BIST 9.627
DOLAR 35,25
EURO 36,68
ALTIN 2.965,68
HABER /  GÜNCEL

HDP'li vekilden Diyanet için şok talep!

HDP Hakkari Milletvekili, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Adil Zozani, Diyanet İşleri Başkanlığı mekanizmasının ‘Hanefi Mezhebi İşleri Başkanlığı’ olduğuna dikkat çekti.

Abone ol

Nesrin Yılmaz
İnternethaber-Ankara

Zozani:, Diyanet için, “İslamın diğer mezheplerini dışlayan bu kurum yüklenmiş oluduğu misyon itibariyle Muaviye geleneğinin yaşatılmasıdır” dedi ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nın fesh edilmesi gerektiğini söyledi. 

TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda Başbakanlık ve bağlı kurumların bütçesi görüşüldü. Bütçe görüşmelerine hükümet adına Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç katıldı. HDP grubu adına bütçe üzerine eleştirilerini yönelten Hakkari Milletvekili Adil Zozani, Başbakanlık bütçesinin rakamlar ve istatistikler üzerinden konuşma şansının kalmadığını belirterek, “Özellikle Cumhurbaşkanının Başbakanın yetkilerini kullanmaya hevesli olduğu bu dönemde üzerinde durmamız gereken asıl konu Anayasal Sistem sorunudur. Cumhurbaşkanı Erdoğan defakto Başkanlık yapmaktadır. Başbakan Davutoğlu’nun ‘muhatabınız benim’ sözüne itibar etmek isteriz. Ancak, kendisini boşa çıkaran Cumhurbaşkanı olmuştur. Yekti gaspının olduğu bu koşullarda doğru olan Anayasal Sistem tartışmasıdır” diye konuştu.

BİR DİĞER ÖRNEK İTALYA'DIR

Cumhuriyetin kuruluşu itibariyle örneklenen batı Avrupa ülkelerinde de geçmiş zaman içinde bu tartışmaların yapıldığını ve model ülkelerden biri olan Fransa’da 15 defa Anayasal Sistem değişikliğinin gerçekleştirildiğini hatırlatan Zozani, “Bir diğer örnek İtalya’dır. İtalya’da 1940’ların sonu itibariyle köklü bir Anayasal Sistem değişikliği gerçekleşmiştir. Almanya’daki sistem değişikliğinini de bir başka örnek olarak ifade edebiliriz. Hükümetin defakto sistem uygulamak yerine görüşlerini cesaretlice gündemleştirip, Anayasal Sistem değişikliğini gündeme getirmesini bekleriz” dedi.

ALEVİLİK İNANCI BİTİRİLMEK İSTENDİ

Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesini değerlendirirken bu mekanizmaya farklı bir noktadan bakılması gerektiğini ifade eden Zozani, bu kurumun 1924 sonrası oluşturulan tekçi cumhuriyet anlayışının bir ürünü olduğunu söyledi. Bu tekçi anlayışın farklılıkların ötelenmesine, dışlanmasına zemin hazırladığını kaydeden Zozani, şöyle devam etti:

“Diyanet İşleri Başkanlığı dediğiniz mekanizma aslında ‘Hanefi Mezhebi İşleri Başkanlığı’dır ve tekçidir. Hatta İslamın diğer mezheplerini de dışlamaktadır. 3 Mart 1924 tarihinde kurulan bu kurum daha sonra ‘cumhuriyet devrimi’ olarak lanse edilen Tekke ve Zaviyelerin kapatılmasına zemin olarak sununlan bir kurumdur. Bu kuruma, cumhuriyetin tekçi döneminde şöyle bir misyon yüklendi. Öncelikle toplumsal yaşamla güçlü bağları olan ve toplumun kendi yargı sistemi içinde örgütlülüğü bulunan ‘medrese sistemi’ sonlandırılmak istendi. İkinci olarak da Anadolu’nun güçlü inanç sistemlerinden biri olan Alevilik inanç sistemi bitirilmek istendi. Geride bıraktığımız dönem itibariyle Diyanet İşleri böyle bir anlayışa hizmet etmekle mükellef bir kurum oldu. Bu konuda vurgulayacağımız ikinci önemli husus ise, devletin laiklik ilkesidir. Dinin devlet tekeline alındığı bir sistemi laik sistem olarak ifade etmek mümkün değildir. Türkiye’nin laik, sosyal hukuk devleti olduğu bu sebeple savsatadan ibarettir. Diyanet İşleri Başkanlığı yüklenmiş olduğu misyon itibariyle Muaviye geleneğinin yaşatılmasıdır.”

MEDİNE SÖZLEŞMESİNE DÖNÜLMESİ GEREKİR

Muaviye geleneğinin dinin siyasete alet edilmesi olarak siyasal yaşamda karşılık bulduğunu ifade eden Zozani, farklılıkların dıştalandığı bu zeminin ortadan kaldırılması gerektiğini vurguladı. Zozani, “Muaviye öncesi İslam anlayışında ne vardı, ona bakmak gerekir. Bu nedenle ‘Medine Sözleşmesine’ dönmek gerektiğini ifade ediyoruz. Doğrusu Medine Sözleşmesinin gereklerinin yerine getirilmesidir.Verili koşullarda Diyanet İşleri Başkanlığının Anadoludaki tüm inanç sistemlerini kucaklama şansı yoktur. Özellikle de Alevi camianın damağına bir parmak bal çalmakla bu işin olmayacağını bilmemiz gerekir. Görüyoruz ki, mevcut anlaşıyın sürdürülebilirliği üzerinden Aleviliğin sistem içileştirilerek özünden uzaklaştırılması amaçlanmaktadır. Başka Alevi inancına mensup vatandaşlarımızın bu tuzağa dikkat etmeleri gerekmektedir. Yapılması dinin devlet tekelinden kurtarılmasıdır. Bu nedenle yapılacak doğru için Diyanet İşleri Başkanlığı’nın fesh edilmesidir” şeklinde konuştu.