Mide içeriğinin istemsiz olarak geri kaçmasına sık rastlanılan bebekler reflü hastalığına yakalanıyor...
Abone olAkdeniz Üniversitesi (AÜ) Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Reha Artan, bağırsaklara doğru gitmesi gereken mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması (reflü) durumunun yapısal özellikleri nedeniyle bebeklerde daha sık görüldüğünü belirtti.
Genellikle asit olan mide içeriğinin fazla miktarda yutma borusunun içine ve ağza doğru geri kaçmasının sonucunda ortaya çıkan problemlerin reflü hastalığına neden olabildiğini belirten Artan, ''Bebeklerin yarısında görülen mide içeriğinin istemsiz olarak geri kaçması her beş çocuğun birinde hastalık yapıyor'' dedi.
Yemek borusuyla mide arasındaki kapakçık sisteminin olgunlaşmaması, bebeklerin günün 16 saatini uyuyarak geçirmesi, beslenme tarzlarının sıvı içeceklere dayanması ve yemek borusunun kısa olmasının bebekleri daha sorunlu ve riskli kıldığını ifade eden Artan, bunların büyük kısmının gelişimleri süresince düzeleceğini kaydetti.
Yapısal kusur oluşması durumunda ise sorunun yetişkinlik döneminde de devam edeceğini vurgulayan Artan, hastalığın mide fıtığı, alt yemek borusu kapakçığının gevşek olması, midenin çıkışının kapalı ya da dar olması gibi kalıcı ve giderek ağırlaşan sorunlara yol açabileceğini dile getirdi.
GECELERİ ÇOK SIK UYANAN BEBEKLERE DİKKAT!
Prof. Dr. Artan, beslenme sırasında tıkanma, boğulacak gibi olma ve pürüzlü-tanecikli yiyeceklere tahammülsüzlük gösteren bebeklerde reflü olabileceğini kaydetti.
Bu bebeklerin geceleri çok sık uyandığını dile getiren Artan, reflünün bazen ameliyatla tedavi gerektirecek kadar ilerleyebileceğine dikkati çekti.
ORTA KULAK İLTİHABI, KANSIZLIK VE SİNÜZİTE NEDEN OLUYOR
Reflünün sadece sindirim kanalını değil, başta solunum sistemi olmak üzere diğer sistemleri de doğrudan etkilediğini vurgulayan Artan, ''Süregelen öksürük, ses kısıklığı, sesin çabuk yorulması, hırıltılı solunum, yanıcı göğüs ağrısı, inatçı gece öksürükleri en sık belirtilerdir. Bu durum, tekrarlayan sinüzitlere, orta kulak iltihaplarına hatta kansızlığa neden olabiliyor'' dedi.
Reflü hastalığının diş çürüklerine, ağız kokusuna, iştahsızlığa, kalpte çarpıntı ve ritm bozukluğuna da yol açtığını kaydeden Artan, ailelerin çoğu kez bu tip şikayetlerde solunum yolları rahatsızlığı şüphesiyle doktora gittiklerini söyledi.
Hastalığın 1.5 ay gibi sürede ilaçla tedavi edilebildiğine işaret eden Artan, bununla birlikte beslenme ve yaşam şekillerine de dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
Bu çocukların fırınlanmış ve haşlanmış yiyecekler ile püre, makarna ve erişte gibi yiyecekleri rahatça tüketebileceğini ifade eden Artan, yatmadan hemen önce yemek yenmemesinin, yemekten sonra sakız çiğnemenin ve yemeğin hemen ardından fazla aktivitede bulunmamanın da faydalı olacağını dile getirdi.
Reflü hastası çocukların asitli içecekler, kızartma, cips, salçalı yiyecekler, çerezler, baharatlı yiyecekler ve çikolatadan uzak tutulması gerektiğini anlatan Artan, baş kısmı yükseltilmiş bir yatakta, omuzla kalça arasında yaklaşık 30-40 derecelik açıyla yatmaları ve karın içi basıncı artıran dar giysiler giydirilmemesini tavsiye etti.