Seçim Hükümeti'nde yer alan HDP'li Avrupa Birliği Bakanı Ali Haydar Konca ve Kalkınma Bakanı Müslüm Doğan istifa etti. Başbakan Davutoğlu istifaları kabul etti.
Abone olSeçim Hükümeti'nde yer alan HDP'li Avrupa Birliği Bakanı Ali Haydar Konca ve Kalkınma Bakanı Müslüm Doğan istifa etti. Son dakika haberlerine göre, Konca ve Doğan, Bakanlar Kurulu'nda verdikleri istifaların tartışma sonucu verilmediğini açıkladı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu istifayı kabul etti. Başbakan Davutoğlu istifalar ile ilgili "Hükümete katılmak kadar ayrılmak da doğal" dedi. Başbakanlıktan ilgili bakanlıklara en kısa sürede atama yapılacağı duyuruldu.
Ali Haydar Konca ve Müslüm Doğan, HDP'de alınan bir karar doğrultusunda istifa ettiklerini açıkladı.
İSTİFA EDEN BAKANLARDAN İLK AÇIKLAMA
Başbakan Davutoğlu'na istifasını sunan Ali Haydar Konca'nın açıklamalarından satırbaşları:
"Hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum. Bildiğiniz gibi Türkiye’de seçim sonrası tabloda koalisyon oluşturulamaması, ya da oluşmaması sonucu anayasa’ya göre geçici hükümeti kurulmasına yol açmış oldu. Biz de HDP’nin vekilleri olarak seçilmiş iki bakan sıfatıyla görev aldık. Bir süredir görevi yürütmeye çalışıyorduk. Ancak fiilen görevi yürütmedeki olumsuzluklar nedeniyle bugün istifa etmiş bulunuyoruz. İstifa gerekçelerimizi açıklamak üzere bu toplantıyı düzenledik.
"HDP TÜRKİYE SİYASİ TARİHİNDE YENİ BİR KAPI ARALADI"
Bilindiği gibi 13 yıldır ülkeyi tek başına yöneten AKP iktidarı, Türkiye’nin tüm sandıklarında tüm halklarımızdan tarihi bir ders almıştır. Tüm stratejisini HDP’yi barajın altında bırakmayı hedefleyen Saray ve AKP unutmayacakları bir hezimetle karşılaşmışlardır. HDP’nin tarihi bir başarı kazanması, 258 sandalyeyle karşılaşmaları Türkiye siyasi tarihinde yeni bir kapının aralandığını açıldığını ortaya koymuştur.
"7 HAZİRAN'DAN SONRA SAVAŞ VE DARBE KONSEPTİ"
Halklarımız, TBMM çatısı altında tüm sorunların çözülmesi görev ve sorumluluğunu tanımlamıştır. Bu mesajların hayata geçmesi, koalisyon hükümetinin kurulması seçimlerle birlikte zorunlu bir gereklilik olarak ortaya çıkmıştır. Ne yazık ki bugüne kadar demokrasi sandık olarak tanımlayan, Saray ve talimatlandırdığı AKP, 8 Haziran’dan itibaren 7 Haziran seçim sonuçlarına karşı bir savaş ve darbe konseptini devreye koymuşlardır.
"KILIÇDAROĞLU BİLE BU DURUMU BELİRTMİŞTİR"
Çözüm masası tamamen devrilmiş, 90’lıu yılları aşan sıkı yönetim dönemlerini aratan savaş konsepti maalesef devreye konmuştur. Ülkemiz ve halklarımız, polis asker gerilla genç çocuk ayrımı yapmaksızın, her gün onlarca yurttaşımızın yaşamın yitirdiği kanlı girdaba Saray ve AKP eliyle itilmiştir. Diğer taraftan hükümet kurma sürecinde kurulan koalisyon masası da Saray tarafından talimatlandırılmış Başbakan ve AKP eliyle oylama zemini olarak kullanılmış, tüm formülasyonlar bir teatral sahnenin ötesine geçmemiştir. 38 gün boyunca koalisyon görüşmelerinin yürütüldüğü Kılıçdaroğlu bile, AKP’nin kendilerine koalisyon arayışıyla gelmediğini belirtmiştir.
