Herbirimiz, Türk Turizminin Gönüllü Elçileriyiz
Ülkemiz turizminin ve turizmcisinin çaba ve gayretleri, moral ve motivasyonu şartlar ne olursa olsun inançla devam ediyor.Dünya üzerindeki bu eşsiz coğrafyanın değerlerini tanıtarak, anlatarak, paylaşarak birbirimize destek olacağız.
2016 İzmir’in Şefleri Ulusal Yemek Yarışması Travel Turkey, Ibatech, Uluslararası Gastronomi Turizm Kongresi, Türkiye Aşçılar Federasyonu ve İzmir Aşçılar Derneği birlikteliğinde 8-9-10 Aralık tarihlerinde yeni Fuar alanı Gaziemir İzmir’de gerçekleşecektir.
Ülkemiz turizminin ve turizmcisinin çaba ve gayretleri, moral ve motivasyonu şartlar ne olursa olsun inançla devam ediyor. Herbirimiz ülkemizin gönüllü turizm elçileri olarak dünya üzerindeki bu eşsiz coğrafyanın değerlerini tanıtarak, anlatarak, paylaşarak birbirimize destek olacağız. Seyahat bir özgürlüktür. Tatil tercihlerimizi yaparken ülkemiz turizm ve ekonomisinin güçlü kalması, sürdürülebilir istikrarlı ilerlemesi için Türkiye’nin vazgeçilmez bir turizm destinasyonu olduğunu ve tüm dünyanın bu güzelliklere, yeryüzündeki eşsiz tatil cenneti 365 gün deniziyle, kültür ve tarih birikimiyle, iklimiyle, yemekleriyle misafirperver hizmet anlayışıyla önemini ve güvenini üstüne basarak uygulamamız gerekiyor. Art niyetli bir şekilde olumsuz yönde bir imaj algısı içerisinde olan zihniyetlerin dünya üzerinde oluşturmaya çalıştığı karamsar tabloyla tüm dünyadaki seyahat severlere, Türkiye de tatilini yapmak isteyen farklı ülkelerden turistlerimize aslında ne kadar büyük bir kötülük yaptıklarını er yada geç anlayacaktır. Fakat şu iyi bilinmelidir ki tatilini Türkiye de yapmak isteyen her insan güvenle, gönül rahatlığıyla, gelsin, hoşgelsin sefalar getirsin. Başımızın üzerinde yerleri var. Onlar ülkelerine geri döndüklerinde onlara anlatılan, söylenenlerle Türkiye de yaşadıkları arasında bir uçurum olduğunu ve kendilerine büyük bir haksızlık yapıldığını anlayacaklardır. Dünyada konaklama ve ağırlama sektörünün arz fiyat ve talep dengesinde en iyi gelişen genç dinamik ve bir o kadar tecrübeli bir turizm ülkesi olduğumuz gerçeğini kimse görmezlikte n gelemez.
Gastronomi Turizmi, temel motivasyon faktörü olan özel bir yemek türünü tatmak veya bir yemeğin üretilmesini görmek amacıyla, yiyecek üreticilerini, yemek faaliyetlerini, restaurantları ziyaret etmek olsa da ve bu yönde gelişim gösterse de, burada önemli olan asıl faktörlerden biri, Gastronominin şehirler için farklılık yaratması ve ünlü bir Şefin elinden yemek yemenin de farkındalığını yaratmaktır. Bu farkındalığı üst düzeye çıkaran Şehirler ve hatta Ülkeler arasında rekabet yaşanmaktadır.
Geçmişteki turizm faaliyetlerini sadece deniz, kum, güneş anlayışı içerisinde yer alan kitle turizm faaliyetleri oluşturmaktadır. Daha sonraki dönemde alternatif turizm (sağlık, kültür, spor, inanç turizmi) adı altında yeni turistik ürün çeşitlerinin önem kazandığı görülmektedir. Özellikle son zamanlarda alternatif turizm çeşitleri içerisinde gastronomi turizminin de yer almaya başladığı dikkat çekmektedir. Dünyada turizm gelirlerinin önemli bir kısmının gastronomi turizmi ile sağlandığı bilinmektedir. Bu kapsamda Türk Mutfağının da dünyadaki sayılı mutfaklar arasında yer aldığı düşünüldüğü zaman Türkiye'nin gastronomi turizmi için yeterli çekicilik unsurlarına sahip olduğu görülmektedir. Yapılan bu çalışma ile gastronomi ve gastronomi turizmi kavramları incelenmiş, bu çerçevede destinasyon çekicilik unsuru olarak sahip olunan değerler açısından Türk Mutfağı irdelenmiştir. Dünyanın en zengin mutfakları arasında yer alan Türk Mutfağı, doğru bir konumlandırma ve yaratılacak çekici bir imajla, destinasyonların markalaşmasına büyük katkılar sağlayacaktır. Türk Mutfağı, Orta Asya dan günümüze kadar çeşitli etnik kökenli milletlerin bir arada yaşayarak oluşturduğu şekliyle günümüze kadar gelmiş ve dünya mutfakları arasındaki seçkin yerini almıştır. Buna karşılılık, çocukluk yıllarımızda daha bir aile kültürü ve birlikte yemek yeme alışkanlıklarımız vardı. Son zamanlar da ise şehirlerde özellikle kadınların daha çok iş hayatına girmesi ile fast-food dediğimiz kültür bize de bulaşmış durumda.
Çok zengin Osmanlı-Türk mutfağımız olmasına karşın pazarlama hususunda sıkıntılar yaşanıyor. Yoğurt ve Cacıkta olduğu gibi. Ama yine de Hünkarbeğendinin Uluslararası Yemek Federasyonu tarafından Yüzyılın yemeği, Aşurenin ise Dünyanın en iyi 10 lezzetlerinden biri seçildiğini söylemeden de edemeyeceğim.
