da zihinlerde izi kaldı. Hukuki yollardan hakkını aramak için avukatlarına talimat veren Başkan, fotoğrafın hikayesini şu cümlelerle anlattı: "Bu resmi çeken bir gazeteci. Seçim döneminde partili arkadaşlarımızın tavsiyesiyle ‘Karşımızda olmasındansa yanımızda olması daha iyi' önerisiyle onu danışmanımız yaptık. Seçimlerden önce bir halı saha maçına gittik. Soyunma odasında fotoğraf makinesi elindeydi. Flaşsız olarak orada çekmiş. Birkaç ay önce fotoğrafı kayınvalideme göstermiş. Neden çektiğini sorduğu zaman, ‘Hüseyin Bey'e şaka yaptım, çaktırmadan çektim.' demiş. Kayınvalidem yazıyı görür görmez bu fotoğrafı tanıdı.” Belediye, duvarlarını yıkmış Başkan'a göre bu tuzağın nedeni gazetecinin beklediğini elde edememesi. Başkan, şunları kaydediyor: "Seçimlerden sonra da danışmanlık yapmak istedi. İşe almadık. Ayrıca sahilde kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan kaçak binalar var. Onun evi de orada. Herkesin duvarlarını yıkıp sahil şeridini açtık. Onun duvarlarını da yıkınca tehditler savurmaya başladı.” Başkan isim vermek istemedi. AK Parti İlçe Başkanı Tülay Kaynarca da aynı gazetecinin mağdurlarından. O da tarifi isim vermeden yapıyor: “Adam psikopat, tedaviye muhtaç biri. Ben ve eşimle ilgili de çok sayıda iftirada bulundu. Bizim adımıza mail adresleri alıp her yere müstehcen içerikli mailler atmaya başladı. Bizim cep telefonlarımızdan başkalarına mesajlar atıyordu. Eşcinsel sitelere girip bizim cep telefonu numaralarımızı bırakıyordu. Bazı gazetecilere, "Gencim, güzelim, Müezzinoğlu'na rakibim" şeklinde mailler attı. Bu, birçok ünlü köşe yazarı tarafından da haber olarak kullanıldı.” Eski başkan CHP'li Selami Değirmenci de bu ismi biliyor. İlçedeki mülki erkan da olayın farkında. Ulusal gazetelere haber gönderen yerel gazetecilerin maillerini kullanarak kaymakam hakkında asılsız haberler göndermiş. İlçedeki üst düzey bir bürokrat, "Toplumun huzurunu kaçıran, asayişi bozan biri. Terör estiriyor. Herkes şerrinden korktuğu için kimse onun adını anmak istemiyor.” diyor. AK Parti Teşkilatı yaklaşık bir yıl önce konuyu İstanbul İl Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'a iletmiş. Silivri'de daha önce bir partinin gençlik kolları başkanlığını da yapan gazeteci, görevden alınmasının ardından dönemin ilçe başkanına siyaseti bıraktıracak kadar büyük komplolar kurmuş. Bu ismi İstanbul ANAP İl Teşkilatı da iyi tanıyor. Onu şöyle anlatıyorlar: "Uğraştığı kişinin eşi ve kendisinin ağzından cinsel içerikli mektuplar yazıp evlerin kapı altlarına bırakıyor. İlkokuldaki çocuğa annesinin fahişe olduğunu yazabiliyor. Partili kadınların telefonlarını porno sitelerine atıp arkadaş aradıklarını söylüyor.'' olduğunu yazabiliyor. Partili kadınların telefonlarını porno sitelerine atıp arkadaş aradıklarını söylüyor.'' Ahmet Dönmez / www.zaman.com.tr