"ÇÖZÜM MASASINDAN SONRA KOALİSYON MASASI DA YERLE BİR EDİLDİ"
Yani özet olarak Saray ve talimatlandırılmış başbakan eliyle, çözüm masasından sonra koalisyon masası da deyim yerindeyse yerle bir edilmiştir. Öte yandan seçim öncesinde başlayarak, Saray ve talimatlandırılmış AKP, seçim sonrasında da açık bir şekilde anayasal ihlaller yaparak defalarca suç işlemişlerdir. Yasal sürenin bitimine bir hafta kalmasına rağmen, CHP genel başkanına hükümet kurma görevinin verilmemesi, seçim hükümeti kurulurken de tarafsızlık ilkelerinin hiçe sayılması sadece iki örnek olarak gösterilebilir.
"TÜM HALKLARIMIZ VE DÜNYA KAMUOYU YAKINDAN GÖRDÜ"
Tüm bu yasal ve anayasal suçları tek tek detaylandırmaya gerek durmuyoruz. Erdoğan’ın, fiili olarak rejimi değiştirdiğini söylemesi, yeni anayasal düzenleme istemesi bile darbe konseptinin geldiği aşamayı açık şekilde göstermiştir. Darbe konseptini, Lice, Silvan, Diyarbakır, Hakkari, Silopi, Cizre, Dersim başta olmak üzere tüm halklarımız ve dünya kamuoyu yakından görmüştür. Saray ve AKP’nin tüm bu uygulamalarına içerden ve dışardan tepkiler yükselmiştir.
"SORUMSUZLUK ÖRNEĞİ"
Açıkçası AKP’nin darbe ve savaş pratiğine karşı çıktığını söyleyip, savaş tezkeresine onay vermenin hiçbir mantıklı izahı olamaz. Diğer taraftan, seçim hükümetinde meydanı AKP’ye bırakmak, pasif edilgen pozisyona düşmek de, HDP dışındaki diğer muhalefet partilerinin tarihe geçen sorumsuzluk örneği olarak ifade edilmesi kanaatindeyiz.
"BARIŞIN SESİNİ HEM KABBİNEDE HEM KABİNE ÜYESİ OLARAK DUYURDUK"
Bugüne kadar kabinede AKP hükümetinin tüm darbe ve savaş pratiğine karşı, partimizin değerleri konusunda karşı koyduk. Savaş tezkeresini gayri hukuki olarak TBMM’ye sevk edilmesine karşı çıktık. Türkiye siyasi tarihinde ilk kez, müstafi hükümetin tezkeresine ret oyu çıkardık. Barışın sesini hem kabinede, hem kabine üyesi olarak duyurmanın gayreti içerisinde olduk.
"ATANMIŞ BİR POLİSİN İÇİŞLERİ BAKANLIĞI..."
Katliam girişimleri yapılırken, sorumlu siyasileri yılmadan üşenmeden uyardık. Cizre’de 8 günlük sokağa çıkma yasağıyla 24 yurttaşımızı katleden anlayışa karşı, ablukayı kırmaya çalışanların yanında yer aldık. Atanmış bir polisin İçişleri Bakanlığı, seçilmiş iradeyi tanımayan bürokratın da Şırnak Valiliği yaptığını tüm halklarımıza gösterdik.
"OPERASYONLARA KARŞI DURDUK"
Parti genel merkezimize, il ilçe binalarımıza, halkımızın işyerlerine karşı yapılan saldırılara karşı açık tutum sergiledik. Basın özgürlüğünün yanında durduk. Parti çalışanlarımız, il ilçe eş başkanlarımıza yönelik yürütülen siyasi soykırım operasyonlarına karşı durduk. Burada detaylandıramayacağımız konularda AKP’li bakanları ilk kez en güçlü barış ve kardeşlik sesini duymak zorunda bıraktık."
