BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Her otuz kişiden biri takıntılı

S.Ü, Meram Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Rahim Kucur, konuyla ilgili şunları söyledi:

Abone ol

Eşyaları sürekli düzeltme, kapı ve pencereleri kontrol etme, bazı eşyaları sabitlemek gibi takıntı halini alan, ''Saplantı ve Zorlantı Bozukluğu'' adı verilen uygunsuz davranışların yaklaşık her 30 kişiden birinde görüldüğü bildirildi. Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rahim Kucur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''Genellikle genetik ve çevresel faktörlerden ortaya çıkan psikiyatrik rahatsızlığın ilerlemesi durumunda kişinin hayatı son derece olumsuz yönde etkileniyor'' dedi. Psikiyatrik hastalıklar arasında yer alan ve genetik, biyolojik, çevresel etkenler ile ailenin ve kişinin değer yargıları, ahlak kuralları, inanç ve yaşam şekillerine bağlı olarak ortaya çıkan saplantı ve zorlantı bozukluklarının kişinin her dönemde karşısına çıkabildiğini ifade eden Kucur, şunları söyledi: ''Bu hastalığa yakalananlar belli şeylere takıntılı yaşarlar. Evlerinde bulunan tüm eşyaların düzenli durmasını isterler. Eşyalarda görülen küçük bir düzensizlik onlarda stres yükünü artırır. Örneğin bazı kişiler, sabitlemek için evindeki televizyonu üzerinde durduğu sehpaya, sehpayı yere, tabloları duvara, telefonu masanın üzerine yapıştırır. Bazıları mikrop korkusu yüzünden bir yere dokunmaktan çekinir, sürekli ellerini yıkar ve banyo yapar.'' Kucur, kapı, pencere, tüp, ocak kontrolünün sık aralıklarla yapılması, sahip olunan nesnelerin belli aralıklarla sayılması, düzenlenmesi, sıralanması, birleştirilmesi olarak da görülen saplantı bozukluğuna yakalananların, bazı böceklerden kaygı duyduğunu, başkalarına hastalık bulaştırmaktan korktuğunu ve sapıklık derecesinde cinsel düşünceler içinde olabildiğini bildirdi. Saçma olduğu bilindiği halde akıldan bir türlü atılamayan düşüncelerin de saplantı bozukluğunun bir belirtisi olduğunu ifade eden Kucur, ''Halk arasında takıntı-titizlik olarak da bilinen bu rahatsızlık Türkiye'de her 30 kişiden birinde görülmektedir. Konya'da yaptığımız bir araştırmada ise bu oran yüzde 5 civarında çıktı'' dedi. Kucur, bu tür davranışların daha da tehlikeli duruma ulaşması durumunda kişinin özellikle işinde başarısız olacağını dile getirerek, ''Hayat tamamen saplantılı hale gelebilir. Arkadaş çevresi azalır ve alay konusu olabilir. Böyle bir durumda kişi depresyona girebilir. Bu yüzden saplantı ve zorlantı davranışları içinde olan biri mutlaka bir psikiyatra gitmeli ve tedavi olmalıdır'' diye konuştu.