BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  GÜNCEL

HDP'li AB Bakanı'ndan 1915 bombası!

HDP'li AB Bakanı Ali Haydar Konca, 1915 olayları üzerine gelen soruya karşılık "Sözde, özde fark etmiyor ama bir katliam yapıldığı çok açık ve nettir" dedi.

Abone ol

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ali Haydar Konca, "Ülkemizin sorunlarının demokratik bir toplumda konuşarak çözülebileceği düşüncesindeyiz. O nedenle açık bir çağrı yapıyoruz. Silahlar susmalıdır, silahlar gömülmelidir. Yumruklarımızı sıkarak değil diyalogla bu sorunları çözmememiz için bir neden yok. Bunu yaparsak Ortadoğu bataklığından kurtulma şansını elde edebiliriz" dedi. Bakan Konca 1915 olaylarına ilişkin yöneltilen bir soruya ise "Sözde, özde fark etmiyor ama bir katliam yapıldığı çok açık ve nettir" dedi.

AB Bakanlığı'nda basın mensuplarıyla tanışma toplantısında bir araya gelen Konca, gelişmeleri değerlendirdi ve soruları yanıtladı.

Konca, 7 Haziran seçimlerinden sonra gelinen aşamada seçim hükümetinin kurulmasının zorunlu hale geldiğini, HDP'nin de bu durumu değerlendirerek hem etkin karar alma süreçlerinde barış mücadelesinin temsili, hem de içine girilen seçim sürecinde seçim güvenliği ile ilgili yükümlülükleri yerine getirmek gerektiği sonucuna vardığını aktardı.

Bakan Konca, "Şunu belirtmem gerekir ki içinde bulunduğumuz hükümet, siyasi programlarının ortaklaştığı bir koalisyon hükümeti ya da dahil olduğumuz bir AKP hükümeti değildir. AKP'li bakanların çoğunlukta olması bu hükümetin AKP hükümeti olduğunu göstermez" diye konuştu.

Kurulan seçim hükümetinin her şeyden önce seçim güvenliğini sağlamak, halkın iradesini sağlıklı bir şekilde sandığa yansıtmakla görevli olduğunu ifade eden Konca, "Bunun için, içine girdiğimiz şiddet sarmalından bir an önce çıkmak ve ivedilikle akan kanı durdurmak son derece hayatidir. Silahların susması ve şiddete son verilmesi tüm halkımızın da temel talebidir" ifadelerini kullandı.

Şimdilerde "buzdolabına konduğu" söylenen çözüm sürecine bir an önce geri dönülmesi, Kürt sorununun çözümü başta olmak üzere tüm kimliklerin, inançların, sosyal grupların kendilerini özgürce ifade edebileceği demokratik anayasa çalışmalarına katkı sunacak çabaların gösterilmesinin elzem olduğunu dile getiren Konca, şöyle devam etti:

"Çözüm Süreci'nin bir an evvel başlatılması Türkiye'de demokratikleşme ve barış sürecinin önünü açacağı gibi AB hedefine ulaşmasında da stratejik bir dönüm noktası olacaktır. Bu nedenle seçim hükümetimiz ülkenin dört bir yanındaki acılara sırtını dönme kayıtsızlığı içine girmemelidir. Ülkemizin bir bölgesinde yaşanan fiili olağanüstü hal uygulamaları, özel askeri güvenlik bölgeleri, kent merkezlerinin de dahil olduğu yerleşim yerlerinde yaşanan ağır çatışmalı süreçler, can ve mal güvenliği konusunda ortaya çıkan kaygı verici gelişmeler, gerek mensubu olduğum geçici seçim hükümetinin seçim güvenliği açılımını, gerekse de sorumluluğunu yüklendiğim bakanlığın Avrupa Birliği'ne üyelik sürecini olumsuz etkilemektedir. Hükümet etme sürecinde bu olumsuzlukların giderilmesi adına ortaya koyacağım çabanın hükümet nezdinde tüm toplumu rahatlatacak bir politikaya dönüşmesi gerekliliğini vurgulamak isterim."

