BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Her bölgeye ayrı deprem çadırı

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, deprem gibi afet dönemlerinde kullanılmak üzere, her bölge için ayrı çadır dizayn edilecek.

Abone ol

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, deprem gibi afet dönemlerinde kullanılmak üzere, her bölge için ayrı, ailelerin içinde rahatça yaşayacağı bölmeleri bulunan yeni çadırlar dizayn edildiğini bildirdi.

Atalay, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nda (AFAD) düzenlenen AFAD'ın 2011 yılı faaliyetleri ve 2012 yılında yapılması planlanan faaliyetleriyle ilgili değerlendirme toplantısına katıldı.

Toplantı öncesinde AA muhabirine açıklamalarda bulunan Atalay, önce Afet ve Acil Durum yönetimi Başkanlığı olarak sonra Kızılay'ın da katılımıyla bir iç değerlendirme toplantısı yapacaklarını söyledi.

Afetle mücadelede, 2012 yılının çok köklü değişim yılı olacağını belirten Atalay, ''Ülkemiz tabi afetlere, özellikle depreme açık bir ülke. Bunun acı örneğini Van'da yaşamıştık. Bütün bunlardan aldığımız derslerle, bugüne kadarki çalışmalarımızı tamamen gözden geçiriyoruz. Van depremi süreci, önümüzdeki dönemde neler yapılacak, hangi değişiklikleri getireceğiz, bunların köklü, derin bir değerlendirmesi olacak'' diye konuştu.

Daha önce bir ''Deprem Strateji Belgesi'' yayınladıklarını hatırlatan Atalay, bu strateji belgesinin gözden geçirileceğini, hem Kızılay'ın hem AFAD'ın afetlerde nerelerde aksaması olduğunu, nerede yeterlilik, yetersizlikleri bulunduğunu da değerlendireceklerini belirterek, şunları kaydetti:

''Bizim son Van depreminde, depremden sonra hızlı koordinasyonda büyük zorluğumuz olmadı. Arama kurtarmada da doğrusu çok hızlı hareket ettik. Türkiye'nin her tarafından, komşu ülkelerden arama kurtarma ekipleri en hızlı şekilde ulaştı. Doğrusu orada, büyük bir başarı elde ettik. Orada bir gecikme asla söz konusu olmadı ama yeterli çadırın temin edilmesinde zorluk oldu. Şimdi biz bunu değerlendiriyoruz. Bu bizim için önemli verilerden birisi. Bugün yine bakacağız yani yeni çadır modellemeleriyle ilgili. Şimdi biz Türkiye'yi belli bölgelere ayırıyoruz ve her bölgenin şartlarına, iklimine uygun yeni çadırlar ve bir de aile tipimize de uygun, gerçekten bir ailenin içinde rahatça yaşayacağı bölmeleri olan yeni çadırlar dizayn edildi ve bunların Türkiye'de nerelerde en fazla deprem riski var, hangi illerde bunlar depolanır, bunun çalışması yapılıyor.''

Hangi bölgede, hangi tip çadırların ne kadar bulunması gerektiği konusunda bugün kararlar alacaklarını belirten Atalay, ''Bundan sonra Allah korusun, inşallah ülkemize Allah deprem vermesin, hiçbir ülkeye vermesin ama deprem olduğunda diyelim ki o bölgeye en hızlı şekilde ulaşacak yerdeki depolarımızda yeterince çadır ve diğer malzemelerimiz bulunacaktır'' diye konuştu.

''İnsan odaklı müdahale sistemi oluşturulacak''

TBMM'de afet riskini azaltmayı hedefleyen bir kanun tasarısına da değinen Atalay, ''O kanun Meclis'ten çıktığında yapılacak çok çalışma var. Bunlar Şehircilik Bakanlığımıza yükümlülükler getirecek ama onun içinde daima afet de olacak. Mevcut bütün yapı stokunun gözden geçirilmesi, riskli olanların ya güçlendirilmesi veya yıkılması gibi önümüzde ciddi çalışmalar var'' diye konuştu.

Atalay, kurum içi çalışmaları bitirdikten sonra, 3 Mayıs'ta da 12 bakanın katılımıyla düzenlenecek Afet Yüksek Kurulu'nun 3 Mayıs'ta toplanacağını belirterek, şöyle devam etti:

''Bu kurul, benim başkanlımda 12 bakandan oluşuyor. Bakan arkadaşlarımızla Yüksek Kurul'da bütün bu politikaları, yeni tedbirleri masaya yatıracağız. Orada da kararlar alacağız. Türkiye'de inşallah bundan sonra gerek deprem gerek diğer afetlerle ilgili daha duyarlı olma hem önleyici hem risk azaltıcı hem de afet sonrası en hızlı ulaşım şeklinde tedbirler alma yönünde, biz bu yılı çok ciddi bir değişim ve dönüşüm yılı olarak görüyoruz. Burada tabi kurumun imkanlarını da gözden geçireceğiz. Afet Acil Durum Başkanlığının daha hızlı ulaşımı açısından, helikopter, uçak gibi diğer imkanlarını da gözden geçireceğiz. Bunlar kiralamayla temin ediliyor ama en azından ilk anda çok acil durumlarda gerekebiliyor. Afetlerde daha hızlı müdahaleyle ilgili bütün bunları da tekrar gözden geçireceğiz. Arama kurtarma çalışma yapan sivil toplum kuruluşları, gönüllü kuruluşlar var, onları da bu kendi iç koordinasyonumuza katıyoruz. Burada emniyet güçleri, Türk Silahlı Kuvvetleri, diğer kurumlarımız da acil bir durum olduğunda düğmeye basıldığında, mekanizma nasıl işleyecek, kim hangi zamanda neyi yapacak, hangi kuruma nasıl ulaşılacak, hangisi nasıl koordine edilecek, bütün bunları bir defa daha gözden geçtiriyoruz. Daha duyarlı, daha insan odaklı inşallah bir müdahale sistemini oluşturmuş olacağız.''