BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Hergün yeni bir dizi çıkıyor

Yerli dizilerini geçen sene iyi reyting alması televizyoncuların bu alana yönelmesine neden oldu. Her kanalda 20 yakın dizinin yayınlanmasını, Ünal Sakman değerlendirdi.

Abone ol TERCÜMAN'DAN MEKTUP    





SONBAHAR, evlere çekilme döneminin başlangıcı olduğu için, gazete ve televizyonlarda, büyük yarışın da başlangıcıdır. Bu yıl gazetelerde büyük hamlelere henüz şahit olmadık. Ancak televizyonlarda kıran kırana bir mücadele var. Yerli dizilerin geçen yıl iyi iş yapması, yöneticileri ateşlemiş olacak ki, bazı kanallar yirmiye yakın dizi yayınlamaya başladı.
Bu yıl tam manasıyla bir diziler savaşı yaşanacak. Ortalama bir hesapla ekranlarımıza yüzden fazla yerli dizi geliyor. Zevkine, meşrebine uyanları seç seç seyret.
Yıllarca saçma sapan Brezilya dizileriyle oyalanan Türk seyircisi, yerli dizilere büyük ilgi gösteriyor. Çünki bu dizilerin en özentisizinde bile, kendinden bir şeyler buluyor. Kaldı ki, çekimlerin çoğu, kaliteli ve güzel.



GÖZÜNÜZDEN kaçmamıştır. Son yıllarda kültür hayatımızda büyük canlanma var. Eskiden 8-10 şiir kitabıyla kapanan yayın dönemleri yerlerini bugün, yüzlerce önemli eserin yer aldığı dönemlere bıraktı. Hatırat, biyografi, araştırma, roman ve hikaye türlerinde birbirinden değerli eserler neşredilmeye başlandı. Genç ve yaşlı yazarlar yarış halinde gibi. Bu arada kadın yazarlarımız başarılı grafikler çiziyor. Genç yönetmenler, dış ülkelerde takdir toplayan filmler çekiyor. Bu alanda da az ama öz eserlere sahip oluyoruz.
Kısacası, kültür hayatımızda bir canlanma, hatta bir patlama var. Yurt dışındaki yazarlarımızın birçok eseri, daha ülkemizde yayınlanmış değil. Onlar, bulundukları ülkede kültürümüze katkıda bulunuyorlar. Ekranlarımıza gelen yüzlerce dizi, işte böyle bir zenginliğin armağanı.


SPONSORLAR bazılarını finanse etse de, bu kadar diziyi televizyonlarımızın gücü zor kaldırır. Geniş oyuncu kadrosu ve değişik mekanlarda yapılan çekimler, bu eserlerin maliyetini artırmaktadır. Tek çare, bunların ihracıdır. Brezilya dizilerinin dünyayı kapladığını göz önüne alırsak, bu dizilerin her ülkede alıcı bulacağına emin olabiliriz. Çünki onlardan çok daha güzel ve etkileyici bizimkiler. Bu konuda bir birlik oluşturulmalı ve hemen, birkaç yabancı dile çevrilerek bu diziler pazarlanmalıdır.
Türkiye'nin tanıtımı, ürünlerimizin reklamı yanında, yeni bir iş ve döviz kapısı açabiliriz.


DÜNYANIN en geniş ve renkli tarihlerinden birine sahibiz. Bu tarihte, yüzlerce dram, trajedi var. Bunlardan ve Türk edebiyatından da belirli ölçüde faydalanmak suretiyle birbirine benzeyen senaryolardan da kurtulmuş oluruz. Yeni buluşlar, yeni kaynaklarla bu sanayii daha da canlandırabilir ve rakipsiz hale gelebiliriz. Böyle bir çalışma, dünya çapında rol kabiliyeti olduğu halde, yurt dışında tanınmamış yüzlerce oyuncumuza da yeni kapılar açacaktır.


BURAYA kadar iyi. Bir de şikayetlerimizi belirtelim... Bazı diziler iyi başlıyor, reytingi yüksek diye uzatılıyor. İlgi azalınca da, ne olduğu belli olmadan yayından kaldırılıyor. Bu, aylarca diziyi takip eden seyircilere tam bir saygısızlık. Bir dizi kaç bölüm planlandıysa, o kadar oynatılmalıdır.
Uzun reklam araları, dizilerin zevkini kaçırıyor. Hatta çoğu seyirci, başka kanallara geçip diziyi unutuyor. bir de meşhur az sonra, biraz sonra modası var ki, lanet okutturuyor. Bölüm biterken reklama giriliyor, 15 dakika sonra bir cümleyle bölüm bitiyor. Seyirciyle dalga geçmenin daniskası.
Bunlar iyi şeyler değil. Televizyon yöneticilerinin halka daha saygılı olması gerekiyor. Bırakın paralı reklamı, kendi reklamlarını bile üst üste yayınlamanın ne faydasını görürler anlaşılmaz. Tanıtımlarını böyle yapmak yarar yerine zarar getirir. Her şeyde olduğu gibi bunda da ölçüyü kaçırmamak lazım. Bizden söylemesi...