HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ, koalisyonun kurulamamasının ülkeyi siyasi krize sürüklediğini iddia etti.
Abone olHDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, çözüm sürecinin buzdolabına kaldırılmasıyla var olan siyasi krizin daha da içinden çıkılmaz hale geldiğini ileri sürdü. Hükümetin politikasının toplumdaki gerilim ve çatışma unsurlarını da harekete geçirdiğini söyleyen Yüksekdağ, krizin sorumlusu olarak Saray'ı işaret etti.
Yüksekdağ, parti genel merkezinde Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu heyetiyle yapılan görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, ülkenin koyu bir karanlığa, çatışmaya, gerilime ve savaşa sürüklenmeye çalışıldığı bu zor dönemde barıştan yana olan güçlerin ve kurumların yan yana durmasının ve dayanışma hareketi oluşturulmasının önemli olduğunu söyledi.
Bu dayanışma hareketinin önümüzdeki günlerde daha de önem kazanacağını belirten Yüksekdağ, "Çünkü siyasi iktidar ve geçici AK Parti hükümeti saray yönetiminde ve sarayın sergilediği basınçla tam bir sorumsuzluk örneği göstererek siyasette ülkenin bir krize sürüklenmesine vesile olmuştur" diye konuştu.
"KOALİSYON KURULAMAMASI KRİZDİR"
Yüksekdağ, hükümet kuramama krizi yaşandığını öne sürerek, koalisyonun kurulamamasını ülke siyasetine çözüm bekleyen çok ciddi sorunların çözümsüzlük duvarına çarpmasını ve bunun toplumda çok ciddi bir gerilime yol açtığını iddia etti.
AK Parti ile CHP arasında koalisyon kurulamamasının halkın sosyal, siyasi ve ekonomik yaşamını ciddi bir krizle karşı karşıya bıraktığını belirterek, "Bir tarafta siyasi krizi itekleyen, siyasi kriz ortamı yaratan diğer taraftan tüm Türkiye toplumunu ekonomik bir krizle karşı karşıya bırakan siyasi bir duruşla yüz yüzeyiz. Aylardır rafta bekletilen ve çözümü acil olan müzakere sürecinin bu dönemde buzdolabına kaldırılması bu siyasi krizi daha da içinden çıkılmaz hale getirdi. Aynı zamanda toplumumuzdaki gerilim ve çatışma unsurlarını da harekete geçirdi" şeklinde konuştu.
- "Parti olarak çatışmasızlık sürecinin kalıcı barışa evrilmesi için çalıştık"
Yüksekdağ, 2 yıldan bu yana Türkiye'nin çatışma gündemiyle yatıp kalkmadığını daha çok çözüme odaklanmış siyasi gündem etrafında olunduğunu kaydederek, şöyle konuştu:
"Bizler parti olarak çatışmasızlık sürecinin kalıcı barışa evrilmesi için gücümüz yettiği kadar yönlendirici ve zorlayıcı bir tutum içerisinde olduk. Türkiye toplumu bir taraftan bir siyasi istikrarsızlıkla yüz yüze bırakıldı, diğer taraftan çatışmanın ölümlerin, günlük yaşamın bir parçası haline getirildiği günler yaşıyoruz. Bir taraftan polis güçlerinin cenazeleri, bir taraftan askerde yaşamını yitiren, şehit düşen canlarımızın, kardeşlerimizin cenazeleri bir taraftan gerilla cenazeleri. Her tarafta uygulanan bu ölüm ve zulüm siyaseti yoluyla birileri iktidarının ömrünü uzatmaya çalışıyor."