Bakan Konca, AB'nin yerinden yönetim politikalarıyla birtakım eksikliklerine rağmen Türkiye için önemli bir referans olduğuna vurgu yaparak, hukukun üstünlüğü, güçler ayrılığının işletilmesi, ceza muhakemeleri usulü, basın özgürlüğü, siyaset alanını kısıtlayan hükümler, sivil toplumun geliştirilmesine dair destekleyici düzenlemeler, sendikacılığın göreceli gelişkinliği gibi konularda Türkiye'nin AB uygulamalarından ve tecrübesinden faydalanmasının yararlı olacağının altını çizdi.

SORULAR

Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Konca, atamaların durdurulmasına ilişkin bir soruya karşılık, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun genelgesini bugün öğrendiğini dile getirdi. Konca, "Ancak bakanlarla alakalı özel atamalarda Başbakan'ın engelleyici olabileceğini zannetmiyorum. Gerek duyulması halinde Sayın Başbakan ile bu konu görüşülecektir ancak genelde her seçim öncesi yeni nakillerde durdurma olduğu da bir gerçektir. Başka bir deyişle bize yönelik olduğunu zannetmiyorum" dedi.
Konca, "PKK'nın AB ülkelerinin terör listesinde bulunduğu, bu durumla ilgili bir çalışma yürütülüp yürütülmeyeceğinin" sorulması üzerine, HDP'nin anayasaya göre kurulmuş bir parti olduğunu ve dolayısıyla bu sorunun muhatabının kendileri olmadığını belirtti.

Başka bir soru üzerine açık ve net bir şekilde şiddete karşı olduklarını dile getiren, AB Bakanı Konca, şöyle devam etti: "Ülkemizin sorunlarının demokratik bir toplumda konuşarak çözülebileceği düşüncesindeyiz. O nedenle açık bir çağrı yapıyoruz. Silahlar susmalıdır, silahlar gömülmelidir. Yumruklarımızı sıkarak değil diyalogla bu sorunları çözmememiz için bir neden yok. Bunu yaparsak Ortadoğu bataklığından kurtulma şansını elde edebiliriz. O nedenle bütün siyasilerin, yalnız siyasilerin değil aklı ve vicdanı olan herkesin bu silahlara karşı çıkması ve barışı haykırması gerekir. Bu konuda hiç tereddüdümüz yoktur."

BASINA AYRIM YAPILAMAZ

Ali Haydar Konca, bazı basın mensuplarına uygulanan akreditasyon yasağını kaldırmasına ilişkin, kendilerine aykırı fikirleri savunsa bile basın organlarında ayrım yapılmasının doğru olmadığını söyledi.
"Biz basınımızı yasaklayarak bu hale geldik" ifadesini kullanan Konca, basının baskı altına alınmaması halinde kamuoyunun aydınlanmasının çok daha kolay olacağını söyledi. Konca, "Ben bu uygulamayı isteyerek yaptım ancak bu konuda kimseden bana bir eleştiri gelmedi. Doğru olanın da bu ayrımcılığın kaldırılması olduğunu düşünüyorum" şeklinde konuştu.

SURİYE TEZKERESİNE 'EVET' DEMEYİZ

AB Bakanı Konca, "Ekim başında Meclis'e gelecek Suriye tezkeresi için ne oyu kullanacaksınız" sorusuna karşılık, şunları söyledi:

"İlkelerimize ve programımıza aykırı olan hiçbir şeyin altına imza atmayız. Bu bir koalisyon hükümeti değildir. Hükümet programı hazırlanmış da o program içinde bizim anlaştığımız bütün konular konmuş olsaydı o zaman programdaki bütün ilkelere sahip çıkacaktık ancak bu bir geçici hükümettir ve dolayısıyla önümüze gelecek her tür talepte, Suriye tezkeresi de dahil, kendi programımız, siyasal perspektifimiz ve ilkelerimiz neyi gerektiriyorsa onu yapacağız. Yani bizim oyumuz olmayacaktır Suriye tezkeresinde. Tezkerenin meclise daha önce sevk edildiği konusunda basında bilgiler vardı. Dolayısıyla sadece oylama yapacaklar zannediyorum. Eğer o haber doğruysa Bakanlar Kurulu imzasına ihtiyaç olduğunu sanmıyorum."

