HDP, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla yayınladığı mesajda, Demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi ve sosyal bir öze ve işleyişe sahip olmayan Cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesi de olamaz" dedi.
Abone olHDP Merkez Yürütme Kurulu 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle '91’inci Yılında Yeni Yaşam İçin Yeni Cumhuriye'" başlığıyla yayınladığı mesajda, "Cumhuriyet rejiminin siyasal, sosyal , kültürel alanlarda demokratik, özgürlükçü ve eşitlikçi bir yapıya dönüşememiş olmasının sancıları ve sorunları yaşanıyor. Demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi ve sosyal bir öze ve işleyişe sahip olmayan Cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesi de olamaz" ifadeleri kullanıldı.
KARAMAN-ERMENEK MADEN FACİASI DA ELEŞTİRİLDİ
HDP tarafından 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle yapılan yazılı açıklamada, "Ne hazindir ki, Karaman Ermenek’te 18 madencinin yer altında kaldığı ve yaşam umutlarının sönmekte olduğu bir günde; sınırlarımızda IŞİD çetelerinin akrabalarımızı, dostlarımızı, komşularımızı, kardeşlerimizi katlettiği bir dönemde 29 Ekim’i karşılıyoruz. 91’inci yılını geride bırakmamıza rağmen, halen Cumhuriyet rejiminin siyasal, sosyal, kültürel alanlarda demokratik, özgürlükçü ve eşitlikçi bir yapıya dönüşememiş olmasının sancıları ve sorunları yaşanıyor. Cumhuriyet’in, toplumun çok kültürlü, çok kimlikli, çok dilli ve çok inançlı yapısına uyumlu hale getirilmesi, kendi insanlarına eşit ve özgür yurttaşlık alanları açması gerekirken, bu konularda son derece köklü sorunların halen çözüme ulaştırılmadığı bir dönemi yaşıyoruz" ifadelerine yer verildi.
"CUMHURİYET KİMSESİZLERİN KİMSESİ DE OLAMAZ"
Özgürlük, demokrasi ve eşitlik vurgusunun yapıldığı açıklamada, "Şu çok açık ki, demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi ve sosyal bir öze ve işleyişe sahip olmayan Cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesi de olamaz, halklaşamaz da. Olsa olsa egemen güçlerin bir iktidar aracı olarak kalır. 91 yıllık Cumhuriyet serüveninin hikayesi de budur" denildi.
"TIKANMA SÜRECİNİ HIZLANDIRMIŞTIR"
Yapılan açıklamada, "tek tipleştirme" projesi nedeniyle bugünkü sorunların yaşandığı ileri sürülerek, "Çoğulcu bir sosyal, kültürel ve tarihsel yapı üzerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti, dilsel, dinsel ve etnik farklılıkları yok sayan bir "tek tipleştirme" projesi nedeniyle bugünkü sorunlarını yaşar hale gelmiştir. Yoksulluk, bölgeler arası dengesizlik, ekonomik eşitsizlik ve sosyal adaletsizlik Cumhuriyet’in içinde bulunduğu tıkanma sürecini hızlandırmıştır" açıklamasına yer verildi.
"DEMOKRATİK DEĞİŞİM VE DNÜŞÜM KAÇINILMAZ HALE GELMİŞTİR..."
"Demokratik bir ulus ve ortak vatanı geliştirmenin yolları" başlığıyla şu ifadelere yer verildi: "Bütün bu sorunların aşılabilmesi, Cumhuriyet’in herkesi kucaklayan eşit yurttaşlık hukukunu ve bütün farklılıkların özgürlüklerini güvence altına alan, demokratik ve ademi merkeziyetçi bir yapıya kavuşturulabilmesi için demokratik değişim ve dönüşüm artık kaçınılmaz hale gelmiştir. 91’inci yılında demokratik bir Cumhuriyete ulaşmanın, demokratik bir ulus ve ortak vatanı geliştirmenin yolları bellidir: Farklılıkları zenginlik sayarak güvence altına alan demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi, sosyal ve ekolojist yeni bir toplumsal sözleşmenin, anayasanın yapılması, Kürt sorunu başta olmak üzere tüm siyasal ve toplumsal sorunların demokratik diyalog ve müzakere yoluyla çözüme kavuşturulması, demokratik katılımın ve temsilde adaletin sağlanması, ademi merkeziyetçi yerinden ve özerk yönetime geçişin önünün açılması, Anadilinde kamusal eğitimin, düşünce örgütlenme-siyaset ve inanç özgürlüğünün önündeki tüm engellerin kaldırılması, Kadına yönelik her türlü ayrımcılığın son bulması, cinsiyet eşitliğinin, hayatın her alanında kadınların söz, yetki, karar hakkının ve eşit temsilinin, toplumsal adaletin ve hukukun üstünlüğünün sağlanması için adımların atılması. Cumhuriyet yeni güvenlik paketleriyle değil, ancak bu düzenlemelerle demokratikleşebilir, 91 yıl sonra özgürlükçü ve sosyal bir öze kavuşabilir."