TARTIŞMA YÜZÜNDEN Mİ İSTİFA ETTİLER?
Kalkınma Bakanlığı'ndan istifa eden HDP'li Müslüm Doğan, kabine toplantısında yaşanan bir tartışmadan ötürü değil, HDP'de aldıkları karar üzerine istifa ettiklerini söyledi.
Doğan, istifalarına ilişkin bu kararı almadan önce parti yönetimiyle değerlendirme de yaptıklarını belirterek, özetle şunları söyledi:
“Toplantıda, ülkenin gündemine ilişkin görüşlerimizi dile getirdik. Ülkede bir savaş ortamı var, bunu durduramıyoruz. Halklar birbirinden uzaklaşıyor ve devlet de bunu sorun olarak görmüyor, bunu önlemek için bir şey yapmıyor, herhangi bir adım atmıyor. Bu nedenle görevden affımızı istedik ve istifamızı sunduk.”
DAVUTOĞLU: SİZİNLE ÇALIŞMAYA DEVAM ETMEK İSTERDİM
Edinilen bilgiye göre, iki HDP’li bakan, “Azledilmeleri gerekir” açıklamasına da toplantıda tepki göstererek, "Kimseye ahlak dersi verme niyetimiz yok. Ancak azledilmemiz yönündeki açıklamalar da kabul edilemez" görüşünü dile getirdiler. Bunun üzerine Topçu’nun tepki gösterdiği ve yanıt vermek istediği, ancak Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun araya girerek, ortamın gerginleşmesini önlediği bildirildi. Topçu’nun, bir bakan arkadaşıyla birlikte salondan bir süre ayrıldığı öğrenildi.
Davutoğlu’nun, iki bakana, "Sizinle çalışmaya devam etmek isterdim. Bu anayasal zorunluluk olarak kurulmuş bir hükümet. Burada görev almak kadar görevden ayrılmak da sizin takdiriniz" dediği kaydedildi. İki HDP’li bakanın salondan ayrılırken herhangi bir gerilim olmadığı da bildirildi.
BAKANLAR KURULU'NDA NE OLDU?
Bugün 14:45'te başlayan Bakanlar Kurulu toplantısına iki HDP'li bakanın istifa kararı alması gündeme damga vurdu.
CNN Türk Ankara muhabiri Hande Fırat HDP'li bakanların "çatışmanın bitmesini istiyoruz görevimizi layıkıyla yerine getiremiyoruz, bu nedenle affımızı istiyoruz" diyerek istifalarını sunduklarını aktardı.
Partilerinin bilgisi ve onayı dahilinde bu kararı alan her iki bakanın "hükümetin uyguladığı savaş koşullarının giderek ağırlaşması" ve "HDP'li iki bakanın karar mekanizmalarına dahil edilmemesi" nedeniyle istifa ettikleri öğrenildi.
Başbakanlık Basın Merkezi'nden yapılan yazılı açıklamada; "Bakanlar Kurulu Toplantısı sırasında Avrupa Birliği Bakanı Ali Haydar Konca ve Kalkınma Bakanı Müslüm Doğan Bakanlar Kurulu üyeliğinden istifalarını Başbakan Davutoğlu'na sunmuşlardır. Başbakan Davutoğlu, istifaları kabul etmiştir. Başbakan Davutoğlu, anayasal zorunluluk gereği oluşturulan seçim hükümetinde yer almaları sebebiyle teşekkür etmiş ve hükümete katılmak kadar ayrılmanın da kendi kararları olduğunu ifade etmiştir. İlgili bakanlıklar için en kısa sürede yeni görevlendirmeler yapılacaktır." ifadeleri kullanıldı.