BAĞIRMAYA DEĞİL EMPATİ YAPMAYA İHTİYAÇ VAR'

"Çözüm Süreci'nde masayı kimin devirdiğini düşünüyorsunuz, rayına girebilir mi" sorusunu yanıtlayan Konca, Türkiye'nin çözüm masasına, diyaloğa, artık yumrukları sıkmaktan vazgeçmeye, bağırmamaya, empati yapmaya ihtiyacı olduğunu belirtti. Ali Haydar Konca, bütün bunların bir araya getirilmesi halinde sorunların çözüleceğine olan inancını dile getirdi.

AB Bakanı Konca, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suç faillerinin yakalanmasına yardımcı olanlara veya yerlerini, yahut kimliklerini bildirenlere para ödülü verilmesine dair İçişleri Bakanlığı yönetmeliğinin hatırlatılması üzerine de sorunların vurarak, kırarak değil, konuşarak çözüleceğini ifade etti ve "Ben çok mantıklı ve sağlıklı bulmadım" dedi.

AB'YE HAZIR HALE GELMELİYİZ

Konca, "AB ilişkilerinin canlanması için neler yapacaksınız" şeklindeki soruyu yanıtlarken de ilişkilerin iyi gitmediğinin açık olduğunu söyledi. AB'nin de kendi içinde birtakım sıkıntılar yaşadığını vurgulayan Konca, "Türkiye'ye yönelik bazı tepkilerin varlığı da biliniyor ancak Türkiye'nin siyasal, ekonomik ve özellikle demokratik bakımdan kendini AB'ye hazır hale getirmesi kendi görevi ve sorumluluğudur. Biz öncelikle bunu yerine getirmeliyiz ki olumsuz tavırları yıkabilelim ve mazeret bırakmayalım" ifadesini kullandı.

Bakan Konca, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ile bugün bir telefon görüşmesi yapacaklarını da bildirdi.

RAPORDAN ÖNCE ADIM ATILMAZ

AB ile ilişkilerde öncelikli konulara ilişkin değerlendirmede bulunan Konca, ekim ayında bir ilerleme raporu yayımlanacağını hatırlattı ve ondan önce adım atmanın pek mümkün olmadığına işaret etti. Raporun yayımlanmasının ardından da onu cevaplama sürecine girileceğini aktaran Konca, ondan sonraki önceliğin de 23. ve 24. faslın açılması olduğuna dikkati çekti. Konca, "Bizim bu şekliyle fazla söz söyleyecek halimiz yoktur. Bu akan kanı, şiddeti ortadan kaldırmamız lazım ki rahat diyalog kurabilelim" şeklinde konuştu.

KATLİAM YAPILDIĞI ÇOK AÇIK

Türkiye'nin yerel yönetim şartına koyduğu rezervlerin hatırlatılması üzerine Konca, hantal devlet yapısıyla bu çağda hizmet üretmenin ve halklarla bütünleşmenin mümkünü olmadığını belirtti.
Ali Haydar Konca, "Merkezi yapının mutlaka zayıflatılması gerekiyor ve yerelden başlayacak bir demokratikleşme anlayışına ihtiyaç vardır. Bu ihtiyaç mutlaka karşılanmalı ve yeni bir yönetim sistemini ortaya koymak gerekiyor" görüşünü dile getirdi.

Avrupa Parlamentosu'nda 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarının gündeme gelmesi halinde tavrının ne olacağının sorulması üzerine Bakan Konca, "Sözde, özde fark etmiyor ama bir katliam yapıldığı çok açık ve nettir. Bunu herkes de kabul ediyor. Asıl olan onun tanımlanması noktasında toplanmaktadır. Onu da partimizle konuşur, görüşümüzü netleştiririz" dedi.