Her an yıkılabilir! Büyükada Rum Yetimhanesi'nin restorasyonu için ilk adım atıldı
AVRUPA'nın en büyük, dünyanın ise ikinci büyük ahşap yapısı olma özelliğini taşıyan Büyükada Rum Yetimhanesi, yıllardır yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya. 1964 yılında kapısına kilit vurulan ve 50 yılı aşkın süredir kurtarılmayı bekleyen yetimhanenin restorasyonu için ilk adım atıldı.
Fransız Mimar Alexander Vallaury tarafından 1898'de otel olarak inşa edilen "Prinkipo Palas" oteli, ruhsat verilmemesi üzerine 1900'lerin başında bir Rum tarafından satın alındı. Yetimhane olarak kullanılması şartıyla Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi'ne bağışlanan yapı, 1964'te kapısına kilit vurulana kadar yaklaşık 6 bin Rum yetime yuva oldu. 50 yılı aşkın süredir kaderine terk edilen Büyükada Rum Yetimhanesi, yıllardır yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya.
İstanbul Rum Ortodoks Patrikliği, Türkiye'den iadesini istediği yetimhanenin tapusunu 2010 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararı sonucunda geri almıştı. 48 yıl sonra yeniden mülkiyet hakkını kazanan patrikhane, tarihi yapının restorasyonu için ilk adımı attı.
Yetimhanenin çizim rölevesini İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) iştiraki BİMTAŞ’ın yapacağı öğrenilirken, tarihi yapıda drone ve lazer tarama gibi uzaktan algılama metotları kullanılarak dijital belgeleme çalışmaları yapıldı.
Büyükada Rum Yetimhanesi, adanın yüksek bir yerinde yer alırken, özellikle kış aylarındaki olumsuz hava koşulları binadaki tahribatı artıyor. Yetimhanenin çatı kısmında çökmeler meydana gelirken, yere çatıdan parçaların düştüğü görülüyor. Artık yok olmanın eşiğine gelen ve yıllardır çökme tehlikesi yaşayan yetimhanenin zemininde de çökmeler oluştuğu fark ediliyor.