Ülkelerindeki savaştan kaçan Suriyeliler Hatay'a yerleşiyor. TTB, Suriye sınırında çalışan doktorlara ilişkin bir rapor hazırladı.
Abone olSavaştan kaçan Suriyelilerin en yoğun olarak yaşadığı il olan Hatay'da çalışan doktorların yaşadıkları ve sıkıntıları, Türk Tabipler Birliği'nce (TTB) raporlaştırıldı.
Cumhuriyet gazetesinden İklim Öngel'in haberine göre, TTB'nin hazırladığı Füsun Sayek Raporu’nda bu yıl Suriye’deki savaşın Hatay’a etkileri ele alındı.
TTB her yıl hazırladığı Füsun Sayek Raporu’nda bu yıl "Suriye İç Savaşı’nın Hatay’a Etkileri"ni ele aldı. Savaşın eşiğinde Hatay’da görev yapan özel, devlet ve fakülte hastanelerindeki doktorların yaşadıklarına değinilen raporda doktorlar, gözlem ve yaşadıklarını paylaştı.
"SAVAŞ HEKİMLİĞİ YAPTIK"
"Kendimizi tam bir savaş hekimliğinin ortasında bulduk. Suriye’de karışıklıklar başladığı dönemde çok yoğun savaş cerrahisi yapıyorduk. Çünkü bununla ilgili bir hazırlık yoktu. Ne yatak artırımı ne de yeterli kapasite düşünülmüştü. Bunun üzerine çatışmalardan akın akın yaralı gelmeye başladı. Suriyeli mülteci akını da vardı. Vatandaş bundan rahatsız oldu. İnsanlar mülteciler için 'Kamplarda kalsınlar, şehirlerde dolaşmasınlar' derken hastanelerde karşılaşmaya başladı."
KAMPTA 'VİAGRA' İSTEĞİ
"Üç kez kampta hekimlik yaptım. Tuhaf istekler oldu. Biri Viagrayı reçete etmemi istedi. Cebinden alabileceğini söyledim. Buna karşın biri kamp müdürü 4 kişi ısrarı sürdürdü."
SURİYELİ EŞ KRİZİ
"Kırıkhan’daki kadınlar eşlerinin ikinci ya da üçüncü eş olarak Suriyeli olması ve ondan kaynaklı depresyonla gelen hastalarım oldu. Bizim hastaneye 4-5 Suudi Arabistanlı hekim geldi. Tedavi taleplerini reddettik ama bazı evlerde tedavi girişimlerinin yapıldığını duyduk. Eski bir yurt bu tür sağlık girişimleri için dönüştürülmüş. Acile gelenler yaralıları görünce etkileniyordu. İnsanlarda moral bozukluğu, karamsarlık oldu. Şehrin sosyal dokusu bozuldu. Tanımadığımız kişiler, kara sakallı, savaş kıyafetli, Suriyelilere benzemeyen insanlarla karşılaşıldı. Eskiden Hatay’da gezerken 'Patlama olacak mı' kaygısı yaşamıyorduk. Şimdi yaşıyoruz. Dedikodu ve fısıltılar şehirde dolaşıyor, bu tür dedikodular yayılabiliyor. Güvenlik kaygımız var."
KAYITSIZ BİN 500 SURİYELİ...
"Bir aile hekimi olarak köyümde baktığım nüfus 2 bin 900. Bu olaydan sonra hiçbir yere kayıtlı olmayan 1500’e yakın Suriyeli yaşıyor. Sürekli sınırdan girip çıkıyorlar. Hiçbir belgeleri de yok. Onların nasıl sağlık hizmeti alacaklarıyla ilgili devlet bize bilgi vermedi. Son olarak kaymakamlık, onlara bakabileceğimizi ve reçetelerini kendilerinin karışılayacağını söyledi. Suriyeli hastalardan kızamık geçirenler olduğundan dolayı benim hastalarda da kızamık vakası görüldü. Antakya merkezde erişkinde kızamığa rastladık. Hastaneler o kadar doluydu ki kendi vatandaşımız yer bulamıyordu. Bir akrabam ameliyat oldu, oda zor bulundu. Kendisi 'Burada ikinci sınıf vatandaş olarak görülüyoruz' diyor."