Anadolu topraklarının ne kadar çok verimli ve ne kadar çok bereketli olduğunu günümüzde ve Arşivlerden görmekteyiz.Medeniyetin gelişmesine öncülük eden ilk “Buğdayın da bu topraklarda üretilmiştir. Dünyanın en kaliteli ürünleri olan Fındık, Kayısı, Üzüm, İncir ve Zeytinin de ülkemizde yetiştiğini ve dünya pazarına sunulduğu da unutulmamalıdır.
Ege bölgesinde yetişen Bardacık İnciri ve Hurma zeytinin de iyi bir pazarlama ile ve Turizm destinasyonu ile markalaşma ve o bölgelerin Turizm açısından gelişmesine fayda sağlayacaktır. Ülkemiz olarak bu ürünlere sahip çıkarak ve geliştirerek, Gastronomi ile ilişkili UNESCO kültürel miras listesi ve UNESCO Gastronomik yaratıcı şehirlerin sürdürülebilirlik turizm politikaları ve stratejileri ile geliştirilmelidir.
Bura da ise Uzmanlaşmış gastronomi turizmi acentaları ile işbirliği yaparak, onlarında programlarına kültürel miras ve şehir planlamasını yapmalarını teşvik ve destek verilmelidir. Bu teşvikler sayesinde Uzmanlaşmayı geliştirerek doğru ve nokta atışlar da yapmış oluruz.
Bizlere düşen, yerel kültürlerin korunması ve kaybolan değerlerin tekrardan güncellenmesi sağlamak ve şeflerimizin de menülerine bu lezzetleri koyarak unutulmuşluğu ortadan kaldırmaları gerekmektedir. Mutfakları oluşturan en önemli unsurlardan bir tanesi yerel kültürlere sahip çıkmaktır. Bu mutfak kültürünüzün ne kadar çok zengin olduğunun göstergesidir. Sokak lezzetleri ilk etapta önemsiz gibi görünse de bizi biz yapan eşsiz lezzetlerden oluşur.Her bölgenin ve yörenin kendine has sokak lezzetleri de zenginliğimizin bir parçasıdır.
Gastronomi Turizmi ve Genel turizminde, Valilikler, Belediyeler, Özel kuruluşlar ve Dernekler, Yatırım ve Kalkınma Ajanslarının katkılarıyla yemek yarışmaları düzenleyerek, bölgesel ve Ulusal anlamda yayılarak, bölgelere ait yemeklerin taşınması ile geniş kitlelere de hitap etmesini sağlamada da üzerlerine çok görev düşmektedir.Yapılacak bu tür etkinlikler, karma lezzetlerin doğmasına ve Uluslararası anlam da da kendimizi iyi bir şekilde ifade etmemizi sağlayacaktır.
Turizmi desteklemek ve geliştirmek adına, Ekolojik Pazar, Zeytinyağı müzeleri, Organik ürünlerin gelişmesi ve yaygınlaşması,Körfez turizmi, Deniz ve deniz Ürünleri gibi birçok Gastronomi ve Turizme yön verecek alanları genişleterek ve zenginleştirerek ülke kültürüne ve mirasına katkı sağlanmış oluyor.
Gelişen ve değişen yemek ve Gastronomi kültürünü yakalamak ve geliştirmek için, İzmir Aşçılar derneği olarak da bir çok organizasyona ve Sosyal sorumluluk projelerine imza atıyorlar.
2016 İzmir’in Şefleri Ulusal Yemek yarışması; mesleğe yeni giren gençlerin ufkunu açacak ve şuan mesleklerine devam eden şeflerimizin kendilerini sınama açısından bir fırsat olacaktır.
Yarışmacılar ,Butik Pastacılık Yarışması, Profesyonel Ekip ve Bireysel ve Öğrenci Ekip ve Bireysel olarak yarışacaklar. Ayrıca Down sendromu çocuklarımızla da aktivite ve yarışmalar yapılacak.
Yarışma da İzmir’in geleneksel lezzetlerinin sunulmasının yanı sıra Türk Mutfağının gelişimi ve önemi açısında da faydalı olacaktır.
Organizasyona ev sahipliği yapan İzmir Aşçılar Federasyonu Başkanı Şamil Akşit;
Meslek seçimini, tamamen çok erken yaşlarda farkettiği damak tadı belirledi. Ailesi savaş pilotu olmasını beklerken o seçimini çoktan yapmıştı. Seçtiği meslek yaşam tarzı oldu. Anadolumuzun ve dünyanın birçok yerinde mesleğini icra ederken farklı yerlerde değişik mutfakları görerek tatma , deneyimleme fırsatı buldu. Mesleğini ve kendisini geliştirmesinde de çok yol katetti.
Mutfakta çalışırken, ekibine ve mesleğe yeni başlayan gençlere, mutfağın önemini yaptıkları işin ne kadar zor ama bir o kadar keyifli olduğunu, yeri geldiğinde iyi bir dizaynır, yeri geldiğinde iyi bir muhasebeci, yeri geldiğinde iyi bir diyetisyen, iyi bir sanatçı olduklarını ve bilinçle kendilerini yetiştirmeleri ve geliştirmeleri gerektiğini anlattı ve uygulattı.
Ulusal ve Uluslararası birçok zincir kurumlarda çalışma fırsatı bulan Şamil Akşit sırasıyla; THY Turkish DO&CO,Cumhurbaşkanlığı Köşkün de çalıştıktan sonra şuan meslek hayatında Hilton İzmir Otelinde Executive Chef olarak devam ediyor ve aynı zamanda da İzmir Aşçılar Derneği Başkanı görevini de yürütüyor.
Türk mutfağının değerli emektarları yolunuz açık olsun.