BIST 8.619
DOLAR 34,28
EURO 37,51
ALTIN 3.020,47
HABER /  GÜNCEL  /  YEREL

Hemşinli vatandaşlar taş ocağına karşı tek ses oldu

Rize'nin organik tarım havzası Hemşin ilçesinde daha önce yapımı planlanan hidroelektrik santrale (HES) karşı bir araya gelen ve projeyi iptal ettiren AK Parti, CHP, MHP ve İYİ Parti ilçe başkanları ile 12 köy ve mahalle muhtarı, bu kez de Levent köyünde 99 hektarlık alanda açılması planlanan taş ocağına karşı birleşti, ortak bildiriye imza attı.

Abone ol

Vadilerini korumaya kararlı olduklarını belirten ilçe halkı, nesli tükenme tehlikesi altındaki kırmızı benekli alabalık, su samuru ve su kertenkelesinin yaşadığı dere ile bal ormanlarını kapsayan Hemşin Vadisi'nde taş ocağı istemediklerini açıkladı.

Tarım ve Orman Bakanlığı'nca 'bal ormanı' ilan edilen ve nesli tükenme tehlikesi altındaki kırmızı benekli alabalık, su samuru ve su kertenkelesinin yaşadığı dereyi de kapsayan Hemşin Vadisi'ndeki Levent köyünde, firma tarafından taş ocağı projesi hazırlandı. Şirketin toplam ruhsat alanı 99 hektar olan arazide ilk aşama için 24,7 hektarlık alan için yaptığı başvuruda 'ÇED gerekli değil' kararı verildi.

Yöre halkı, doğal yapının bozulmaması için yol dahi yaptırmadıkları ormana açılmak istenen taş ocağı projesine karşı hukuk mücadelesi başlattı, 2018 yılının Aralık ayında iptal davası açtı. Tarafları dinleyen, sunulan raporları inceleyen Rize İdare Mahkemesi, 'ÇED gerekli değil' kararını iptal etti. Şirketin temyiz başvurusu üzerine Danıştay 14'üncü Dairesi, bilirkişi incelemesi yapılması talebiyle kararını bozdu. Dosyanın iade edildiği Rize İdare Mahkemesi'nde hukuki süreç devam ediyor.

4 PARTİ VE 12 MUHTAR BİRLEŞTİ

Kentin organik tarım havzası Hemşin'de daha önce yapımı planlanan HES'e karşı bir araya gelip, projeyi iptal ettiren AK Parti, CHP, MHP ve İYİ Parti ilçe başkanları ile 12 köy ve mahalle muhtarı, bu kez Levent köyünde 99 hektarlık alanda açılması planlanan taş ocağına karşı birleşerek, ortak bildiriye imza attı.

Vadilerini korumaya kararlı ilçe halkı, nesli tükenme tehlikesi altındaki kırmızı benekli alabalık, su samuru ve su kertenkelesinin yaşadığı dere ile bal ormanlarını kapsayan Hemşin Vadisi'nde taş ocağı istemediklerini vurguladı.

ORTAK BİLDİRİ

Hemşin'de 4 parti ilçe başkanı ile 12 muhtarın ortak bildirisinde, şunlar kaydedildi:

"Bizler Hemşin Muhtarlar Derneği ve siyasi partilerin ilçe başkanları olarak ilçemize bağlı Levent Köyü sınırları içinde taş ocağı açılarak doğanın ve geleceğimizin yok olmasını istemiyoruz. Açılmak istenen taş ocağı 99 hektar alanı kapsamaktadır. Bu alan içerisinde kestane, kızıl ağaç, gürgen, çam, ladin, kayın, dağ karayemişi, likapa gibi ağaç çeşitliliği bulunan zengin bir ormanlık alan bulunmaktadır.

