Başbakan Erdoğan'ın hedefindeki köşe yazarı bugün köşesinden cevap verdi. Çandar'ın da soruları vardı.
Abone olBaşbakan Erdoğan'ın "Türkiye'nin avukatı ol" dediği Cengiz Çandar'dan sert yanıt. 'Kaçak Ermeniler'i sınır dışı edebiliriz' sözü üzerine Çandar, Erdoğan'ın özür dilemesi gerektiğini yazmıştı..
Çandar bugünkü köşesinde Erdoğan'a "Ne oldu da, birden ‘doğruluk’, ‘dürüstlük’ tarafınızdan sorgulanır oldu? Özür dilemek bir erdem konusudur. Özür dileyip dilememek sizin bileceğiniz iş" dedi. İşte Çandar'ın yazısından bir bölüm:
(...)Bu yazıyı, Yasemin Çongar’ın Başbakan’a yönelttiği soru ile bitirmemiştim. Ama Brüksel’e geldim ve hem Türkiye’den telefonla Tayyip Erdoğan’ın bir konuşma yaparak bana yüklendiği bildirildi; hem de internete göz attığımda ‘Tayyip Erdoğan, Cengiz Çandar’a fena çaktı’ gibisinden haber başlıkları gördüm.
Yazının son bölümünü değiştirdim. Başbakan Tayyip Erdoğan’a birkaç soru da ben yönelteyim:
1. Konuşmanızda “Londra’da ifade ettiğim, ülkemdeki kaçak Ermenileri sınır dışı etmek ifadem, maalesef ulusal ve uluslararası platformlarda kaçak kelimesi atılarak kullanıldı ve kullanılıyor. Ermenileri sınır dışı etmek ile kaçak çalışan Ermenileri sınır dışı etmek arasında derin bir anlam farklılığı vardır... Kaçak Ermenilerle ilgili sözlerimi saptırmak isteyenler, umarım kendilerini tashih ederler” demişsiniz.
Biz yanlış anlamadık. ‘Kaçak Ermenileri sınır dışı etmek’ diye anladık ve buna karşı çıktık.
Soru: ‘Kaçak Ermenileri sınır dışı etmek’ten yana mısınız, değil misiniz?
2. Hızınızı alamayıp şöyle devam etmişsiniz: “Bana özür dilemelidir tavsiyesinde bulunanlara sesleniyorum, biz kimden özür dileyeceğimizi çok iyi biliyorum. Sen kimin avukatısın yahu? Bir defa dürüst ol. Doğrunun avukatı ol, yanlışın değil... Biz yolumuzda
aynen devam edeceğiz.”
Soru, daha doğrusu sorular: O, kimden özür dileyeceğinizi çok iyi bildiğiniz kim? Kimden özür dileyeceksiniz? ‘Sen kimin avukatısın yahu?’ diye soruyorsunuz. Sizce?
Gelelim ‘Bir defa dürüst ol. Doğrunun avukatı ol’ sözlerinize. Özellikle ‘Bir defa dürüst ol’ sözünü size yakıştıramadım.
Bu hiddetli yaklaşım, nice dış ve iç gulyabaniye karşı sizi desteklerken geçerli miydi? O durumlarda ‘yanlışın avukatı’ mıydık?
Ne oldu da, birden ‘doğruluk’, ‘dürüstlük’ tarafınızdan sorgulanır oldu?
Özür dilemek bir erdem konusudur. Özür dileyip dilememek sizin bileceğiniz iş. Ama madem ‘Biz yolumuzda aynen devam edeceğiz’ diyorsunuz, peki...
Kolay gelsin.