BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

"Her şey bir pazarlama taktiği"

Hep sansasyonlarla gündemde kalmasını rutin şeylerin dikkat çekmemesine bağlıyor: 'Herşey bir pazarlama taktiği'...

Abone ol

Hande Ataizi şu günlerde "Estağfurullah Yokuşu" adlı diziyle gündemde.Hep sansasyonlarla gündemde kalmasını ise rutin şeylerin dikkat çekmemesine bağlıyor."Bizi farklı gösteriyorlar ki insanlar ilgilensin. Bir anlamda pazarlama taktiği"... 'Beni Türkiye'nin en iyi oyuncusu olmak kesmez' 'Estağfurullah Yokuşu' ile yeniden bir çıkış yakaladı Hande Ataizi. Aslında o, bir şekilde gündemden düşmemeyi başaran biri. Gündemde kalmasını sağlayan şeylerse çoğunlukla insanların kafasında olumsuz anlamda çeşitli önyargılara neden olacak sansasyonlar. O kadar dobra ki, bunu medya yapıyor dese de yaşananların bir oyun olduğunu ve oyunu kurallarına göre oynadığını gizlemiyor. İşte karşınızda Hümeyra'lı, Cüneyt Türel'li yeni dizisi 'Estağfurullah Yokuşu'ndan, medyadaki diğer Hande'ye, Türk tiyatrosunun içler acısı durumundan gelecekteki planlarında var olan kitaba kadar Hande Ataizi... 'Estağfurullah Yokuşu'nasıl bir dizi? Bu diziyi kabul etmenizin nedeni neydi? Bana bu proje geldiğinde çok heyecanlandım. 'Estağfurullah Yokuşu' benim yaklaşık 25 dizi arasından seçtiğim bir projeydi. Diziyi kabul etmemdeki en önemli nedense Gazel'in şimdiye kadar oynadığım karakterlerden çok farklı olmasıydı. Çünkü basında Hande Ataizi hep şımarık, uzak gibi görülüyor. Ama bu dizide tamamen halktan, doğal bir insanı oynuyorum ve bu, hoşuma gidiyor. Bir de senaryoyu okuduğumda, gözümde o mahalleyi canlandırdım ve çok sıcak buldum. O mahallede yaşanan her şey çok canlı ve doğal. Kendime çok yakın hissettim. Tabii Cüneyt Türel, Hümeyra gibi oyuncuların da kadroda olması beni etkiledi. Gazel nasıl bir kız? Aşkını yaşayan, bunun yanı sıra her genç kız gibi birtakım hayalleri ve idealleri olan bir kız Gazel. Ekonomik olarak zor şarlarda yaşıyor. Bu yüzden de içinde biriktirdiği bazı hırsları var. Bu hırsları doğrultusunda da başarıya ulaşmak gibi bir hedefi var. Ama nereden başlayacağına, ne yapacağına ve bu başarıya nasıl ulaşacağına dair bir fikri yok. Şimdiye kadar ona bir fırsat verilmemiş. Dolayısıyla da kendi fırsatlarını kendisi yaratması gerekecek. Medyada hep sansasyonla anıldınız ve bunlar çok da olumlu değildi. 'Mum Kokulu Kadınlar'daki sahnelerinizden erkek arkadaşlarınıza, borç batağında olduğunuzdan tokat olayına kadar... Neden böyle bir imaj oluştu sizinle ilgili olarak? Konservatuvardaki ilk dersimizde Yıldız Kenter bizden birkaç saniyelik bir drama ortaya koymamızı istedi. Bunun üzerine birimiz gazete okuyan birini, diğerimiz konuşan birini falan canlandırdı. Ama Yıldız Hoca bir arkadaşımızın haricinde hiçbirimizin istediğini yapamadığını söyledi. O arkadaşımız ise yolda yürüyen ve yürürken de ayağı tökezleyip düşen birini canlandırmıştı. Nedenini sorduğumuzda, hocamız bize, yolda yürüyen birinin kimsenin ilgisini çekmeyeceğini ama o kişi bir şekilde yere düştüğünde insanların dikkatini çekeceğini ve bunun drama olduğunu söyledi. Bizim yaptığımız da bu. Biz bir drama oynuyoruz ve bu oyunun kuralları var. Rutin, yolunda giden şeyler çok dikkat çekmiyor. Bizi de farklı gösteriyorlar ki, insanlar ilgilensin. Bir anlamda pazarlama taktiği... Kaynak :Tempo