HDP Diyarbakır milletvekili Ziya Pir Şanlıurfa'da iki polisin şehit edilmesi olayının da tıpkı Suruç'taki katliam gibi yanlış olduğunu söyledi ve "Demirtaş'ın açıklaması kınamadır" dedi.
Abone olNESRİN YILMAZ
İNTERNETHABER-ANKARA
Dün akşam saatlerinde Bakanlar Kurulu toplantısının hemen ardından bir açıklama yaparak Suruç katliamına değinen Bülent Arınç, "Suruç'ta her gün 3 gösteri yapılıyor ve HDP'nin yöneticileri yapıyor. Acaba bu grubun içinde neden yoklardı?" diye sordu.
HDP'li yöneticilerden bu açıklamaya sert tepkiler geldi ve gelmeye devam ediyor.
HDP Diyarbakır milletvekili Ziya Pir, Bülent Arınç'ın açıklamasının bir devlet adamına yakışmadığını söyledi.
Pir, Şanlıurfa'da iki polisin şehit edilmesi olayı ile ilgili olarak da "Nasıl ki 31 insanın katledilmesi yanlışsa ve Türkiye'deki sorunların çözümüne bir katkı sağlamayacaksa o da aynı şekilde yanlıştır." dedi
BİZ KENDİMİZİ MÜDAAFA ETMEK DURUMUNDA DEĞİLİZ
Bülent Arınç'ın söyledikleri, bir devlet adamına, hükümet yetkilisine ve hükümet sözcüsüne yakışmayan sözlerdir. Biz orada kendimizi müdaafa etmek durumunda değiliz.
KENDİMİZİ SAVUNABİLİRDİK
"Bizim Maltepe ilçe başkanımız orada şehit düşmüştür, bir HDP'li adayımızın eşi ve oğlu şehit düşmüştür ve orada bütün şehit düşenler, o çocukların hepsi HDP bileşenlerinin üyeleridir" şeklinde kendimizi savunabilirdik.
BİR KERE DEĞİL BİN KERE ÖLDÜK
Kaldı ki biz özellikle o bölgedeki insanlar sürekli öldük, bir kere değil, bin kere öldük. Kim öldü, kim ölmedi sorusuna yanıt aramak çok yanlıştır. Bir hükümet yetkilisinin de ölüler kimler tarafında diye arayış işine girmesi çok yanlıştır.
Zaten Türkiye Ak Parti hükümeti döneminde bir komplo teorileri ülkesi haline gelmiştir, bunun da devam ettirilmesi çok yakışıksızdır.
ORTALIK TOZ DUMAN
Sağlıklı bir analiz yapmak için çok erken. Saldırının üzerinden daha üç gün geçti, ortalık toz duman, daha ne olduğunu bilmiyoruz. Tabii toz duman olunca, tozlu havayı seven bazı karanlık güçler de ortaya çıkıyor. Malesef şu anda öyle operasyonları da görüyoruz.
ARINÇ'IN AÇIKLAMASINI BİR ÇĞRI OLARAK DEĞERLENDİREBİLİRDİM
Dün Eş Genel Başkanımız Sayın Selahattin Demirtaş, "kan kanla temizlenmez" dedi, bu çok doğru bir tespittir. Bizim yapmamaız gereken, bu ölümlerin devam etmemesi için hangi adımlar atılması gerekiyorsa onu yapmaktır, başkaları provokasyonlar yapsa da, işte dün hükümet sözcüsünün yapmış olduğu açıklama bir provokasyondur.
Aslında hükümet sözcüsünün yaptığı açıklamayı bir çağrı olarak da değerlendirebilirdim ama yapmıyorum çünkü sorumluluk taşıyorum. Provokasyonlardan uzak durup, çok aklıselim şekilde olayları değerlendirip atılması gereken adımların atılmasını sağlamamız lazım.
ATILACAK EN ÖNEMLİ ADIM...
Bana göre şu anda atılması gereken en önemli adım, çözüm sürecinin tekrar ele alınıp, buna sıkı sıkı sarılmak gerektiğidir. Ancak bu şekilde bu tür olayların önüne geçebiliriz, öbür türlü siz devlet olarak Abdullah Öcalan'la ya da HDP ile anlaşıyorsunuz, sonra onu yok sayıyorsunuz, 6 milyon insanın iradesini yok sayıyorsunuz. Bunları yok sayarsanız birileri de çıkıp bunun üzerinden provokasyon yürütebilir.
DEMİRTAŞ'IN AÇIKLAMASI BİR KINAMADIR
Sayın Demirtaş dün yaptığı "kan kanla temizlenmez" açıklamasıyla iki polisin şehit edilmesi olayının doğru olmadığını söyledi, bu aynı zamanda bir kınamadır. Biz bütün ölümlerin, bütün suikastlerin, bütün cinayetlerin yanlış olduğunu söylüyoruz, ben de buradan tekrar söylüyorum;
İKİ POLİSİN ÖLDÜRÜLMESİ AYNI ŞEKİLDE YANLIŞTIR
Evet o çocukların, o polislerin katledilmesi yanlıştır, nasıl ki 31 insanın katledilmesi yanlışsa ve Türkiye'deki sorunların çözümüne bir katkı sağlamayacaksa o da aynı şekilde yanlıştır.