Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim tarihini açıklamasının ardından partilerden tepkiler gelmeye başladı. HDP'den ilk tepki Grup Başkanvekili İdris Baluken'den geldi
Abone olNESRİN YILMAZ
İNTERNETHABER-ANKARA
Twitter
Cumhurbaşkanı Erdoğan Cuma namazı sonrası hükümet kurma ve erken seçim tartışmaları hakkında açıklamalar yaptı.
Erdoğan, 45 günlük sürenin dolacağı Pazartesi günü Meclis Başkanıyla görüşme yaptıktan sonra ülkeyi erken seçime götüreceklerini söyledi.
Erdoğan Kılıçdaroğlu'na hükümeti kurma görevini neden vermediğini "Ana muhalefetin başındaki zat, 'Beştepe kaçak, gitmem' derken, Beştepe’yi tanımayanı Beştepe’ye niye çağırayım?" sözleriyle açıkladı.
Erdoğan'a ilk tepki HDP'li İdris Baluken'den geldi.
8 HAZİRAN SABAHI PLANI YAPMIŞ
Cumhurbaşkanı'nın mevcut pozisyonunu ortaya koyması açısından son derece önemli bir durum. Çünkü Cumhurbaşkanı henüz hükümet kurma süreci bitmeden, yeni koalisyon formülleri ile ilgili belli çalışmalar tüketilmeden ve en fazla oy almış ikinci siyasi partiye görev vermesi gerekirken bunu yerine getirmeden kendi masasında hazırlanmış olan planlamanın ne olduğunu kamuoyuna açıklamış oluyor.
Belli ki, 8 Haziran sabahından itibaren böyle bir plan yapılmış, devreye konmuş ve işte bugün de mevcut hükümet kurma süreci bitmeden de kamuoyuna açıklanıyor.
Cumhurbaşkanı "Ben halk iradesini esas almıyorum, 7 Haziran sonuçlarını tanımıyorum, mevcut yasaları ve anayasayı da hiçbir şekilde dikkate almıyorum." demek istiyor Değiştiğini söylediği fiili yönetim sistemi içerisind ekendi söylediklerinin esas olduğunu anlatmaya çalışıyor. Kabul edilebilir hiçbir yanı yok.
BARİ AYIP OLMASIN DİYE BEKLESEYDİ
Madem böyle bir kararlaştırılmış planlaması vardı ama yine de ayıp olmasın diye 45 günlük sürenin bitmesini bekleyebilirdi. Belli bir takım prosedürlerin yerine getirilmesini bekleyebilirdi.
YÜZDE 18'İN ALTINI BAŞARIZLIK OLARAK KABUL EDERİZ
Bütün bu yaşananlardan sonra, çözüm masasının AKP ve Erdoğan tarafından devrilmesinden sonra HDP'nin oy oranının yüzde 20 (+-2) olmaması bizim açımızdan başarısızlık olarak değerlendirilecek. Yüzde 18 ve yüzde 22 bandında bir oyu HDP şu anda rahatlıkla alabilecek bir potansiyelde ve toplumsal desteğe sahip.
BÖLGEDE AKP'Yİ SIFIRLAYACAĞIZ
Biz, erken seçimde HDP'nin yüzde 20'yi aşan bir oyla Meclis'e gelmesini esas alan bir planlama üzerinde çalışıyoruz. Bölgeden yeni döndüm, bölgede şu anda olağanüstü hal durumunu aşan çok ağır bir süreç var. Köy boşaltmalar, orman yakmalar, coğrafyayı insansızlaştırmalar, sokak ortası yargısız infazlar, çatışmalı süreçten kaynaklanan can kayıpları... Bütün bunlar AKP'nin iktidar hesapları ve Erdoğan'ın tek başına Başkan olma ihtirasları yüzünden oluyor ve bunu bütün bölge biliyor.
DİYARBAKIR'DA 11-0, MARDİN'DE 6-0
O yüzden önümüzdeki seçim bölge açısından da AKP'yi sıfırlama ve bir tabela partisi haline getirme hedefimiz var ve bunu kesinlikle başaracağız. Diyarbakır'da 11-0, Van'da 8-0, Batman'da 4-0, Mardin'de 6-0, Muş'ta 3-0 gibi... Yani AKP'nin kılpayı milletvekili çıkardığı yerlerde AKP'nin nasıl sıfırlandığını hep beraber göreceğiz.
HALKIN GÜNDEMİ OLUK OLUK AKAN KANIN DURMASI
Erdoğan ve AKP kendi önündeki planlama doğrultusunda siyasi süreci şekillendirmek istiyorlar, bu açık. bunu yaparken de yasalara aykırı şekilde siyasi alana müdahale ediyorlar. Bunu güçlendirmek için de Türkiye'nin tamamında çatışma ve kaos zeminini derinleştiriyorlar.
Belli ki bu tutumlarını devam ettirecekler, tek başına iktidar olma ya da Başkan olma, çok büyük siyasi bir hırs olarak, belki de toplumun kendisine destek vermeyen yüzde 60'ına karşı çok farklı yönelimleri hayata geçiren bir amaç olarak ele alıyorlar. Bu son derece tehlikeli bir yaklaşım.
Şu anda halkın gerçek gündemi seçim hükümetinin nasıl olacağı, erken seçimin ne zaman olacağı, seçimden sonra AKP'nin, Erdoğan'ın falan ne yapacağı değil. Halkın gerçek gündemi, hergün oluk oluk akan kanın durmasıdır, bu çatışmalı sürecin bir an önce devreden çıkmasıdır, genç bedenlerin her gün toprağa düşmemesidir, anaların her gün gözyaşı dökmemesidir.
ASKER VE POLİS CENAZELERİNDE BİLE CİDDİ TEPKİLER VAR
Asker ve polis cenazelerine baktığınız zaman bile AKP'nin bu savaş konseptine karşı, kendi siyasi istikbali için yarattığı çatışma ortamına karşı çok ciddi tepkilerin olduğunu rahatlıkla görebiliyoruz.
Aslında bütün bu siyaseti dizayn etme gündemleri, halkın gerçek gündemini kamuoyundan saklamak adına ortaya atılıyor. Bu konuda da biz bu gerçek gündemin görünür kılınması ve halkın gerçek sorunlarının çözümüne dair siyaset kurumunun insiyatif alması gerektiğini düşünüyoruz.