1 Kasım seçim sonuçlarını değerlendiren HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, İzmir'de 30 bin oy kaybının olduğunu, HDP'nin oylarının, CHP'den çok AK Parti'ye gittiğini belirtti.
Abone olHDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, 1 Kasım seçimlerinde HDP'nin İzmir'de yaşadığı 1.5 puanlık düşüşü değerlendirdi.
Kürkçü, 7 Haziran seçimlerinde oy artışı nedeniyle CHP ile 'emanet oy' tartışması yaşayan HDP'nin, 1 Kasım'da İzmir'de 1.5 puanlık düşüşüne rağmen, oyların CHP'ye değil AK Parti'ye gittiğini savundu.
"KÖPRÜ BAŞI ELİMİZDE"
HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, kentte 30 bin oy kaybettiklerini belirterek, "Yine de köprü başı elimizde. Buradan ilerleyeceğiz" dedi.
İşte Kürkçü'nün o açıklamaları:
"BİZ İLERLEME PLANLAMIŞTIK"
"Soldan gelen oylar yerli yerinde duruyor. Biz AK Parti'den gelen oyları kaybettik. CHP'nin kazancı HDP'den değil MHP'den oldu. MHP seçmeni Devlet Bahçeli'yi cezalandırdı ve kendisi ile arasında en çok geçişkenlik olan kıyı kentlerinin hepsinde bu kez yüzünü CHP'ye döndü. Torbalı'da, Menemen'de oy kaybımız var. Bize buralarda AK Parti'den oy geçmişti. İzmir'de toplam 30 bin oy kaybımız var. İki bölgede de bunlar milyonlarca insanın oy kullandığı bir seçimde çok devasa kayıp sayılmaz. Biz ilerleme planlamıştık. O yüzden bunun sebepleri üzerinde durmamız ve bunu önemsiz saymamamız lazım. İzmir'deki siyasi denge MHP aleyhine değişti. Ancak köprü başı elimizde. Biz buradan ilerlemeye devam edeceğiz. Kentsel muhalefet dinamiklerini gören bir kapasite oluşturmak zorundayız. Bize böyle bir görev çıkıyor. İzmir'deki bu göreli başarıyı not ediyoruz."
"ALLAH SÖYLETİYOR İŞTE"
HDP İzmir Milletvekili Kürkçü, partisinin barajı yüzde 10.7 oy oranı ile kılpayı geçmesini de şu sözlerle değerlendirdi:
"Ortaya çıkan tabloyu AKP'nin sanki eşit koşullarda girdiğimiz seçimde bir başarısı değil darbe sürecinin ortağı olarak görüyorum. Darbe süreci yaşanıyor. 6-7 aydır hiçbir halktan alınmış yetkisi olmayan, gaspedilmiş yetkilerle halka savaş açan hükümetin, devlet gücüyle elde ettiği başarıyı parti başarısı saymak utanç verici. Net olarak söylememiz gerekirse bu silah zoruyla kazanılmış bir sonuçtur. Her yerde bir kuşatma altında yaşadığımız, dört ayda 600'e yakın insanın yaşamını kaybettiği bir çatışma ikliminin içinden geçtikten sonra AKP İzmir İl Başkanı'nın 'Bundan sonra şehit gelmeyecek' demesi gaftır. Allah söyletiyor işte. Bu şartlar altında gerçekle karşı karşı ya kaldığmıız manzara milliyetçi mukaddesatçı cephenin oluşmuş olmasıdır. İstikrar denen şey aslında savaş hükümeti olarak ortaya çıktı. Ben buradan huzur ve sükun geleceğini düşünmüyorum. Sıkıntılı iç ve dış politika ile karşı karşıyayız. Sonuçlara, acı çeken halkın yanından baktığımızda ne yazık ki bir dabe rejimi, silah zoruyla kendisine meşruiyet görüntüsü kazandırmıştır."