25 GÜN BAKANLIK YAPTILAR
Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından 28 Ağustos'ta kurulan geçici Bakanlar Kurulu'nda yer alan HDP'li Bakanlar Ali Haydar Konca ve Müslüm Doğan'ın görev süresi sadece 25 gün oldu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından 28 Ağustos'ta kurulan geçici Bakanlar Kurulu'nda yer alan HDP'li Bakanlar Ali Haydar Konca ve Müslüm Doğan'ın görev süresi sadece 25 gün oldu. İki isim, bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısında Başbakan Ahmet Davutoğlu'na istifalarını sundu. AB Bakanı olarak görev yürüten Ali Haydar Konca ile Kalkınma Bakanı olan Müslüm Doğan, Cizre'de güvenlik gerekçesiyle sokağa çıkma yasağının ilan edildiği dönemde Cizre'ye yürümüştü.
DAVUTOĞLU TEKLİF GÖTÜRMÜŞTÜ
Başbakan Davutoğlu, geçici seçim hükümeti için HDP'den Levent Tüzel, Müslüm Doğan ve Ali Haydar Konca'ya bakanlık teklifinde bulunmuştu. Levent Tüzel, teklifi reddetmiş, Doğan ve Konca ise kabul etmişti.
Başbakan CHP’den Deniz Baykal, Erdoğan Toprak, Gülsün Bilgehan, İlhan Kesici, Tekin Bingöl, MHP’den Tuğrul Türkeş, Kenan Tanrıkulu ve Meral Akşener'e de bakanlık teklifinde bulunmuştu.Türkeş teklife 'evet' derken CHP ve MHP'den diğer isimler 'hayır' demişti.
ALİ HAYDAR KONCA KİMDİR?
Halkların Demokratik Partisi Kocaeli Milletvekili Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi 1970-1971 mezunu olan Konca, 1972 yılında kaymakamlık sınavını kazanarak Elazığ Maiyet Memurluğuna başladı. "İl mahalli idareler planlaması üzerine düşünceler" tezinin kabul edilmesi ve Türkiye-Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü kursundan ve yeterlilik sınavından sonra bazı ilçelerde kaymakamlık yaptı. 1980 sonrasında görevden alınan Konca, 2 ay aradan sonra Trabzon Sürmene'de tekrar kaymakamlık görevine döndü.
Bir süre sonra Kocaeli Valiliği Hukuk İşleri Müdürlüğüne atanan ardından da bu görevinden istifa eden Konca, serbest avukatlık yapmaya başladı. Bu süreçte Kocaeli İnsan Hakları Derneği yönetim kurulu üyeliği ve bir dönem de başkanlığını yapan Konca, 1989 seçimlerinde SHP'den belediye meclis üyesi seçildi. Daha sonra bu görevinden de istifa eden Konca, halen Kocaeli Yüksek Öğrenim Derneği, Çağdaş Hukukçular Derneği ve Kocaeli Vartolular Derneği üyesi ve Kocaeli Tabip Odası Onur üyesidir.
Davutoğlu'nun seçim hükümetinde bakanlık teklifini kabul eden HDP'li Ali Haydar Konca, Avrupa Birliği Bakanlığı'ndan istifa etti.
MÜSLÜM DOĞAN KİMDİR?
Sivas Divriği doğumlu. Evli ve bir çocuk babasıdır. Selçuk Üniversitesi Mühendislik Fakültesinden mezun oldu. Gazi Üniversitesi Şehir Plancılığı Bölümünde yüksek lisans yaptı. Uzun yıllar SGK'da şube müdürlüğü ve daire başkan vekilliği yaptıktan sonra 2012 de emekli oldu.
HDP'nin kuruluşunda yer aldı ve ilk dönem MYK üyesi olarak görev yaptı. Ayrıca TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası GYK üyeliği, Divriği Derneği Başkanlığı ve Pir Sultan Abdal Derneği Genel Başkanlığı yaptı. Alevilik konusunda ve mesleki nitelikte çok sayıda yayınlanmış makaleleri bulunmaktadır.
2015 Genel Seçimleri HDP 25. Dönem milletvekilidir. Davutoğlu'nun seçim hükümetinde bakanlık teklifini kabul eden HDP'li Müslüm Doğan, Kalkınma Bakanlığı'ndan istifa etti.