Bu ormanlık alanda nesli tükenmekte olan geyik, karaca, dağ keçisi, ayı, domuz, çakal, kurt, tilki, kurt, sülün atmaca, kartal, şahin, baykuş, dağ tavuğu, çok çeşitli kuşlar, yılan, kertenkele gibi sürüngenlerin bulunduğu zengin bir yaban hayatı vardır.Bölgedeki dere ve ırmaklarda nesli tükenmekte olan kırmızı benekli alabalık, su samuru, su kertenkelesi (semender) yaşamaktadır. Bölge Tarım ve Orman Bakanlığınca Bal Ormanı ilan edilmiştir. Bölgede organik tarım yapılmaktadır. Taş ocağı yapılmak istenen alan yerleşim alanına ve karayoluna 400-500 metre mesafededir. Üç-dört köyün suyu bu alandan temin edilmektedir. Projenin gerçekleşmesi demek bütün bu sayılan güzelliklerin yok olması anlamına gelmektedir.

Ülkemizin de taraf olduğu Avrupa'nın ‘Yaban Hayatı ve Yaşam Ortamlarının Korunması’ sözleşmesi gereğince bölgenin koruma altına alınması gerekmektedir. Anayasamızın 56.maddesi uyarınca devlet ve vatandaş olarak doğal hayatı birlikte korumak görevimizdir. İlgililere ve kamuoyuna saygı ile duyurulur"

"DOĞANIN BOZULMASINI İSTEMİYORUZ"

Hemşin Muhtarlar Derneği Başkanı Sabri Kobal, ilçedeki bütün muhtarlar ve siyasi parti başkanlarının bir araya geldiğini belirterek, "Burada yapılacak taş ocağına karşı olduğumuzu belirttiğimiz bir bildiri yayımladık, hepimiz altına imzamızı attık. Hemşin halkı olarak doğamızın bozulmasını istemiyoruz” dedi.

Levent köyünde yaşayan Kasım Demirci de "Anayasaya göre devlet ve millet doğayı korumakla mükelleftir. Bu açıdan biz de devletimizi arkamızda görmek istiyoruz. Karar verecek kurumların bu doğanın tahrip olmaması için gerekli hassasiyeti göstereceğini umuyoruz” diye konuştu.

Sevim Bayraktar (81) ise "Ormanlarımız bizim hazinemiz. Covid-19 çıktıktan sonra herkes köylerine dönmeye başladı. Taş ocağı olursa orman kalmayacak. Köylü ne yapacak? Biz bu ormanla hayvanlarımızı besledik, kendimizi besledik. 16 yaşından beri ben bu köydeyim. Köyümüzde taş ocağı istemiyorum” dedi.

"DOĞA BOZULMASIN, DİYE YOL BİLE YAPMADIK"

Köyde arıcılık yapan Murat Yazıcı da “Bu bölgede hemen hemen herkes arıcılık yapıyor. Kiminin 3 kovanı, kiminin 100 kovanı var. Taş ocağının yapılacağı yerin 200 metre karşısında peteklerim var. Neredeyse dağlarda yaşıyorum, zamanım orada geçiyor. Karakovan arıcılığı bize dedelerimizden kalan bir gelenek. Biz de bu geleneği öğretildiği şekilde bal ormanımızda gerçekleştiriyoruz. Biz bu ormanlara yol bile yapmadık, doğallığı bozulmasın, diye. Sırtımızda kovan taşıyoruz. Şimdi burada taş ocağı açılması planlanması bizleri şaşırtıyor” diye konuştu.

'MÜCADELEMİZ SONUNA KADAR DEVAM EDECEK'

Yöre sakinlerinden Yalçın Demirci ise yaptığı açıklamada doğayı koruma adına mücadeleye devam edeceklerini belirterek şu ifadeleri kullandı; ''Halk olarak Anayasamızın bize verdiği en önemli ödevlerden bir tanesi de ormanlarımızın korunması ve geleceğe taşınmasıdır. Birileri ise bu el değmemiş doğaya Taş Ocağını layık görmüşler. Bizler bunu burada yaşayan canlılar adına reddediyoruz ve bütün hukuki haklarımızı kullanarak ormanlarımıza sahip çıkıyoruz. Sonuna kadar da bu mücadeleyi sürdüreceğiz''